Sizce zulüm nedir?

Çıkmış birileri 'Türkçe ezan caiz değildir' derken amaçlarını, pişkinlikle 'Fransızların yapmadığı zulmü Türkiye Cumhuriyetinin kurucu erkleri yapmıştır' diyerek ifade ediyorlar.

Sormak lazım ezanı Türkçe okumak en büyük zulümdür diyenlere!

Ortadoğu'da, İngilizler ve Fransızlar tarafından işgal edildikten sonra ezanların Arapça okunduğu ülkelerde yapılanlar, sizce zulüm değil mi?

Irak'ta, Suriye'de, Lübnan'da, Mısır'da, Libya'da son yüzyılda yaşanan mezhepsel dinci fitneler, dış güçler tarafından yapılan işgaller, bin bir türlü hile ile halkların zorla sokuldukları savaşlar neticesinde meydana gelen tecavüz, işkence, hakların gasp edilmesi, toprakların kaybedilmesi, Atatürk'ümüze hakaret edenler tarafından niçin ZULÜM OLARAK GÖRÜLMÜYOR!

Ya Cezayir'in Arapça ezanlar ile 132 yıl boyunca nasıl bir işgalle, sömürüyle, tecavüzle, işkence ve zulümle karşı karşıya kaldığını, "Fransızlar böyle zulüm yapmadı" diyenler, hiç okumadılar mı? Demek Fransız'ın yapmadığı zulmü yapmış kurucu değerlerimiz! Bu zulmü tarif edenler Cezayirlilerin yaşadığını niçin ZULÜM OLARAK GÖRMÜYOLAR!

Böyle bir zulmü Fransızlar yapmadı diyenler, kara kıta Afrika'da, Fransız'ın, İngiliz'in, İtalyan'ın bilmem hangi Avrupalı devletlerin yaptığı sömürgeleri, işgalleri, tecavüzleri ezanın Türkçeleştirilmesinden, niçin daha büyük bir ZULÜM OLARAK GÖRMÜYORLAR!

İşgal altındaki Gazze'de, Eriha'da ezanlar Arapça okunurken yaşanan katliamlar, tecavüzler, Müslümanların aşağılanması, her türlü vahşeti Müslümanların yaşaması demektir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu erklerine kin kusanlar,  Müslümanların karşı karşıya kaldığı tecavüz, öldürülme ve yurtlarından sürülmeyi niçin ZULÜM OLARAK GÖRMÜYORLAR!

Ne zulüm anlayışı!..

Antep'te, Maraş'ta, Adana'da, akıllara gelmeyen zulümleri, işkenceleri; Türk, Kürt, Çerkez demeden tüm Müslüman ahali üzerinde uygulayan bu Fransızlar değil miydi?

Kendi yaptıkları yetmiyormuş gibi Ermenilere el altından silah vererek, Müslüman ahalinin Ermeni çeteler tarafından öldürülmesinin, gasp edilmesinin, işkence edilmesinin yollarını açan bu Fransızlar değil miydi?

Hatay'daki, vatandaşlarımızın kafalarını hile ile karıştırmaya çalışıp, Türkiye Cumhuriyeti kâfir devlet oldu! Laiklikle din elden gitti, şapka giyildi, şeriat kaldırıldı, ezanlar Türkçe okundu diye kara propaganda ile Hatay'ın anavatana bağlanmaması için her türlü yalanı, iftirayı üreten bu Fransızlar değil miydi?

Biz unutmadık zalimin kim olduğunu! 

Biz unutmadık Fransız'ın zulmüne karşı dimdik duran Sütçü İmamları, Senem Ayşeleri, Arslan Beyleri, Şahin Beyleri, Salim Beyleri, kılavuz Haticeleri…   

Kim hangi kıyafetle, hangi vasıfla değerlimize, Atamıza hakaret ederse etsin, biz onların kimin diliyle konuştuklarını, kimin ipleriyle sağa sola hareket ettirildiklerini biliyoruz!

Sizlerin de bildiğine eminim.