logo
25 NİSAN 2024

Siz hala uluslarüstüleştiremediklerimizden misiniz?

28.04.2002 00:00:00
Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramının kutlandığı geçtiğimiz hafta, egemenlik konusuna AB ile gelişen sonucu belirsiz süreçten olsa gerek pek vurgu yapılmadı nedense... Zira AB'ne giriş Türkiye için o kadar da kolay olmadığını bu birliğin çeşitli kurum ve kuruluşlarından aldığımız direktiflerden anlıyoruz.

Doğrusu bu konuda sürekli AB'ni suçlamak da çok anlamlı değil. Çünkü bu birliktelik yolunda önümüze konan tüm ev ödevlerinin altında bizim idarecilerimizin imzaları var. Hatta bu yolda hazırlanmış adı 'Ulusal(!) Program' olan bir paket bile sunduk AB'ne.

AB giriş, egemenliğin devrini zorunlu kılıyor. İdarecilerimiz bu yolda Türkiye'yi alternatifsiz tek seçeneğe mahkum ediyor. Ve biz bu hengamede Egemenlik Bayramını kutluyoruz.

Türk milletinin önüne AB'ne girmeyi tek umut haline getirenler ve ülkenin ancak bu birliğe girmesi halinde içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağını dayatanlar milletimizden küçük(!) bir taviz beklemektedir. O da egemenliğimizin uluslarüstü kuruluşlara devridir.

AB yolunda Türkiye egemenliğin devretmek aşamasına gelmiştir. AB yandaşları ne var bunda diyerek zaten topluluk üyelerinin bunu yaptığını eğer Türkiye'de buraya girmek istiyorsa bu fedakarlığı yapmak zorunda olduğunu söylemektedirler. Oysa egemenliğimizi de devrettikten sonra devlet olmaktan çok birleşik bir devletin eyaleti olmak durumunda kalmayacak mıyız?... AB üyeliği, üyeliğe girişte kabul edilen AB mevzuatının ve Brüksel'deki Avrupa Parlamentosunda alınan kararların Türkiye Cumhuriyeti için egemen olmasını öngörmektedir. Böylece egemenliğin önemli bir kısmı, egemenliği Türk milleti adına ve hesabına kullanan Ankara'dan (TBMM) Brüksel'e devredilmiş olacaktır.

Ancak Türkiye'nin egemenliğini devrettiği zaman bağımsız müstakil bir devlet iken postmodern devlet AB'de bir azınlık olacağı kesindir.

Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğunu anayasamız belirtmekle beraber egemenliği kullanma yetkisini TBMM'ne vermiştir. Anayasanın 6.maddesi; "Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır" demektedir. Bir organ olarak TBMM'nin sadece egemenliği kullanma yetkisi vardır. TBMM, millete ait olan egemenliği sadece Anayasa çerçevesinde ve "Millet adına" kullanma yetkisine sahiptir. Ancak bu yetki sadece 'egemenliği kullanma' yetkisidir. Egemenliği 'kısıtlayabilme ya da devretme' yetkisi değildir. Milletin egemenliğini kısıtlayacak veya ortadan kaldıracak bir yetkiyi TBMM kullanamaz.

Tarih, egemenliklerini muhafaza edemeyen milletlerin çok acı manzaralarla karşılaştığını göstermektedir. Bu sebeple bağımsızlık bir millet için en hayati unsurdur, can damarıdır. 19 ve 20. yüzyıllar sömürgeciliğe karşı direnen milletlerin bağımsızlık mücadeleleriyle geçmiştir. Bu hakikatleri iyi görmek lazımdır.

Sadece anayasada yazılı maddelerde değil, bu ülkeyi düşman işgalinden kurtararak (ne tesadüftür ki bu gün Türkiye'nin girmeye çalıştığı AB üyelerinin neredeyse tamamı Kurtuluş Savaşı döneminde ülkemizi işgal eden düşman kuvvetleriydi) büyük İstiklal savaşını veren ve bağımsız ve egemen Türkiye Cumhuriyetini kuran şehitlerimizin yegane maksadıydı egemenliği Türk milletine vermek.

Birinci dünya savaşının bitmesiyle Türk Milleti bağımsızlığını korumak ve kendi topraklarında milletin egemenliğini tesis etmek gayesiyle yedi düvele karşı tarihe geçecek bir 'Kurtuluş Savaşı' vermiş ve bu milli mücadele sonucunda istiklali tam ve egemenliğin Türk milletine ait olduğu Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Bu savaşın adı İstiklal (Bağımsızlık) savaşıdır. Bu Milli Mücadele "ya istiklal ya ölüm" andı içilerek ve bağımsızlık uğruna binlerce şehit verilerek yapılmıştır. M.Kemal Atatürk tarafından bağımsızlık tek başına kullanılmamış, daima "istiklal-i tamme" şeklinde anılarak Türk milletinin bağımsız ve egemen olduğuna vurgu yapılmıştır.

Nitekim tarihe de bakıldığında Türklerin kurduğu pek çok devlet sürekli bağımsız kalmış ya da bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Hiç biri kendi iradesiyle ne bağımsızlığını ne de egemenliğini devretmeyi düşünmemiştir. Böyle bir ihtimal bu milletin tarihinde yoktur.

Maalesef bugün AB yanlısı, mandacı küreselleşmenin iflah olmaz bendelerine göre bu fikirleri söylemek, yazmak, Türkiye'nin bağımsızlığını ve egemenliğini savunmak gericilik, yobazlık ve çağdışılıktır. Küresel akıl ve düşünceyle bağdaşmamaktır.

AB üyeliğinin en hassas konusu "egemenlik" meselesidir. Bizim de üye vereceğimiz, ama Avrupalıların bizden en az 5 kat fazla üye ile hakim olacağı bir Parlamentoya Türkiye'de geçerli olacak hüküm koyma yetkisi verilecektir. Bir kere, 1071'den beri neredeyse 1000 yıllık "Avrupa ile savaş" tarihine sahip olan Türkler bakımından, bu karar kolaylıkla alınabilecek bir karar değildir. Tarih şuuruna sahip bir kişilerin, bu noktada tereddüt geçirmeden, duraksamadan ve irkilmeden bu karara 'evet' diyebileceğini sanmıyoruz.

Hemen bütün Avrupa ülkelerinin egemenliğin devri ve AB üyeliğini halkoylamasına götürerek, millete sormadan bu tür hayati kararlar vermedikleri de dikkate alınmalıdır. Üstelik bu ülkeler tarihi ve kültürü az çok müşterek olan ülkelerdir. Buna rağmen egemenliğin devri meselesinde kılı kırk yararak hareket etmişlerdir. Türkiye gibi, daha 80 yıl önce Avrupalılar tarafından önüne Sevr haritası konulmuş, dini ve kültürü farklı bir ülkenin çok daha dikkatli hareket etmesi gerektiği açıktır.
 
Mustafa Çiçek / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.