Almanların Yahudi Soykırımı yaptıklarını tüm dünya kabul ediyor. Tüm dünyanın kabul etmesinden çok daha önemli olan bir şey var ki o da Almanya'nın bu suçu kabul etmiş olmasıdır.Üstelik Almanya, İsrail'den ve Yahudilerden özür dilemiştir.Suç sabit olduğu halde Yahudi soykırımında suçlanan Almanlar ve Almanya değildir.Kimdir peki?Başta Adolf Hitler olmak üzere "Nazilerdir" suçlu olan.Fransa'nın Cezayir'de, Belçika'nın Ruanda'da, İngiltere'nin Avustralya'da, İspanyolların Amerika kıtasında, İtalya'nın Libya'da gerçekleştirdiği soykırımlarda işlenen suç şahsi olarak kabul edilmiş, tüm bir milleti ve devleti karalamak yerine suçu işleyen kişiler suçlanmıştır.Buradaki önemli nokta Batılıların sabıkalarındaki bu soykırımlar iddia değil, tamamen gerçektir.12 Nisan'da 1915 olaylarının 100. yıldönümü sebebiyle Vatikan'da düzenlenen ayinde "20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı" diyerek Türk milletini Haçlı kinini kusan Katolik Hıristiyanların lideri Papa Francesco'nun Cezayir, Ruanda, Avustralya, Amerika ve Libya tescilli soykırımlardan bahsettiği bugüne kadar duyulmamıştır.Ama söz konusu Türkiye olduğunda Papa'dan tut diğer ülkelerin liderlerine kadar hepsinin dillerinden 'soykırım' kelimesi düşmemektedir.Soykırım suçu sabit olan Hıristiyan ülkeler söz konusu olduğunda topyekûn millet ve devlet suçlanmadan suç şahsidir evrensel kuralı uygulanırken yaşanmadığı belgelerle ispatlanmış sözde soykırım iddiaları konusunda Türk milleti ve Türkiye suçlanmaktadır.Bunun nedeni Haçlı zihniyetin çifte standardıdır ve bizler için asla şaşırtıcı değildir.Bir tarafta dindaşları Ermeniler öteki tarafta Müslüman Türkler olduğu zaman Papa'nın farklı davranmasını beklemek gerçeklerin görülmüyor olduğunun göstergesidir. Cenabı Hakk'ın (cc) "Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar" (Bakara 120) buyruğu ortadayken Papa başka türlü zaten davranamazdı.Erdoğan'dan Papa'ya mektupPapa'nın temsil ettiği Hıristiyan âleminin Müslüman Türklere bakış açısı her zaman yukarıda bahsedildiği gibi olduğu halde Türkiye'de siyasiler bu inkâr edilemez gerçeği bir kenara bırakarak bu cepheyle sıkı fıkı ilişki kurmaktadır.AKP hükümeti dert yandığı Fetullah Gülen cemaatiyle bu konuda yarış içerisinde. 10 Eylül 2014'te Cumhurbaşkanı olduğunda ilk mektubunu Papa Francesco'ya yazan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davet mektubunda şu dikkat çekici ifadeler yer alıyordu: Papa'ya 'Kutsiyetpenahları' (Sığınılacak kutsal yer) diye hitap ediliyordu.Tam 3 yerde Papa'ya 'yüce kişilik' deniliyordu. "Dünya barışı ve insanlığın kardeşliği ve huzuru için göstermekte olduğunuz değerli gayretlerinizi takdirle izlemekteyim" ifadeleri kullanılıyordu.Dinlerarası diyalog vurgusu yapılması unutulmamıştı.Bakalım Türkleri soykırımcılıkla suçlayan Papa Francesco'ya bir mektupta onlarca övgü dizen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cevabı ne olacak? Erdoğan'ın 'Ey Papa' diye başlayan cümlelerini merak içinde bekliyoruz?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023