Neymiş efendim Suriye uçağı 1 km sınır ihlali yaptığı için düşürülmüş.O uçağın Suriye sınırları içinde isyancı teröristlere operasyon düzenlerken vurulduğu yönünde de ciddi veriler var. Suriye uçağı hangi teröristlere operasyon düzenliyordu biliyor musunuz?Hani şu Niğde'de gasp ettikleri kamyondan ateş açarak askerimizi, polisimizi ve vatandaşımızı şehit eden teröristler var ya işte o teröristlere, Hani Reyhanlı'da Cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısını gerçekleştirip onlarca vatandaşımızı katleden teröristler vardı ya işte o teröristlere,Hani sınırımızı yolgeçen hanına çeviren, geceyi Türkiye'de geçirip gündüz canlı yayınlarda Suriye'ye çatışmaya gönderilen teröristler var ya işte o teröristlere...Her ne hikmet ise Ankara Türkiye'nin canını defalarca yakan teröristlere operasyon düzenleyen Suriye uçağını düşürüyor.Zamanla manidar! Tapelerle, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla köşeye sıkışan iktidara gündem değiştirecek sansasyonel bir malzeme lazımdı onu buldular. Bu konuda her an olağanüstü gelişmeler olabilir. Buna, Suriye'ye savaş kararı da dahil.Şimdi Suriye uçağının düşürülmesini büyük bir zafer edasıyla duyuran hükümetimize soruyorum.1- Muhtemelen bu tür olaylar sürekli oluyor. Neden şimdi müdahale edildi?2- Türk hava sahasını Yunanistan, İsrail ve ABD uçakları da sık sık ihlal ediyor. Neden onlara da aynı muameleyi yapmıyorsunuz?3- Suriye sınırımızın havadan ihlali konusunda gösterdiğiniz hassasiyeti neden karadan sınırı yolgeçen hanına çeviren El Kaide, ÖSO, El Nusra gibi silahlı gruplara göstermiyorsunuz?4- 19 Eylül 2013 tarihinde yaptığımız bir haberde Yunanistan'ın havadan ve denizden Türk sınırlarını toplam 113 kez ihlal ettiğini belirtmiştik. Kaynağımız da Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesiydi. Her ne hikmet ise Genelkurmay bu haberden sonra Yunanistan'ın sınır ihlallerini siteden duyurmaktan vazgeçti. Ankara'nın Yunanistan'ın 113 ihlali karşısında gıkını çıkarmamasının nedeni nedir? Kim kiminle haşrolacak?Başbakan Erdoğan ulusal güvenliği tehdit eden bir suç örgütü olarak tarif ettiği cemaatin muhalefeti kiraladığını iddia ediyor.Hemen her mitinginde bu vurguyu yapıyor. Ustaca bir kutuplaştırma siyaseti. Tüm muhalefeti aynı torbaya koyup birine yönelttiği suçlamaları diğerlerine bulaştırma taktiği.Yani bir taşla birden fazla kuş vurma hadisesi.Muhalefetin hain, haşhaşi, casusluk örgütü gibi suçlamalar yönelttiğin Pensilvanya'ya ile birlikte hareket ettiğini söyleyeceksin ve otomatikman muhalefete de bu suçlamaları yönelteceksin.Zihinlere bu mesajı vereceksin.Dediğimiz gibi ustaca bir taktik, siyaset böyle bir şey.Sayın Başbakan son günlerde de beraber haşrolma meselesine kafayı taktı. Pensilvanya'nın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile haşrolacağını söylemeye başladı. Şimdi diyelim ki muhalefet Pensilvanya ile birlikte hareket ettiği için beraber haşrolacak;Siz 11 yıl ortaklık yaptığınız cemaatle ayrılalı aşağı yukarı 3-5 ay oldu. Eğer (dediğinizi doğru kabul edersek) muhalefet 3-5 ay birlikte hareket ettiler diye Pensilvanya ile beraber haşrolacaksa sizin bu 11 yıllık birlikteliğiniz ne olacak? Siz kiminle haşrolacaksınız? Bu 11 yılı çöpe mi atacağız? Bakın, Sayın Erdoğan Pazar günkü İstanbul mitinginde neler söylüyor, "Ey Pensilvanya, daha ne istiyorsun? Üniversite dedin, sana üniversite verdik. 17 tane üniversiteye sana müsaade verdik. Ne istiyorsun ya? Dünyanın değişik yerlerindeki okullarını ziyaret etmemizi istediğinizde, oralara gidiyor, ziyaret ediyor, oradaki devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına biz refere oluyorduk ya. Ne istiyordun sen bizden?Şimdi yeniden soralım. Sayın Başbakan bu yaptıklarınızın, bu iltimaslarınızın bir vebali olmayacak mı? Bu vebalden muhalefete çakarak kurtulmak mümkün mü? Siz ne dediyseniz yaptık! Malumunuz olduğu üzere Başbakan Erdoğan miting meydanlarında cemaate demediğini bırakmıyor. O yükleniyor yardımcısı ise apayrı bir telden çalıyor. (Zaten AKP cenahında Pensilvanya'yı eleştiren Erdoğan'dan sonra ikinci bir isim neredeyse yok.) Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Manisa'da konuşuyor ve aynen şunları söylüyor; "Biz yıllarca sizinle birlikte, sizin menfaatinize, her zaman sizin hizmetinizde olduk. Siz ne derseniz yaptık. Siz neyi gösterdiyseniz oraya gittik. Biz yıllarca sizinle birlikte, sizin menfaatinize, her zaman sizin hizmetinizde olduk. Siz ne derseniz yaptık. Siz neyi gösterdiyseniz oraya gittik. Başkaları size hakaret ederken, sizi küçük görürken, tehlikeli bulurken, sizi örgüt suçundan dolayı cezaevine sokmak isterken en çok biz sizi koruduk. 'Onlar temiz inançlı, namuslu, ülkenin birlik, dirliğini isteyen insanlardır' diye sizi kollarımızın, kanatlarımızın altında tuttuk."Bu sözlere yorum yapmaya gerek var mı sizce?Yıllarca kol kanat gerdikleri cemaat başkalarını bırakıp kendilerini hedef alınca "örgüt var" diye bağırmaya başladılar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024