logo
23 NİSAN 2024

Stockholm Sendromu

07.06.2022 00:00:00

"Baskı belli bir yoğunlukta, sürekli olursa mazlumun tek kurtuluşu zalime ve cellâda âşık olmak olur" diye kabul edilmiş bir kavram vardır. İnsanlar bazı durum ve olaylar karşısında celladına âşık olur. Ve bu davranışın psikolojideki adı 'Stockholm Sendromu'dur. 

İsveç Stockholm'de bulunan bir bankayı soyma girişiminde bulunan soyguncular, bankada bulunan 4 kişiyi 6 gün boyunca rehin alırlar. Soyguncular bu süre içinde rehinelere hiçbir kötü davranış sergilemez. Bunun üzerine rehineler ve soyguncular arasında olumlu tutumlar başlar. Hatta bu durum öyle bir hal alır ki, polisin bankaya düzenleyeceği operasyonu anlayan rehineler, soyguncuları uyarır. Rehineler soyguncular aleyhinde ifade vermekten kaçınır. Hatta aralarında para toplayarak soyguncular için avukat tutarlar. İşte bu olay sonunda ortaya çıkan bu psikolojik duruma Stockholm Sendromu adı verilmiştir. Maalesef Türk milleti olarak hastalıklarımızdan biri hatta en önemlisi bu hastalık. Çevremizde bu sendroma yakalanmış fakat bunun farkında bile olmayan milyonlarca kişi var. 

Bazı kişiler tarafından kötüye kullanılan fakat bunu inkâr edenler, kendisine küçücük bir iyilik yapmış olan kötü kişilere bile büyük şükran ve minnet duyanlar, bulunduğu kötü durumdan sadece kendisini suçlayan, kendisini o duruma düşüren kişi ya da kişileri savunup onları haklı çıkarmaya çalışanlar, düzenli olarak fiziksel zarar gördüğü halde 'en azından öldürmedi' diye cellâdına minnet duyanlar, fiziksel şiddete maruz kalmış ve 'Kocamdır, döver de sever de' diyen kadınlar, ne kadar kötü olaylar yaşasa da bir türlü o ortamı terk edemeyenler ya da dönüp dolaşıp aynı ortama geri gelenler. İşte bu hastalığın belirtileridir. 

Özellikle okumak, araştırmak, dinlemek ve sorgulamak gibi kavramlardan uzak olan kişilerin bu hastalığa kapılma oranı çok daha fazla olduğu görülmüştür. Özellikle dini ve siyasi baskılara maruz kalmış olan toplumlarda, savaş mağdurlarında, toplama kampları esirlerinde bu sendroma sıklıkla rastlanır. Stockholm Sendromu yaşayan kişiler genellikle bunun farkında olmayan ya da bunu kabul etmeyen kişilerdir.

Bu kişiler çok fazla insan tarafından kötü emeller için kullanılırlar, kendi düşüncelerini ifade etmekte zorlanırlar hatta ifade bile etmezler, başkalarının bakış açılarını veya düşüncelerini kendi düşüncesiymiş gibi savunurlar, sağlıklı düşünme yetisi kaybolmuştur. 

Suçlu kişi ile aşırı bir empati kurarak, onun gözünden bakarak olayları değerlendirirken, suçluyu mağdur ya da iyi bir insan olarak görmeye başlarlar. 

Kendisini süründürse de öldürmediği için ona minnettar olmaya devam ederler. 

Sürekli çaresiz ve güçsüzlük duygusu içerisinde yaşarlar. 

Stockholm Sendromu içerisinde olan, yani celladına âşık olan bireylerin artması, zamanla bazı toplumlarda halkın haksızlıklar ve hukuksuzluklara karşı ses çıkaramayan, kayıtsız, tepkisiz, bir topluma dönüşmesine neden olur. Bu  sendroma maruz kalmış toplumlar kendilerini, tehditle, yasakla, özgürlükleri kısıtlamakla hatta şiddetle kontrol etmeye çalışan yöneticilerin bakış açılarını benimsemeye başlarlar. Bu bakış açısıyla artık kendilerini kurban durumunda görmezler. Bulundukları bu durumu normal gibi algılamaya hatta kendilerini ezen kişilerin yani cellâtlarının haklı olduklarını düşünmeye başlarlar. 

Hatta zamanla bu kişileri bir kahramana bile dönüştürebilirler. Stockholm sendromu, tedavisi zor olan psikolojik bir hastalıktır. Tedavide en önemli unsur, kişinin kendisinin hasta olabileceğini düşünmeye başlamasıdır. 

Millet olarak madden manen her alanda kötüye gittiğimizi görmek zorundayız. Biz halen durumu sorgulamıyor ve çaresine bakmıyorsak, aynı insanları aynı çözümleri doğru kabul ediyor üstelik de savunuyorsak biz hastayız. Derhal hasta olduğumuzu kabullenmeli, yanlışlarımızı ve çözümleri her görüşten insanları dinleyerek araştırmalı ve doğru gördüğümüzü uygulamalıyız. 

Yüce Allah, "Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez" (Ra'd, 13/11) buyurmaktadır.

 
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.