Allahü Teala, "Kulum bana ibadet ederek yaklaşır. Ben bir kulumu sevdiğim zaman onun tutan eli, işiten kulağı, yürüyen ayağı olurum" buyuruyor Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil'e:- Allah filanı seviyor, onu sen de sev, diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:- Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz, diye hitâbeder. Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır" Müslim'in rivâyetinde (Birr, 157) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir:- Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil'e: "Ben filanı seviyorum onu sen de sev!" diye emreder. Cebrâil onu sever ve sonra gök halkına: Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz, diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır. Allah Teâlâ bir kula buğzettiği zaman, Cebrâil'e: "Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!" diye emreder. Cebrâil de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına: Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır. (Buhârî, Bedü'l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (19), 7).