Saray ve AKP'nin gündemi dilleri koparılacakların listesi, Sezen Aksu, Özgür Özel, Sedef Kabaş, CHP, İmralı'daki, Edirne'deki vs.
Ekonomide sorun yok. Halkın sıkıntılarının farkında olduklarını, kurun köpüğünü aldıklarını, enflasyon ve faizinde köpüğünü alacaklarını açıkladılar.
Elektrik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarına gelen günlük zamları kafaya takmayın. Çünkü hükümetimiz bu konuda 'olağanüstü fedakarlık' yaptığını da açıkladı.
Muhalefet ise bildiğimiz gibi. Bir türlü halkın arasına karışıp, ülkemizin zenginliklerini ve bu zenginlikleri, devlet-millet yararına nasıl kullanılabileceğini anlatmak, diğer taraftan halka hükümeti şikayet etmek yerine halkı, kendi gerçekleriyle yüzleştirmek ve milletimizin, kendi kendine, 'ben bu zenginlikler içinde neden fakirim' sorusunu sordurmak yerine iktidar ile laf yarışına giriyor.
Ama BTP lideri Hüseyin Baş'ın da hakkını verelim. Babasının izinden gidiyor. Ülkemizin zenginliklerini tek tek açıklıyor. Bunların ekonomiye nasıl kazandıracağını Hilal'in bile anlayabileceği dilde izah ediyor.
Talanı, yalanı belgeliyor. Çözüm ve çıkışı ortaya koyuyor. Görene, köre ne!
Peki, vatandaş ne yapıyor?
Bu sorunun cevabını Ocak başında Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında gerçekleştirilen 'Türkiye Eğilimleri 2021' araştırmasının sonuçlarından vereyim.
Araştırma sonuçlarına göre milletimizin en önemli mesele yüzde %22,7 ile ekonomide yaşanan sorunlar.
İkinci sırada % 17,9 ile mülteciler var. Bu oran 2020 yılında % 6 idi. Ortada 3 katlık bir artış var.
Geçen yıl birinci sırada olan korona bu yıl %15,8 ile üçüncü sırada.
Dördüncü sırada 'hak ve özgürlüklerin sınırlanması' var.
İlginçtir! Süleyman Soylu'ya rağmen ülkemizin en önemli sorunu 'terörle mücadeledir' diyenlerin oranı %8'den %7,2'ye düşerek beşinci sırada.
En vahim olan sonuç ise eğitim. Vatandaşımıza göre ülkemizin en önemli sorunu eğitimdir, diyenlerin oranı %0,1.
Sonuçlara coğrafi bölgeler bazında bakıldığında Akdeniz ve İç Anadolu'da ekonomik sorunlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da mülteciler, Marmara ve Ege'de Korona salgını, Karadeniz'de ise terör ön plana çıkıyor.
Geçim sıkıntısı çekenlerin oranı yükseliyor
2020 yılında, 'kendimi/ailemi geçindiremiyorum' diyenlerin oranı %51,1'den %57,2'ye çıkmış.
Yine 2020 yılında 'ekonomik olarak daha kötü durumdayım' diyenlerin oranı %51,8'den %55,4'e yükselmiş.
Yani hükümetin büyüttüğü ekonomide halk daha da fakirleşmiş!
Vatandaşın % 85'i faizden, % 84'ü enflasyondan, % 82'si gıda ürünlerinin fiyatlarından, % 81'i TL'nin değer kaybından, % 80'i ev-kira fiyatlarından, % 79'u işsizlikten, % 79'u dış politikadan, % 78'i dış borçların yüksekliğinden, % 78'i de gelir dağılımındaki eşitsizlikten şikayetçi.
Aylık ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra tasarruf yapanların oranı % 5,4. Tasarruf araçlarında altın birinci döviz ikinci sırada.
Türk halkının siyasi yelpazedeki yeri
'Muhafazakarım' diyenlerin oranı %27,5. Milliyetçiyim' diyenler %19,9 ve 'Kemalist'im' diyenlerin oranı da %19,2. Kendisini "Siyasal İslamcı" olarak tanımlayanların oranı ise %9.
Kendini 'muhafazakâr' veya 'siyasal İslamcı' olarak tanımlayanlar özellikle 41-55 yaş arasındaki kişilerden oluşuyor.
2017 yılındaki araştırmalarda 18-20 yaş aralığında kendisini muhafazakar, siyasal İslamcı olarak tanımlayan gençlerin oranı % 47,4 iken bu rakam son araştırmada % 34,6'ya inmiş.
Yani artık gençler lafa değil icraata bakıyor, diyebiliriz.
Vatandaş, hükümetin Suriye politikasından rahatsız
Hükümetin, Suriye politikalarındaki memnuniyetsizlik giderek artıyor. Suriye konusunda izlenen politikaları başarılı bulanların oranı 2019'da %36, 2020'de %32,1 olarak kaydedilirken 2021 araştırmasında bu oran %27,4'te kalıyor.
Başarısız bulanların oranı ise bu yıl%23,6'dan %38,1'e yükseliyor.
Dış politikada kimlerle işbirliği yapılmalı?
Vatandaşın cevaplarında ilk sırayı bu yıl %17,5 ile Müslüman Ülkeler alıyor. Rusya % 16,4 ile ikinci sırada (%16,4) geliyor.
Geçtiğimiz iki yılın araştırmalarında %24,6 ve %19,5'lik oranlarla ilk sırada yer alan Türk Cumhuriyetleri ise bu yıl %14,1 ile üçüncü sıraya geriliyor.
Halkımız emperyalistlerle dostluğa karşı.
Vatandaşların % 14,1'i ABD ile % 12,7'si AB ile % 10,1'ri de NATO ile işbirliğine sıcak bakıyor.
En büyük tehdit ABD
Halkımızın önceki yıllarda en büyük tehdit dediği ABD bu yıl % 56'1'i ile üçüncü sırada.
Birinci sırada ise % 60,9 ile AKP'nin yeniden diyalog kurduğu Ermenistan var.
İkinci sırada ise Sayın Erdoğan'ın, iyi ilişkiler ve dostluk için Hahambaşılardan aracı olmasını istediği İsrail var. Vatandaşın % 60,5'i İsrail'i tehdit olarak görüyor.
Dördüncü sırada % 49,6 Irak (Barzanistan), beşinci sırada da % 44,6 ile Rum Kesimi var.
Vatandaşın, yabancı ülkelerde asker bulundurmasına desteği, %29,1.
Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarına destek verenlerin oranı ise %33,7 ile bugüne kadarki en düşük oranında tespit ediliyor.
Rakamlar bile iktidar ve muhalefetin milletten kopuk olduğunu ifade ediyor. Ya siz?
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- İç cephe ve terörsüz Türkiye aldatmacası / 06.05.2025
- Gazze unutuldu, BOP içinde kim, kiminle dost? / 05.05.2025
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025