Sıffin'den dönerken oğlu Hasan'a yazdığı vasiyetnamesi -3-
Ey oğlum! Nefsini kendinle başkaları arasında tartı haline getir; kendin için sevdiğin şeyleri başkası için de sev, kendin için kerih gördüğün şeyleri başkaları için de kerih gör
08.07.2025 13:14:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ey oğlum! Nefsini kendinle başkaları arasında tartı haline getir; kendin için sevdiğin şeyleri başkası için de sev, kendin için kerih gördüğün şeyleri başkaları için de kerih gör.
Zulme uğramayı sevmediğin gibi, kimseye de zulmetme. Nasıl, sana iyi davranmalarını istersen, sen de iyi davran.
Başkalarında çirkin gördüğün şeyi, kendin için de çirkin gör; onlar yaptıklarıyla seni hoşnut ettikleri gibi, sen de onları razı et.
Bildiğin az bile olsa, bilmediğini söyleme. Sana söylenmesinden hoşlanmadığın şeyi de başkalarına söyleme. Şunu da bilesin ki, kendini beğenmek, gerçeğin düşmanı ve aklın afetidir.
Bütün gayretinle çalış çabala; lakin başkaları için mal biriktiren kimselerden olma. Hedefine iletildiğin zaman Rabbine şimdi olduğundan daha çok huşu içinde ol!
Önünde uzun ve asılması zor bir yol olduğunu bil. Bu yolu kat etmek, güzel bir şekilde istekli olmayı gerektirir. O halde, gücünün yettiği kadar azık hazırla. Ama yükünün hafif olması gerek, sırtına da gücünü aşan yükü yükleme, yoksa ağırlığı altında ezilirsin.
Yoksul kimselerden kıyamet gününe kadar azığını yüklenecek ve kıyamette ihtiyacın olacağı günde sana geri verecek birini bulduğun zaman bunu ganimet bil, ona yükle, çokça yardımda bulun.
Belki, sonra yardım etmek istersin de bulamazsın. Sen zenginken borç isteyene ganimet sayıp ver ki, o da senin zorluk gününde karşılığını ödesin.
Önünde sarp, çıkılması zor bir geçit olduğunu bil. Burada hafif olanın durumu, ağır olanınkinden daha iyidir; yavaş gidenin durumu, çabucak göçenlerinkinden kötüdür. Oradan ya cennete ya da cehenneme varılır.
O halde oraya inmeden önce azık edin, bir konak hazırla; zira ölümden sonra O'nun rızasını dilemenin faydası yoktur; dünyaya geri dönmek de mümkün değildir.
Yere ve göklere tasarruf eden, af dileyip dua etmene izin vermiş, kabul etmeyi de üzerine almıştır. Vermesi için istemeni, merhamet etmesi için de merhamet dilemeni emretmiştir.
Seninle arasına engel olacak bir kimseyi koymadı. Katında bir şefaatçiye muhtaç etmedi, kötü işlerinden sonra tövbe etmeni yasaklamadı. Cezalandırmada acele etmedi. Dönünce kınamadı, rezil rüsva olmayı hak ettiğinde rezil rüsva etmedi, tövbeyle yönelişinin kabulünde sana şiddetli davranmadı.
Günahın sebebiyle zorluğa düşürmedi, rahmetiyle seni ümitsizliğe düşürmedi. Aksine, suçundan yüz çevirmeni bir iyilik saydı; yaptığın kötülüğe misliyle, ettiğin iyiliğe de on misliyle karşılık verdi.
Sana tövbe ve hoşnutluk kapısını açtı. Çağırdığın zaman seslenişini duyar; fısıltıyla yalvardığın zaman da fısıldadığını işitir.
O halde ihtiyacını O'na söyle, gönlündekini aç, dertlerini şikayet et. Sıkıntılarını gidermesini iste, işlerinde O'ndan yardım dile. Rızkın bolluğu, bedenin sıhhati, ömrün uzunluğu gibi O'ndan başkasının veremeyeceği şeyleri rahmet hazinlerinden ihsan etmesini iste.
İhtiyacını istemeye izin vererek hazinelerinin anahtarını eline vermiştir, istediğin zaman dua ile nimet kapılarını açar, kurak yerleri sulayıp hayat vermek için rahmetini istersin. İcabeti gecikti diye ümitsizliğe düşmemelisin. Çünkü ihsan, niyetle birdir.
Pek çok kez, isteyenin ecri artsın, arzulayana daha çok verilsin diye icabet gecikir. Bazen de bir şey istersin verilmez; fakat bu dünyada ya da ahirette daha hayırlısı verilir. Veya verilmemesi senin yararınadır olmuştur.
İstediğin pek çok şey vardır ki, eğer verilirse dinin helak olur. O halde güzelliği sana kalıp zorluğu senden uzaklaşanı isteyen kimse ol. Mal, sana kalmaz; sen de malına ebediyen sahip olmazsın.
Ey oğlum! Dünya için değil, ahiret için yaratıldığını bil. Hayat için değil, ölüm için; beka için değil, yok olmak için var edildin.
Ne kadar kalacağını bilmediğin bir evde, alınıp götürüleceğin bir durakta, ahirete varacağın bir yoldasın. Sen, korkan kimsenin kurtulamayacağı, isteyenin er geç kavuşacağı, sonunda mutlaka tadacağı ölümün avısın. Seni helak etmesinden kork; günah bir işle uğraşıp tövbe ederim ümidinde iken ölümün tövbe ile arana girmesinden ve kendim böylece helak etmekten sakın. Devam edecek Nehc'ul Belaga Mektuplar 31
Zulme uğramayı sevmediğin gibi, kimseye de zulmetme. Nasıl, sana iyi davranmalarını istersen, sen de iyi davran.
Başkalarında çirkin gördüğün şeyi, kendin için de çirkin gör; onlar yaptıklarıyla seni hoşnut ettikleri gibi, sen de onları razı et.
Bildiğin az bile olsa, bilmediğini söyleme. Sana söylenmesinden hoşlanmadığın şeyi de başkalarına söyleme. Şunu da bilesin ki, kendini beğenmek, gerçeğin düşmanı ve aklın afetidir.
Bütün gayretinle çalış çabala; lakin başkaları için mal biriktiren kimselerden olma. Hedefine iletildiğin zaman Rabbine şimdi olduğundan daha çok huşu içinde ol!
Önünde uzun ve asılması zor bir yol olduğunu bil. Bu yolu kat etmek, güzel bir şekilde istekli olmayı gerektirir. O halde, gücünün yettiği kadar azık hazırla. Ama yükünün hafif olması gerek, sırtına da gücünü aşan yükü yükleme, yoksa ağırlığı altında ezilirsin.
Yoksul kimselerden kıyamet gününe kadar azığını yüklenecek ve kıyamette ihtiyacın olacağı günde sana geri verecek birini bulduğun zaman bunu ganimet bil, ona yükle, çokça yardımda bulun.
Belki, sonra yardım etmek istersin de bulamazsın. Sen zenginken borç isteyene ganimet sayıp ver ki, o da senin zorluk gününde karşılığını ödesin.
Önünde sarp, çıkılması zor bir geçit olduğunu bil. Burada hafif olanın durumu, ağır olanınkinden daha iyidir; yavaş gidenin durumu, çabucak göçenlerinkinden kötüdür. Oradan ya cennete ya da cehenneme varılır.
O halde oraya inmeden önce azık edin, bir konak hazırla; zira ölümden sonra O'nun rızasını dilemenin faydası yoktur; dünyaya geri dönmek de mümkün değildir.
Yere ve göklere tasarruf eden, af dileyip dua etmene izin vermiş, kabul etmeyi de üzerine almıştır. Vermesi için istemeni, merhamet etmesi için de merhamet dilemeni emretmiştir.
Seninle arasına engel olacak bir kimseyi koymadı. Katında bir şefaatçiye muhtaç etmedi, kötü işlerinden sonra tövbe etmeni yasaklamadı. Cezalandırmada acele etmedi. Dönünce kınamadı, rezil rüsva olmayı hak ettiğinde rezil rüsva etmedi, tövbeyle yönelişinin kabulünde sana şiddetli davranmadı.
Günahın sebebiyle zorluğa düşürmedi, rahmetiyle seni ümitsizliğe düşürmedi. Aksine, suçundan yüz çevirmeni bir iyilik saydı; yaptığın kötülüğe misliyle, ettiğin iyiliğe de on misliyle karşılık verdi.
Sana tövbe ve hoşnutluk kapısını açtı. Çağırdığın zaman seslenişini duyar; fısıltıyla yalvardığın zaman da fısıldadığını işitir.
O halde ihtiyacını O'na söyle, gönlündekini aç, dertlerini şikayet et. Sıkıntılarını gidermesini iste, işlerinde O'ndan yardım dile. Rızkın bolluğu, bedenin sıhhati, ömrün uzunluğu gibi O'ndan başkasının veremeyeceği şeyleri rahmet hazinlerinden ihsan etmesini iste.
İhtiyacını istemeye izin vererek hazinelerinin anahtarını eline vermiştir, istediğin zaman dua ile nimet kapılarını açar, kurak yerleri sulayıp hayat vermek için rahmetini istersin. İcabeti gecikti diye ümitsizliğe düşmemelisin. Çünkü ihsan, niyetle birdir.
Pek çok kez, isteyenin ecri artsın, arzulayana daha çok verilsin diye icabet gecikir. Bazen de bir şey istersin verilmez; fakat bu dünyada ya da ahirette daha hayırlısı verilir. Veya verilmemesi senin yararınadır olmuştur.
İstediğin pek çok şey vardır ki, eğer verilirse dinin helak olur. O halde güzelliği sana kalıp zorluğu senden uzaklaşanı isteyen kimse ol. Mal, sana kalmaz; sen de malına ebediyen sahip olmazsın.
Ey oğlum! Dünya için değil, ahiret için yaratıldığını bil. Hayat için değil, ölüm için; beka için değil, yok olmak için var edildin.
Ne kadar kalacağını bilmediğin bir evde, alınıp götürüleceğin bir durakta, ahirete varacağın bir yoldasın. Sen, korkan kimsenin kurtulamayacağı, isteyenin er geç kavuşacağı, sonunda mutlaka tadacağı ölümün avısın. Seni helak etmesinden kork; günah bir işle uğraşıp tövbe ederim ümidinde iken ölümün tövbe ile arana girmesinden ve kendim böylece helak etmekten sakın. Devam edecek Nehc'ul Belaga Mektuplar 31
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































