Başbakan R. T. Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı’nı “vicdansızlıkta ve densizlikte İsrail ile yarışıyor, şehitliğin ne yüksek mertebe olduğunu anlamayacak kadar cahil” diyecek seviyede siyaset sürdürüyor.
Aynı saatlerde Egemen Bağış, CHP milletin değerlerinden uzak, böyle muhalefet olduğu müddetçe AKP olarak 2071’e kadar iktidardayız, diye keyif bağışlıyor.
Toplumun CHP algısı da maalesef bundan farklı değil!
Aynı algı MHP için de söz konusu…
Toplumun algısı açık: Meclis içi muhalefet, AKP’nin değirmenine su taşıyor, bu muhalefet böyle devam ettikçe, bu iktidar da böyle devam eder gider!
Muhalefetin “kör noktası” burası… Bu vaziyetlerini görmüyorlar.
CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP kurmaylarının asıl düşünmeleri ve çözüm üretmeleri gereken gerçek bu!
İsrail ile gizli anlaşmalar içinde olan AKP’nin, Gazze’deki timsah gözyaşlarını deşifre etmek, somut belgeleri toplumun önüne koyarak ayıktırmakla olur.
Bunların maskelerini düşürmek, AKP’nin Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde Amerika ve İsrail ile olan işbirliklerini Türk milletinin önüne getirmekle olur.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Berlin’deki 5. Ehl-i Beyt Sempozyumu’nda bunu yaptı. Sayın Baş’ın şu tespit ve tembihi AKP’yi kökten salladı:
“Başbakan, ben İsrail’e karşıyım, Filistin’i nasıl bombalarsın, diyor. Madem sen İsrail’in yanında değil, karşısındasın; askeri eğitim anlaşmasını senin büyüğün yaptı, Başbakanlığı döneminde o imzaladı, onu iptal et. Bu anlaşma uyarınca, İsrailli pilotlar Konya’nın üzerinde talim yaptılar, yapıyorlar. Bu anlaşma hâlâ devam ediyor? Bu anlaşmayı neden kaldırıp atmıyorsun? Hani İsrail’e karşıydın!!! Yalan... Dahası, senin eğittiğin adamlar Filistin’i bombardıman ediyor ve oradaki Müslümanları katlediyor. Niye bunu konuşmuyorsun? Yetmedi, istihbarat anlaşması... Onun döneminde yapıldı. Yani bizim sırlarımız önce MOSSAD’a gidiyor, MOSSAD bunları harmanlayıp Türkiye’ye gönderiyor. Verdikleri istihbaratla da Türk vatandaşını gidip bombalayarak yok ediyoruz. Öyle olmadı mı?!
Bütün bu oyunlar, onlar tarafından yapıldığı halde sen bu anlaşmayı niye feshetmiyorsun, Sayın Başbakan?! Bunun hesabını millete ver bakayım... Boş konuşma zamanı geçmiştir.”
CHP ve MHP, seçim zamanlarında Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nden proje aşırarak koltuk kapmanın dışında güçlü bir muhalefet arayışı ortaya koysalardı; AKP, Türkiye ve İslam coğrafyası bu vaziyette olmazdı…
İsrail’i koruyup kollamak üzere Malatya-Kürecik’e “İsrail’in Davud Sapanı”na entegre füze sistemini yerleştiren Erdoğan, elemanı Davudoğlu’nun Gazze’de döktüğü timsah gözyaşlarından BOP iktidarına pirim devşirecek takat bulamazdı.
CHP ve MHP’nin muhalefet tarzından semiren AKP iktidarı ve Erdoğan, eş başkanı olduğu BOP ekseninde, Davudoğlu’nun gözyaşı akıttığı Gazze’deki taze şehitleri değil sadece, Milli Savunma Bakanlığı’nin listesindeki Çanakkale şühedasını bile istismar edebiliyor. Beyaz cam üstünden şu listeyi okuyor Erdoğan:
“- Abdülkadiroğlu er Abdülkadir. Çanakkale’de şehit düştü. Suriye vilayeti Şam-ı Şerif ilçesinden.
- 15. Fırkadan Teğmen Samet oğlu Hamit Efendi. İstiklal Savaşı’nda Garp Cephesi’nde şehit… Suriye vilayetinin Hama ilçesinden.
…
- 56. Alay’dan Mebla oğlu Hasan. Kafkas muhaberesinde şehit oldu… Kudüs vilayeti Gazze ilçesinden...
Niye Gazze ile bu kadar ilgileniyoruz, anlıyor musunuz? Bu çocuklar bizim ordumuzda, bizim bayrağımız altında savaştılar.”
BOP eksenli Erdoğan siyasetinin şehit istismarının daniskası bu!
Şamlı, Hamalı, İdlipli, Yafalı ve Gazzeli bu şehitler, Türk milletinin Haçlı dünyasına karşı verdiği Kurtuluş Mücadelesi’nde bizim safımızda, Haçlı’ya karşı savaştılar…
Sayın Erdoğan, dünkü bu şehitlerin bugünkü çocuklarına karşı, AKP hükümeti olarak siz, onların topraklarını işgal etmek isteyen Haçlı’nın safında yer alıyorsunuz?!
Onların içine kardeş kavgası fitneleri sokarak birlik ve dirliklerini yok etmek isteyen Amerika’nın, İsrail’in ve Haçlı dünyasının ortakçısı ve eş başkanı olarak hizmet veriyorsunuz!
AKP olarak siz, bu şehitlerin başına ateş yağdıran, çocuklarının ellerine silahlar verip kardeşi kardeşe kırdıran karşı Haçlıların safındasınız, BOP’çuların hizmetinesiniz!
Gerçekten bağrımızda yatan ve Çanakkale destanında Haçlı’ya karşı Türk milleti ile aynı safta can veren bu Suriyeli ve Gazzeli şühedanın safında yer almak istiyorsanız; işgalleriyle topyekun İslam coğrafyasını ve Suriye’yi kana boğan Haçlı dünyasının, Amerika’nın, İngilizlerin ve İsrail’in safında değil, karşı safında yer almanız gerekmektedir… Prof. Dr. Haydar Baş’ın bulunduğu safta bulunmanız gerekmektedir!
Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığını terk etmeniz icab etmektedir.
Prof. Dr. Baş’ın hatırlattığı gibi İsrail ile yaptığınız tüm gizli anlaşmaları feshetmeniz lazım gelmektedir.
Siz Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de kısaca BOP ekseninde işgalci Amerika ve Haçlı safında yer aldınız, bu imtihanı kaybettiniz, batağa saplandınız.
Hiçbir istismar sizi kurtarmaz… Bari Çanakkale’de Haçlı’ya karşı yardımımıza koşarak can veren Suriyeli ve Gazzeli şühedayı istismara kalkışarak daha da batağın dibini boylamayınız!
Aynı saatlerde Egemen Bağış, CHP milletin değerlerinden uzak, böyle muhalefet olduğu müddetçe AKP olarak 2071’e kadar iktidardayız, diye keyif bağışlıyor.
Toplumun CHP algısı da maalesef bundan farklı değil!
Aynı algı MHP için de söz konusu…
Toplumun algısı açık: Meclis içi muhalefet, AKP’nin değirmenine su taşıyor, bu muhalefet böyle devam ettikçe, bu iktidar da böyle devam eder gider!
Muhalefetin “kör noktası” burası… Bu vaziyetlerini görmüyorlar.
CHP ve Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile MHP kurmaylarının asıl düşünmeleri ve çözüm üretmeleri gereken gerçek bu!
İsrail ile gizli anlaşmalar içinde olan AKP’nin, Gazze’deki timsah gözyaşlarını deşifre etmek, somut belgeleri toplumun önüne koyarak ayıktırmakla olur.
Bunların maskelerini düşürmek, AKP’nin Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde Amerika ve İsrail ile olan işbirliklerini Türk milletinin önüne getirmekle olur.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Berlin’deki 5. Ehl-i Beyt Sempozyumu’nda bunu yaptı. Sayın Baş’ın şu tespit ve tembihi AKP’yi kökten salladı:
“Başbakan, ben İsrail’e karşıyım, Filistin’i nasıl bombalarsın, diyor. Madem sen İsrail’in yanında değil, karşısındasın; askeri eğitim anlaşmasını senin büyüğün yaptı, Başbakanlığı döneminde o imzaladı, onu iptal et. Bu anlaşma uyarınca, İsrailli pilotlar Konya’nın üzerinde talim yaptılar, yapıyorlar. Bu anlaşma hâlâ devam ediyor? Bu anlaşmayı neden kaldırıp atmıyorsun? Hani İsrail’e karşıydın!!! Yalan... Dahası, senin eğittiğin adamlar Filistin’i bombardıman ediyor ve oradaki Müslümanları katlediyor. Niye bunu konuşmuyorsun? Yetmedi, istihbarat anlaşması... Onun döneminde yapıldı. Yani bizim sırlarımız önce MOSSAD’a gidiyor, MOSSAD bunları harmanlayıp Türkiye’ye gönderiyor. Verdikleri istihbaratla da Türk vatandaşını gidip bombalayarak yok ediyoruz. Öyle olmadı mı?!
Bütün bu oyunlar, onlar tarafından yapıldığı halde sen bu anlaşmayı niye feshetmiyorsun, Sayın Başbakan?! Bunun hesabını millete ver bakayım... Boş konuşma zamanı geçmiştir.”
CHP ve MHP, seçim zamanlarında Prof. Dr. Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nden proje aşırarak koltuk kapmanın dışında güçlü bir muhalefet arayışı ortaya koysalardı; AKP, Türkiye ve İslam coğrafyası bu vaziyette olmazdı…
İsrail’i koruyup kollamak üzere Malatya-Kürecik’e “İsrail’in Davud Sapanı”na entegre füze sistemini yerleştiren Erdoğan, elemanı Davudoğlu’nun Gazze’de döktüğü timsah gözyaşlarından BOP iktidarına pirim devşirecek takat bulamazdı.
CHP ve MHP’nin muhalefet tarzından semiren AKP iktidarı ve Erdoğan, eş başkanı olduğu BOP ekseninde, Davudoğlu’nun gözyaşı akıttığı Gazze’deki taze şehitleri değil sadece, Milli Savunma Bakanlığı’nin listesindeki Çanakkale şühedasını bile istismar edebiliyor. Beyaz cam üstünden şu listeyi okuyor Erdoğan:
“- Abdülkadiroğlu er Abdülkadir. Çanakkale’de şehit düştü. Suriye vilayeti Şam-ı Şerif ilçesinden.
- 15. Fırkadan Teğmen Samet oğlu Hamit Efendi. İstiklal Savaşı’nda Garp Cephesi’nde şehit… Suriye vilayetinin Hama ilçesinden.
…
- 56. Alay’dan Mebla oğlu Hasan. Kafkas muhaberesinde şehit oldu… Kudüs vilayeti Gazze ilçesinden...
Niye Gazze ile bu kadar ilgileniyoruz, anlıyor musunuz? Bu çocuklar bizim ordumuzda, bizim bayrağımız altında savaştılar.”
BOP eksenli Erdoğan siyasetinin şehit istismarının daniskası bu!
Şamlı, Hamalı, İdlipli, Yafalı ve Gazzeli bu şehitler, Türk milletinin Haçlı dünyasına karşı verdiği Kurtuluş Mücadelesi’nde bizim safımızda, Haçlı’ya karşı savaştılar…
Sayın Erdoğan, dünkü bu şehitlerin bugünkü çocuklarına karşı, AKP hükümeti olarak siz, onların topraklarını işgal etmek isteyen Haçlı’nın safında yer alıyorsunuz?!
Onların içine kardeş kavgası fitneleri sokarak birlik ve dirliklerini yok etmek isteyen Amerika’nın, İsrail’in ve Haçlı dünyasının ortakçısı ve eş başkanı olarak hizmet veriyorsunuz!
AKP olarak siz, bu şehitlerin başına ateş yağdıran, çocuklarının ellerine silahlar verip kardeşi kardeşe kırdıran karşı Haçlıların safındasınız, BOP’çuların hizmetinesiniz!
Gerçekten bağrımızda yatan ve Çanakkale destanında Haçlı’ya karşı Türk milleti ile aynı safta can veren bu Suriyeli ve Gazzeli şühedanın safında yer almak istiyorsanız; işgalleriyle topyekun İslam coğrafyasını ve Suriye’yi kana boğan Haçlı dünyasının, Amerika’nın, İngilizlerin ve İsrail’in safında değil, karşı safında yer almanız gerekmektedir… Prof. Dr. Haydar Baş’ın bulunduğu safta bulunmanız gerekmektedir!
Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanlığını terk etmeniz icab etmektedir.
Prof. Dr. Baş’ın hatırlattığı gibi İsrail ile yaptığınız tüm gizli anlaşmaları feshetmeniz lazım gelmektedir.
Siz Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de kısaca BOP ekseninde işgalci Amerika ve Haçlı safında yer aldınız, bu imtihanı kaybettiniz, batağa saplandınız.
Hiçbir istismar sizi kurtarmaz… Bari Çanakkale’de Haçlı’ya karşı yardımımıza koşarak can veren Suriyeli ve Gazzeli şühedayı istismara kalkışarak daha da batağın dibini boylamayınız!
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019