Sömürgeleştirilen ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynakları, madenleri, tamamen sömürgeci güçler tarafından kullanılır.
Söz konusu kaynakların en iyi şekilde transfer edilebilmesi için, sömürgelerdeki bütün milli hareketlerin önlenmesi ve milli uyanışların önüne geçilmesi öncelikli hedef kabul edilmektedir.
Sömürgecilerin rekabet anlayışıNitekim İngiltere'nin Hindistan'ı işgalini dikkate şayan örnektir: "Hindistan, 18. yüzyıla kadar Avrupa'nın bütün baharat ve daha birçok tüketim malı ihtiyacını karşılayan zengin bir ülkeydi. Oysa sanayi devriminden hemen sonra İngiliz kumaşları, demir, kâğıt, cam ve daha birçok sanayi ürünü, Hindistan pazarlarını sarmış; fiyat ve kalite yönünden İngilizlerle rekabete giremeyen yerli sanayii tamamen yok olmuştur. Zira İngilizler, Hindistan'da kendi tekstil mallarını pazarda Hint kumaşlarına karşı rakipsiz kılabilmek için 40 bin Hintli kumaş imalat ustasının kollarını kesmişti".
ABD, zenci kölelerin sırtında kurulduAmerika'nın işgalinden sonra bu topraklarda çalıştırılmak üzere Batı Afrika'dan zenciler toplanarak köleleştirmek için Amerika'ya getirilmeye başlandı. "Zenci köle tüccarlarının Gine ve B. Hint adalarından düzenli biçimde getirip sattıkları zencilerin sayısı, 1760 yılına gelindiğinde 500 bin rakamına yaklaşıyordu".
Kapitalizm, birilerini yüceltmek için çoğunluğu yok etmektirKapitalizmin sermaye birikimi, bazıları devlet bütçesinden bile daha büyük olan sermaye sahiplerini dış arayışlara itmiştir. Nitekim İngiltere Başbakanı Lord Salisburg 1898'de, "Yeryüzündeki ulusları yaşayanlar ve ölenler olarak ikiye ayırabiliriz. Bir yanda büyük güce sahip büyük ülkeler var, bunların gücü her yıl artıyor. Zenginlikleri, egemenlik alanları ve organizasyonları gün geçtikçe büyüyor. Demiryolları sayesinde bütün askerî güçlerini bir noktada toplayabiliyorlar. Bu zamana kadar görülmemiş büyüklükte ordular kurabiliyorlar. Teknoloji bu orduların silahlarını her geçen gün geliştiriyor. Bu büyük ülkelerin yanı sıra bir de sadece ölüm halinde olduklarını söyleyebileceğim ülkeler var" demektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Juhani Tamminen / FinlandiyaMilli varlığın korunmasında kıymetli bir rehberAvrupa birliği'nin ortak para politikasına direnemeyerek Euro bölgesine girilmesi Finlandiya için günümüzde ağır sorunların başlangıç noktası olmuştur. Finlandiya'da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin birçok enstrümanları koruyucu tedbir olarak uygulamaya alındı. Örneğin, bazı dev Fransız şirketleri uranyum madenlerini topyekün almaya kalkıştı. Ama hükümet yerinde müdahalelerle bu ve bunun gibi olaylara meydan vermedi. Kongremizin temelini oluşturan sevgili meslektaşımın eseri, Finlandiya gibi milli varlığını korumanın güçlükleriyle boğuşan ülkeler için son derece kıymetli bir rehber teşkil etmektedir. Diyebilirim ki, yeni sömürgecilik arayışlarına karşı koymak isteyenlerin elinde artık pratik ve kapsamlı bir rehber, bir doğru yanlış çizelgesi vardır. Bu rehber, sadece Türk milleti için değil, hiçbir din ve ırk farkı gözetmeksizin bütün insanlık için bir kurtuluş projesidir, barış, adalet ve kalkınma modelidir. Bu modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı yürekten tebrik ediyorum.
Söz konusu kaynakların en iyi şekilde transfer edilebilmesi için, sömürgelerdeki bütün milli hareketlerin önlenmesi ve milli uyanışların önüne geçilmesi öncelikli hedef kabul edilmektedir.
Sömürgecilerin rekabet anlayışıNitekim İngiltere'nin Hindistan'ı işgalini dikkate şayan örnektir: "Hindistan, 18. yüzyıla kadar Avrupa'nın bütün baharat ve daha birçok tüketim malı ihtiyacını karşılayan zengin bir ülkeydi. Oysa sanayi devriminden hemen sonra İngiliz kumaşları, demir, kâğıt, cam ve daha birçok sanayi ürünü, Hindistan pazarlarını sarmış; fiyat ve kalite yönünden İngilizlerle rekabete giremeyen yerli sanayii tamamen yok olmuştur. Zira İngilizler, Hindistan'da kendi tekstil mallarını pazarda Hint kumaşlarına karşı rakipsiz kılabilmek için 40 bin Hintli kumaş imalat ustasının kollarını kesmişti".
ABD, zenci kölelerin sırtında kurulduAmerika'nın işgalinden sonra bu topraklarda çalıştırılmak üzere Batı Afrika'dan zenciler toplanarak köleleştirmek için Amerika'ya getirilmeye başlandı. "Zenci köle tüccarlarının Gine ve B. Hint adalarından düzenli biçimde getirip sattıkları zencilerin sayısı, 1760 yılına gelindiğinde 500 bin rakamına yaklaşıyordu".
Kapitalizm, birilerini yüceltmek için çoğunluğu yok etmektirKapitalizmin sermaye birikimi, bazıları devlet bütçesinden bile daha büyük olan sermaye sahiplerini dış arayışlara itmiştir. Nitekim İngiltere Başbakanı Lord Salisburg 1898'de, "Yeryüzündeki ulusları yaşayanlar ve ölenler olarak ikiye ayırabiliriz. Bir yanda büyük güce sahip büyük ülkeler var, bunların gücü her yıl artıyor. Zenginlikleri, egemenlik alanları ve organizasyonları gün geçtikçe büyüyor. Demiryolları sayesinde bütün askerî güçlerini bir noktada toplayabiliyorlar. Bu zamana kadar görülmemiş büyüklükte ordular kurabiliyorlar. Teknoloji bu orduların silahlarını her geçen gün geliştiriyor. Bu büyük ülkelerin yanı sıra bir de sadece ölüm halinde olduklarını söyleyebileceğim ülkeler var" demektedir.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Juhani Tamminen / FinlandiyaMilli varlığın korunmasında kıymetli bir rehberAvrupa birliği'nin ortak para politikasına direnemeyerek Euro bölgesine girilmesi Finlandiya için günümüzde ağır sorunların başlangıç noktası olmuştur. Finlandiya'da Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin birçok enstrümanları koruyucu tedbir olarak uygulamaya alındı. Örneğin, bazı dev Fransız şirketleri uranyum madenlerini topyekün almaya kalkıştı. Ama hükümet yerinde müdahalelerle bu ve bunun gibi olaylara meydan vermedi. Kongremizin temelini oluşturan sevgili meslektaşımın eseri, Finlandiya gibi milli varlığını korumanın güçlükleriyle boğuşan ülkeler için son derece kıymetli bir rehber teşkil etmektedir. Diyebilirim ki, yeni sömürgecilik arayışlarına karşı koymak isteyenlerin elinde artık pratik ve kapsamlı bir rehber, bir doğru yanlış çizelgesi vardır. Bu rehber, sadece Türk milleti için değil, hiçbir din ve ırk farkı gözetmeksizin bütün insanlık için bir kurtuluş projesidir, barış, adalet ve kalkınma modelidir. Bu modelin sahibi Prof. Dr. Baş'ı yürekten tebrik ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.