Adına tarih denilen ihtiyar, adına tecrübe denilen eşsiz hazine ve benim bu yaşa kadar aldığım eğitim ve edindiğim bilgi-birikim bana diyor ki; Salihlerle, sadıklarla, doğrularla, dürüstlerle beraber ol.
Arkadaşlarını basiret sahibi olanlardan, firaset sahibi olanlardan, iz'an ve idrak sahibi olanlardan seç.
Gözü olduğu halde gerçeği görmeyenlerden, kulağı olduğu halde hakikati duymayanlardan, kalbi olduğu halde ürperti nedir bilmeyenlerden uzak dur.
Hacım, benim hayat kitabım, benim Kerim Kitabım buyuruyor ki:
"Ey iman edenler! Yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın ve doğrulardan olun ve hem de doğrularla beraber olun." (Tevbe: 119).
Milletin önüne düşüp milleti aldatmayan, akşam başka sabah başka, yazın başka güzün başka konuşmayan, milletin yüzüne baka baka yalan söylemeyen delikanlı adamlarla arkadaş olmam emrediliyor ve ben de gücüm yettiği kadar, aklım erdiği kadar arkadaşlarımı bu kimselerden seçmeye çalışıyorum.
Hacım, beş vakit okuduğum, baştan sona ezberleme şerefine nail olduğum ve son nefese kadar anlamak için cehd etmeye söz verdiğim Kerim Kitabım Son Elçi, Son Peygamber aleyhisselamın şahsında bana bir tembihte bulanarak buyuruyor ki:
"Allah size kitapta şunu da bildirmiştir: 'Allah'ın âyetlerinin inkâr ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, bunu yapanlar başka bir konuya geçmedikçe onların yanında oturmayın.' Böyle yaparsanız siz de onlar gibi olursunuz. Şüphe yok ki Allah münâfıkları da, kâfirleri de cehennemde bir araya getirecektir." (Nisa: 140).
"Âyetlerimiz hakkında alaylı tavırla münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman, -onlar başka bir konuya geçinceye kadar- kendilerinden yüz çevir, eğer şeytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldiği gibi hemen kalk, artık o zalimler gürûhuyla oturma." (En'am: 68).
Aklı ve vicdanı olan herkesin kolaylıkla anlayacağı gibi, Allah, inzal ettiği ayetleri ile dalga geçenlerle beraber yol tutmayı değil, aynı mekânda oturmayı dahi yasaklıyor, zinayı suç kapsamından çıkarmak gibi, domuzu kasaplık ilan etmek gibi, faizi tabana yaymak gibi helali haram, haramı helal sayanlarla bir ve beraber olmayı yasaklıyor.
Belki senin etrafında daha derin hocalar vardır ve bu konularda minareye göre kılıf adamına göre fetva veriyorlardır, onu bilemem ama benim bildiğim bu tür hocaların da bizim kitapta yeri yoktur. Bu vesile ile senin şahsında onlara da şu ayetleri hatırlatmış olalım, kim bilir belki oturur müzakere edersiniz:
"Allah'ın indirdiği Kitab'dan bir şeyler gizleyen ve onunla az bir değeri satın alanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemiyorlar. Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır. İşte onlar hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık da azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!"
(Bakara: 174-175).
Hacım, okumayı yazmayı askerde Ali Okulunda öğrenmiş olduğunu unutarak memlekette ve dünyada hatırı sayılır ilim-irfan sahiplerine yol göstermeye, yol-yordam öğretmeye kalkman en azından kendini bilmezlik, haddini bilmezlik değil midir?
Bilmem hiç duymuş musun? Anadolu irfanı şöyle der; "İslam'ın şartı beştir altıncısı da haddini bilmektir."
Arkadaşlarını basiret sahibi olanlardan, firaset sahibi olanlardan, iz'an ve idrak sahibi olanlardan seç.
Gözü olduğu halde gerçeği görmeyenlerden, kulağı olduğu halde hakikati duymayanlardan, kalbi olduğu halde ürperti nedir bilmeyenlerden uzak dur.
Hacım, benim hayat kitabım, benim Kerim Kitabım buyuruyor ki:
"Ey iman edenler! Yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın ve doğrulardan olun ve hem de doğrularla beraber olun." (Tevbe: 119).
Milletin önüne düşüp milleti aldatmayan, akşam başka sabah başka, yazın başka güzün başka konuşmayan, milletin yüzüne baka baka yalan söylemeyen delikanlı adamlarla arkadaş olmam emrediliyor ve ben de gücüm yettiği kadar, aklım erdiği kadar arkadaşlarımı bu kimselerden seçmeye çalışıyorum.
Hacım, beş vakit okuduğum, baştan sona ezberleme şerefine nail olduğum ve son nefese kadar anlamak için cehd etmeye söz verdiğim Kerim Kitabım Son Elçi, Son Peygamber aleyhisselamın şahsında bana bir tembihte bulanarak buyuruyor ki:
"Allah size kitapta şunu da bildirmiştir: 'Allah'ın âyetlerinin inkâr ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, bunu yapanlar başka bir konuya geçmedikçe onların yanında oturmayın.' Böyle yaparsanız siz de onlar gibi olursunuz. Şüphe yok ki Allah münâfıkları da, kâfirleri de cehennemde bir araya getirecektir." (Nisa: 140).
"Âyetlerimiz hakkında alaylı tavırla münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman, -onlar başka bir konuya geçinceye kadar- kendilerinden yüz çevir, eğer şeytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldiği gibi hemen kalk, artık o zalimler gürûhuyla oturma." (En'am: 68).
Aklı ve vicdanı olan herkesin kolaylıkla anlayacağı gibi, Allah, inzal ettiği ayetleri ile dalga geçenlerle beraber yol tutmayı değil, aynı mekânda oturmayı dahi yasaklıyor, zinayı suç kapsamından çıkarmak gibi, domuzu kasaplık ilan etmek gibi, faizi tabana yaymak gibi helali haram, haramı helal sayanlarla bir ve beraber olmayı yasaklıyor.
Belki senin etrafında daha derin hocalar vardır ve bu konularda minareye göre kılıf adamına göre fetva veriyorlardır, onu bilemem ama benim bildiğim bu tür hocaların da bizim kitapta yeri yoktur. Bu vesile ile senin şahsında onlara da şu ayetleri hatırlatmış olalım, kim bilir belki oturur müzakere edersiniz:
"Allah'ın indirdiği Kitab'dan bir şeyler gizleyen ve onunla az bir değeri satın alanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey yemiyorlar. Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmaz ve kendilerini temize çıkarmaz. Onlar için acıklı bir azap vardır. İşte onlar hidayete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık da azabı satın alanlardır. Onlar ateşe karşı ne kadar da dayanıklıdırlar!"
(Bakara: 174-175).
Hacım, okumayı yazmayı askerde Ali Okulunda öğrenmiş olduğunu unutarak memlekette ve dünyada hatırı sayılır ilim-irfan sahiplerine yol göstermeye, yol-yordam öğretmeye kalkman en azından kendini bilmezlik, haddini bilmezlik değil midir?
Bilmem hiç duymuş musun? Anadolu irfanı şöyle der; "İslam'ın şartı beştir altıncısı da haddini bilmektir."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024