Şimdi sakinleşme zamanı
Psikiyatrist Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, bazılarının hiç evden çıkmayarak büyük bir felaketten kurtulacaklarını düşündüklerini ifade ederek, "İşe gitmezsek zaten hayat durur, bu durum işte o zaman büyük bir felakete dönüşür. Sakinleşmek gerekiyor, eve kapanıp dünyadan izole bir şekilde bu sürecin geçmesini beklemenin anlamı yok" dedi.
15.03.2020 14:02:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Türkiye'de koronavirüs vakasına rastlanılması halkta tedirginliğe yol açtı. Uzmanlar, marketlerde gereğinden fazla gıda alışverişi yapan, eve kapanıp yaşamdan izole olarak korunmaya çalışan ve panik atağı olanlara uyarılarda bulunuyor. Durumun sağlık anksiyetesine çevrilmemesi gerektiğini belirten psikiyatrist Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, "hastalanacağım, öleceğim" korkusuyla kişinin gerçek tedbir alamayacağına dikkat çekti.
Telaş yapılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, "Akla gelen her türlü felakette telaşlanmak, paniklemek durumu insanı daha iyiye değil daha kötüye götürür. Çok akut olan felaketlerde örneğin bir binada yangın çıktığında telaşlanmadan kendini dışarı çıkarabilenler sağ kalırken, telaşlananlar hayatlarını kaybedebiliyor. Dolayısıyla telaşı bir kenara bırakmak gerekir. Tabii ki tedbir alınmalı, koronavirüs son yıllarda görülmüş dünya çapında etkili olan bir pandemi" dedi.
Hayat devam etmeli
Yakalanan bireylerin sadece yüzde 2 ya da 3'ünün hayatını kaybettiğini ifade eden Erkmen, "Marketlerdeki insanlara baktığımızda çok krizli günler geçirecekmişiz gibi görünüyor. Yüksek miktarda kuru gıdayı evine stoklayanlar var, nedir bunun amacı? Hiç evden çıkmayarak büyük bir felaketten kurtulacaklarını düşünüyorlar. Modern zamanlarda bu mümkün olan bir şey değil çünkü insanın başkalarının ürettiklerine çok fazla ihtiyacı var. Bahçede yetiştirilen, marketten alınanlarla aylarca yaşamak mümkün değil, mecburen eve ekmek, süt, peynir gelecek. İşe gitmezsek zaten hayat durur, bu durum işte o zaman büyük bir felakete dönüşür. Dolayısıyla insanlar işlerine de gidecekler, toplu taşımayı da kullancaklar. Sakinleşmek gerekiyor, eve kapanıp dünyadan izole bir şekilde bu sürecin geçmesini beklemenin anlamı yok" dedi.
Aşırıya kaçanlar var
Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) rahatsızlığı olan hastalardan koronavirüs hakkında sorular geldiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Bu tür hastalığı olanlar olayı çok aşırıya götürmüş durumda. Dolayısıyla onların ekstra tedbir almalarına gerek olmadığını söyleyebiliriz. Aksine OKB benzeri aşırı yıkanmalar varsa günlük hayatlarında zaten vücut dirençlerini de kırmış oluyorlar. Yıkama eylemlerini azaltmaları gerekiyor çünkü doğru yaptıklarını düşünürken kendileri için tehlike seviyesini artırmış oluyorlar. Panik bozukluğu olanlar da her dakika olumsuz bir durum olacak korkusu ile hayatlarını yaşamalarına engel olacak davranışlar içine giriyorlar. 80 milyon nüfusa sahip ülkede 6 vaka görülmesi çok olağanüstü bir durum değil. Hastanelerde koronavirüsten çok daha zararlı hastalıklar görülüyor, popüler olmadığı için kimsenin ilgisini çekmiyor. Yüzölçümü olarak da nüfus olarak da büyük bir ülkede yaşıyoruz, dolayısıyla vakaların görülmesi anormal karşılanmamalı."
Sağlık kuruluşları meşgul edilmemeli
Erkmen, hastalık belirtileri paylaşan hastalarının olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlara ilgili uzmanlara derhal başvurmaları konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Kendisinde gribal belirtiler olanların mutlaka hekimlere başvurmaları gerekiyor ancak acaba immun sistemimde zayıflama oldu mu diye hastaneye gitmeye gerek görmüyoruz. Virüsün var olup olmadığını araştırmak zor bir süreç. Bu noktada sağlık sistemi de çok fazla zorlanmamalı. Eğer herkes böyle korkuyla hastanelere koşarsa sağlık sistemimiz talebe yetişemeyebilir ve diğer alanlardan uzmanlar virüs tedavisi için o alana kaydırılmak zorunda kalınabilir. Bu durumun sonucunda da farklı hastalıklara sahip insanlar tedavilerini eksik görecekleri için asıl büyük problem o zaman ortaya çıkacaktır." Türkiye'nin vatandaşlarını koronavirüs salgınından korumada başarılı olduğunu söyleyen Erkmen, "İlk çıktığı yer olan Çin çok gafil avlandı, ardından İran ve İtalya da hazırlıksız yakalanıp virüsün etkili olduğu ülkeler oldu. Doğrusu kamu kuruluşlarımız bu süreci iyi yönetiyorlar" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.