Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan Anadolu, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan boğazları, Orta Asya, Kafkasya ve Ortadoğu'daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktadaki jeopolitik konumuyla bütün dünyanın hakim olmak istediği ve devletlerin menfaatlerinin çatıştığı bir coğrafyada bulunmaktadır. 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklular, sonra da Osmanlı Devleti egemenlik kurarak, bu coğrafyayı Türklerin yeni vatanı yapmışlardır. Bin yıldır bu coğrafyada yaşayan Türkleri, buradan atmak isteyen Batılı devletler düzenledikleri haçlı seferleri ile bunu gerçekleştirmeye çalışmışlardır. Bunda başarılı olamayınca misyonerlik faaliyetleri ve milliyetçi fikirleri destekleyerek emellerine ulaşmayı amaçlamışlardır. Bu çalışmalarla koca bir imparatorluğu yıkan bu devletler şimdi yeni kurulan Türk devleti üzerinde bu çalışmalarını yürütmekteler.Bu amaçla Anadolu coğrafyasında yaşayan azınlıklardan olan Rumları ve Ermenileri kendi amaçları için kullanmışlar ve kullanmaya devam etmektedirler. Tarihte olduğu gibi günümüzde de, Ermeni toplumu üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmaktadır.Tarih boyunca Ermeniler, Türklerin dışında hangi milletin hakimiyeti altına girmişlerse, hep zulüm ve işkence görmüşlerdir. Ermenileri hakimiyet altına alan İranlılar Mecusi, Latinler Katolik, Bizanslılar Ortodoks yaparak, kendi içlerinde eritmek istemişlerdi. Ruslar da her türlü hak ve hürriyetten mahrum ederek, dil ve dinlerine baskı yaparak, bir taşeron gibi kullanmışlardır. Osmanlı Devleti zamanında Ermeni adı, kültürü, dini, kilisesi yok olmaktan kurtulmuş, Katolik ve Ortodoks Hıristiyanlığa karşı Gregoryen Ermeniler koruma altına alınmıştır. Ermeniler, Osmanlı Mebuslar Meclisi'nde de temsil hakkı elde etmişler Millet-i Sadıka olmuşlardır.Osmanlı Devleti zamanında Millet-i Sadıka olan Ermenilere ne oldu da! Osmanlıya karşı gelip, yüzyıllardır beraber yaşadığı komşusunu en zor zamanında arkadan vurdu? En acımasız şekilde katletmeye başladı?19. yüzyılda yayılan Milliyetçilik akımı, imparatorluklar içerisinde yaşayan milletlerin, kendi devletlerini kurma fikrini ortaya çıkartmıştır. 1887 yılında Kafkasyalı Ermenilerden Avedis Nazarbeg ve eşi Maro tarafından İsviçre'de, Hınçak Komitesi kurulmuştur. 1890 yılında da Rusların yardım ve destekleriyle Taşnak Sütyun Komitesi Tiflis'te kurulmuştur. Her iki Ermeni cemiyetin hedefi Osmanlı ülkesinde isyan çıkarmak, silahlı tedhiş hareketlerinde bulunmaktı.Büyük Ermenistan hayaline ulaşmaya çalışan Ermeniler ilk isyanı 20 Haziran 1890 da Erzurum'da gerçekleştirdi. Bunu yine aynı yıl meydana gelen Kumkapı gösterisi, 1892-93 de Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon olayları, 1894'de Sasun isyanı, Babıali gösterisi ve Zeytun isyanı, 1896'da Van isyanı ve Osmanlı Bankası'nın işgali, 1903'te ikinci Sasun isyanı, 1905'te Sultan Abdülhamid'e suikast girişimi ve nihayet 1909'da gerçekleşen Adana isyanı izlemiştir. 1906-1922 yılları arasında Anadolu'da ve Kafkaslarda, 517 bin 955 Türk, Ermeniler tarafından katledilmiştir. Sayısı tespit edilemeyenlerle birlikte bu rakam 2 milyonu bulmaktadır.(Devam edecek?)
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019