Bugün 10 Ağustos, Sevr Antlaşmasının 95. Yıldönümü. Mustafa Kemal'in başkanlığındaki Türkiye Büyük Millet Meclisi antlaşmayı kabul etmemişti. Bu sayede Türk'ün topraklarını sömürgecilere peşkeş çekmeyi amaçlayan Sevr antlaşması ölü doğmuş oldu.Ölüyü hortlatanlar var günümüzde. Önce tarihi yoklayalım; 1.Dünya savaşı sonunda galip devletler ile Osmanlı İmparatorluğu arasında barış sözleşmesi imzalanmıştı Fransa'nın Sevr(Sévres) kentinde. Sözleşmenin tarihi 10 Ağustos 1920 olsa da, öncesinde, Birinci Dünya Savaşı sürerken sömürgeci İtilaf Devletleri kendi aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşma amaçlı gizli sözleşmeler yapıyorlardı. Savaşın sonunda emperyalist karakterdeki gizli pazarlıklar Sevr'de tescil edildi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarında yüzyıllardır oynanmakta olan oyunun son sahnesine gelinmişti.Antlaşmaya göre Osmanlı Devleti'nden geriye, yabancı güçlerin denetiminde İstanbul ve çevresi ile alabildiğine küçültülmüş Anadolu toprakları kalıyordu. Batı Trakya'nın tamamı ve Doğu Trakya'nın Büyükçekmece yakınlarına kadar olan büyük bölümü Yunanistan'a veriliyordu. İzmir ve bölgesi şeklen Osmanlı hâkimiyetine bırakılmışsa da bu egemenliğin kullanılışı ve yönetim hakkı Yunanlılara devrediliyordu. Doğu Anadolu'da bağımsız bir Ermenistan Devleti ile özerk bir Kürdistan Devleti kurulacaktı. Anadolu'nun güneyi (Antakya, Antep, Urfa ve Mardin) Fransa'ya bırakılıyordu.Emperyalistlerin sahneledikleri bu oyun son perdesinde Atatürk ve arkadaşları tarafından alaşağı edildi. O gün bugündür finali yapamayan emperyal güçler bölgemiz ve ülkemiz için emellerinden vazgeçmediler. Perde açtıkları yeni oyun, özü itibariyle eskisiyle aynı olsa da afişlerdeki adı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi ) olmuştu. Proje görevlisi AKP'den uygunu bulunamazdı. Anlı şanlı Eş Başkanı Tayyip Erdoğan da proje yükümlülüğünü böbürlenerek ilân ediyordu.Proje görevliliğinin 13 yıllık mesaisi sonunda ve de Sevr'in 95. yılında emperyalist karakter oyuncularının performansı takdirlerin üzerindedir.Ancak olan ülkeye olmuş;Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olan ve Pazar payı %70'i aşan TÜPRAŞ, Dünya ölçeğinde öneme sahip Türk Telekom, ülkenin en büyük petrokimya şirketi PETKİM, Elektrik dağıtımı ve diğerleri ucuz pahaya yabancılara satılmış. Doğal kaynaklarımız yabancıların tasarrufuna sunulmuş?Yağma ve talan almış yürümüş? Ekonomi dibe vurmuş.Jeopolitik durum daha az vahim değil. Bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkesi "Yurtta sulh, cihanda sulh" tepetaklak edilmiş. Sınırlarımız dingonun ahırı misali kevgire döndürülmüş, giren ve çıkanın haddi hesabı yok. Kim terörist, kim kaçak, kim mülteci, kim sığınmacı bilene aşk olsun.Sevr yıllarında Osmanlı, İtilaf Devletlerinin deniz üssü olarak kullanmaları için İstanbul'u emperyalistlere teslim etmek zorunda kalmıştı.Proje Partisi AKP, İncirlik'i hava üssü olarak yabancı güçlere açmıştır. E?Osmanlı'ya özeniyorlar ya, onlar deniz üssü verir de, bunlar hava üssünü vermez mi!?Ekonomiden siyasi boyutlara karanlığın çöktüğü tablo, tam da sömürgeci zihniyetin Sevr'den bekledikleri görüntüyü vermektedir.Tarihinde Sevr Muahedesini yırtıp atmış olan TBMM'de bugün, ironi-gerilim hattında bir komedi oynanıyor, adı koalisyon!