İktidarın sözcüleri bir alem.
Her biri bir başka alemde, başka başka iklimlerde, gökteki bulutların seyrine, seyrekliğine ve yoğunluğuna göre konuşuyorlar.
İktidarın Kahraman'ı başka telden Karaman'ı ise daha başka telden çalıyor.
Biri 'dindar anayasa yapalım' teklifinde bulunurken diğeri de 'elde edilen kazanımları kaybetmemek için iktidara dört elle sarılalım' yollu sözler etmişti.
"Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım" öz değişini hatırlatarak ne pahasına olursa olsun, bütün yolsuzlukları unutun, yolsuzluklardan neşet eden yoksulluklara da sabredin mesajını vermişti, aynı minvalde mesajlarına devam ediyor.
Sürekli din eksenli, dinin etrafında dönen söylemler…
İcraata bakıyoruz, dinin yasakladığı ne varsa hepsinden fazla fazla var.
'Dindar anayasa yapalım' teklifini duyunca, şahsen benim aklıma o meşhur atalar sözü geldi:
"Tipi demiş aç kapıyı saman getireyim, köylü demiş ki, seninki senin olsun bizimkine dokunma."
Sanki bu millet, sanki dünya alem, sanki özellikle İslam alemi, yirmi yıllık iktidarınız boyunca sizin dine neler yaptığınıza şahit olmamışlar.
Sanki, koltuğa oturduğunuz günden beri söylemlerinizle eylemleriniz arasındaki korkunç uçurum, korkunç tezatlardan dolayı kitleleri dinden soğutan sizler değilsiniz.
Sanki yirmi yıldan beri din görünümlü, dini görünümlü kılıflar içinde buharlaştırdığınız minarelerin sayımını-dökümünü bu millet yapmıyor.
Sanki, millete, fakir-fukaraya, yetime-yoksula din, dini söylemler, dini kavram ve terimler… Kendinize ve yandaşlarınıza hanlar, hamamlar, yatlar, limanlar vaziyeti geniş halk kitlelerinin gözünde, size ait netleşmiş bir fotoğraf değil.
Sanki, yirmi yıllık iktidarınız; adeta hukukun gücü değil de güçlülerin hukuku vaziyetinin mermerden yapılmış bir heykeli gibi orta yerde değil.
Sanki, kamu kaynaklarını ve kamu kurumlarını çar-çur ederken, yok fiyatına satıp-savarken, devlete kaynak olarak vergilerden ve cezalardan başka yol bırakmazken çok dindarane davranmışsınız gibi.
Saman mereğinin kapısını sıkı sıkıya kapatıp da, dışarda uğultular çıkaran fırtınaya; "hadi başka kapıya" diyen köylünün dediği gibi:
"Sizinki sizde kalsın bizimkine dokunmayın."
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024