Sosyal yaşantıda her şey göründüğü, bilindiği gibi değil artık? Yazılı ve görsel medya, toplum mühendisleri, etki ajanları vasıtasıyla insanlar farklı şekillerde inandırılmakta, farklı şekilde düşünmeleri sağlanmaktadır.Böylece sahteciliğin ve çok yüzlülüğün revaçta olduğu bir zaman dilimi yaşanmaktadır. Görünen ve yaşananlar farklı şeyler olunca gerçekler de rahatlıkla saklanmaktadır.
Biz de bu makalemize "yaşanan ekonomi" adını verdik. Söylenen ekonominin aksine yaşanan ekonominin daha gerçekçi olduğu herkesçe malumdur. Çünkü "yaşanan ekonomi" hayatın ta kendisidir. Yalanı dolanı, kabul etmez?Peki nedir yaşanan ekonomi?Durum, bazılarının dediği gibi yolunda mı? Yoksa gerçekten de çok mu umutsuz? Evet, yaşanan ekonomi gerçekten hoş sinyaller vermiyor. Çarşı-pazar, üretici-tüketiciden iyi haberler gelmiyor. Bunu gizlemenin millete faydası yoktur.
AKP iktidarı, küresel güçlerin ülkemizde de cirit atmasına meydan vermekle öyle bir sistem kurulmasına ortam sağladı ki, "kendi kendini yok etme" tezgahı kuruldu? Arz edeyim;Küreselleşme adına önce küçük işletmelerin yok olmasına ve büyük kartel şirketlerin oluşmasına meydan verildi. Sektörlerdeki küçük işletmeler kendi yağlarıyla kavrulup geçimlerini sağlamakla meşgul olurken, tekelleşmek onları yok etti. Tekelleşen şirketler zannetti ki; "piyasa onlara kalacak." Ama hesap etmedikleri şey, tüketicinin bitme noktasına geldiğiydi. Tüketici tüketemeyince, kartel şirketlerde müşterisiz kaldı. Şimdi onlar da bitme noktasına geldiler.
Kürselleşme, tüketeni de üreteni de küçüğüyle büyüğüyle şirketleri de bitme noktasına getirdi. Şimdi görünen ve yaşanan ekonomi böyle olunca ve iktidar sahipleri "beraber yürüdükleri yollarda" aynı şekilde devam ettiğine göre, umuttan bahsetmenin bir faydası var mı? Artık kararı siz verin? Bu ekonomiyle ülke nereye, ne zamana kadar gider? İşte çarşıda pazarda görünen ekonomi budur. Söylenen ekonomi yalan, yaşanan ekonomi gerçek..! Gerçekler de bazen acıdır..!
Yaşanan ekonominin, insanımıza sosyal refahı sağlaması için sosyal adaletin gelmesi şarttır. Bu da toplumun bütün fertlerine iş ve aş imkanı sağlayacak, tüketicinin bütün hayati ihtiyaçlarını karşılayacak, tüketim eksenli bir ekonomi modeli ile sağlanacaktır. Fazla söze gerek yok. Çözüm Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" tezlerinin hayata geçirilmesiyle mümkündür.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024