Sihir/büyü şerrin deyişmez huyu

Kur'an'da "muavezeten/iki koruyucu" olarak adlandırılan "Felek" ve "Nâs" sürelerinin, (Bunlara "İhlas" süresini de ekleyenler var) "sebep-i nuzûlü/iniş sebebi, Yahudi Lebit Bin A'sam'ın Hz. Peygamber (as)'a yaptığı büyünün/sihrin "iptali" içindir.

Hz. Peygamber (as)'ın bu iki sûreyi okumasıyla Allah onu bu sıkıntıdan; prangadan kurtulup rahatlayan adam gibi kurtarıp rahata kavuşturdu.

Bu olaya bir virgül koyup şu hususu de irdelemek gerekir ki, yüce Allah Kur'an'da şöyle buyuruyor:

"Biz insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım".

Yani ins ve cin kulluk hususunda aynı oranda mesuldür.

Yaratılışın bu gerçeğine göre hayat süren hem insan hem de cin olduğu gibi, bunun zıttı bir yaşam süren insan da vardır cin de.

İnsanın insana zarar vereni olduğu gibi cin taifesinin de aynı özellikte olanı var.

Yukarıda kısaca değindiğim "muavezeteyin" olayından bir başka şeyi daha öğreniyoruz ki, bu ilimle uğraşan değişik din mensupları var.

Bir Yahudi olan Lebit'in, hem de Hz. Peygamber (as)'a sihir yapabilmiş olması da, bu manada çok düşündürücüdür.

Bugün bazen karşımıza "papaz büyüsü" şeklinde çıkan, ama daha çok hastayı iyileştirme olarak çok masum bir şeklinde takdim edilen şeyden çıkaracağımız dersler olmalı değil mi?

Onu yapan diğerini de yapabilir.

"Havas ilmi" şeklinde ifade edilen bu ilim sayesinde bir çok işin organize edildiğini, şirket batırılıp, şirket kurtarıldığını, kişiler üzerinde bazı ince hesaplar yapıldığını, hatta hedef seçilen bazı kişilerin bu yolla etkisiz ve tepkisiz hale getirildiğini, hatta istenen şekilde yönlendirildiğini de bu ilmin "hayır şıkkını" kullananlarından bizzat duydum.

Bu ilmi bir "ilim dalı" hatta bir "gizli örgüt" şeklinde devam ettiren uluslar arası güçlerin olduğunu da aynı kişilerden çok kere duymuşumdur.

Aytunç Altındal'ın Hitler'le ilgili yazdığı eserde bu konuya yer verildiğini de ekleyelim.

Ama Allah'a şükürler olsun ki, o gün peygamberi için "muavezeteyin" sürelerini indiren Allah, o sûrelere verdiği "iptal/bozma" gücünü kıyamete kadar bakı kıldı.

Unutmamak lazım, kavga sadece görünür ortamlarda, gözle görünen argümanları kullanarak sürmüyor.

Şunu unutmayalım. Müslüman için helal olan yapılanı (yapıldıysa) "bozmak"tır, yoksa asla yapmak değildir.