Saadet Partisi'nin organize ettiği "Zalimlere lanet mitingi" nin ikincisini de geçtiğimiz Pazar günü Bursa'da izledik. Haçlı-siyonist ittifakının İslam coğrafyasına ve Iraklı Müslümanlara reva gördüğü insanlık dışı muamele, tecavüz ve katliamlar belli ki, vicdan sahibi olan herkesin vicdanını kanatıyor, yüreğini sızlatıyor.
Meydanları dolduran kitleler, zulmü ve zalimleri nasıl te'lin edeceğini, yüreğinin yangınını nasıl södüreceğini bilemiyor, o yüzden sloganlar birbirine karışıyor.
Bu vicdan azabını, bu yürek yangınını en derinlemesine yaşayanlar ise: AKP hükümetinin Irak işgaline olan desteğini farkeden AKP'ye oy vermiş vatandaşlarımız...
Bursa mitinginde ön saflarda yer alan bir pankart oldukça dikkat çekiciydi:
"Allah'ım bizi affet
AKP'ye oy verdik"
Bu pişmanlığı biz, birebir görüştüğümüz nice insanımızın bizzat kendinden dinliyoruz. Irak'ın şehirlerinde, gece baskınlarında, Müslümanların kapısına inen her Coni tekmesini, kendi başına vurulmuşcasına sarsılan AKP'li hemşehrilerimiz gün gün artıyor. Irak'ta feryad eden çocukların ve kadınların, yüreği yangın anaların çığlıklarından, kulaklarına kadar kızaran ve kulaklarını tıkayan AKP'ye oy vermiş hemşehrilerimize adım başı rastlamak mümkün.
Saadet Partisi'nin organizesinde gerçekleştirilen İstanbul/Çağlayan mitinginde konuşan Ayşe Kerküklü kardeşimizin söyledikleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor ve Irak işgaline tam destek veren AKP iktidarı ile yeterince, gereğince mücadele edemediğimizden ötürü bu zulümde benim de bir dahlim var mı, diye kara kara düşünüyorum...
Ayşe Kerküklü, Bağdat'tan, Basra'dan, Musul'dan, Kerkük'ten, Felluce'den selam getirdiğini söylüyordu. Yine o yangın yerinden gelen kardeşimiz, Kerbela şehidi Hz. Hüseyin'den, İmam-ı Ali'den, Abdülkadir Geylani'den, İmam Azam'dan, Cüneyd-i Bağdadi'den bizlere selam getirdiğini söylüyordu.
Ben, şahsen, gönül rahatlığı ile "Ve aleyküm selam" diyemedim
Haçlı-siyonist ittifakının cinayetlerine, katliamlarına, tecavüzlerine terkedilmiş diyarların yaşayanlarından ve vefat etmiş olanlarından yüzümüz kızarmadan selam almak için; onların acılarını dindirmek için bir şeyler yapmak lazım, feryad-u figan koparmak lazım, dünyayı ayağa kaldırmak lazım.
Siz Ayşe Kerküklü'nün getirdiği selamları alabildiniz mi?..
Meydanları dolduran kitleler, zulmü ve zalimleri nasıl te'lin edeceğini, yüreğinin yangınını nasıl södüreceğini bilemiyor, o yüzden sloganlar birbirine karışıyor.
Bu vicdan azabını, bu yürek yangınını en derinlemesine yaşayanlar ise: AKP hükümetinin Irak işgaline olan desteğini farkeden AKP'ye oy vermiş vatandaşlarımız...
Bursa mitinginde ön saflarda yer alan bir pankart oldukça dikkat çekiciydi:
"Allah'ım bizi affet
AKP'ye oy verdik"
Bu pişmanlığı biz, birebir görüştüğümüz nice insanımızın bizzat kendinden dinliyoruz. Irak'ın şehirlerinde, gece baskınlarında, Müslümanların kapısına inen her Coni tekmesini, kendi başına vurulmuşcasına sarsılan AKP'li hemşehrilerimiz gün gün artıyor. Irak'ta feryad eden çocukların ve kadınların, yüreği yangın anaların çığlıklarından, kulaklarına kadar kızaran ve kulaklarını tıkayan AKP'ye oy vermiş hemşehrilerimize adım başı rastlamak mümkün.
Saadet Partisi'nin organizesinde gerçekleştirilen İstanbul/Çağlayan mitinginde konuşan Ayşe Kerküklü kardeşimizin söyledikleri hâlâ kulaklarımda çınlıyor ve Irak işgaline tam destek veren AKP iktidarı ile yeterince, gereğince mücadele edemediğimizden ötürü bu zulümde benim de bir dahlim var mı, diye kara kara düşünüyorum...
Ayşe Kerküklü, Bağdat'tan, Basra'dan, Musul'dan, Kerkük'ten, Felluce'den selam getirdiğini söylüyordu. Yine o yangın yerinden gelen kardeşimiz, Kerbela şehidi Hz. Hüseyin'den, İmam-ı Ali'den, Abdülkadir Geylani'den, İmam Azam'dan, Cüneyd-i Bağdadi'den bizlere selam getirdiğini söylüyordu.
Ben, şahsen, gönül rahatlığı ile "Ve aleyküm selam" diyemedim
Haçlı-siyonist ittifakının cinayetlerine, katliamlarına, tecavüzlerine terkedilmiş diyarların yaşayanlarından ve vefat etmiş olanlarından yüzümüz kızarmadan selam almak için; onların acılarını dindirmek için bir şeyler yapmak lazım, feryad-u figan koparmak lazım, dünyayı ayağa kaldırmak lazım.
Siz Ayşe Kerküklü'nün getirdiği selamları alabildiniz mi?..
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024