İnsanımız maalesef kendi öz benliğinden o kadar uzaklaşmış ki söylediğinin, yaptığının nereye gittiğini bilemeyecek hale gelmiş. Savunduğu fikirler ne milli değerlerimizi, ne gelenek ve göreneklerimizi temsil ediyor. Hele hele bizi biz yapan İslam anlayışından eser bile yok. Maalesef durum bu. Aileler arasındaki bayram münasebeti dolayısı ile görüştüğümüz yakınlarımızın durumu çok da farklı değil. Elbette uzun zaman görüşemediğimiz yakınlarımızla hasret giderdik ama inanın bu en fazla on dakika sürüyor. Sonra bizim derdimiz olan milli ve manevi konulara girmek tabii oluyor. Karşınızda bâtılı hak diye savunan zavallı bir zihniyet. Fakat akrabalık, kan bağı aynı, ancak inanç, samimiyet, milli duruş çok farklı kulvarlarda.Nasıl olmasın ki? Karşınızda göz göre göre bâtılı savunan insanlara sessiz kalmak, "haksızlık karşısında sessiz kalan dilsiz şeytanın mesleğidir" anlayışı elbette bizi susturmuyor. Sıla-i rahim emrine uymak elbette görevimizdir. Ancak İslam'ı anlatmak, yanlışları ikaz etmek de vazifemizdir. Biz Ehl-i Beyt anlayışı çerçevesinde görevlerimizi yaparken karşımızda bize her konuda muhalif olan insanların hallerini üzüntü ve kızgınlıkla karşılıyoruz. Milli ve manevi konulardaki hassasiyetimizi anlatırken trene bakan öküzlerden farkı olmayan; fikri, inancı bir yerlerde kayıp, divane topluluğuna anlat ne anlatabilirsen.Biz dünya üzerindeki akan Müslüman kanlarının acısını anlatıp bu kanın durması için çalışan Ehl-i Beyt kadrosunun yaptığı icraatleri ve yapılması gerekenleri anlatıyoruz. Bunu duymak bile istemeyenler, seçilmiş bir milletvekili hanımın kestiği adak sığırın nasıl topluca yendiğini gururla bizlere anlatıyor. Yaa, biz ne diyoruz siz ne yapıyorsunuz, değil mi? O vekillerin basiretsizliği yüzünden Müslüman kanı akıyor, siz değil sığır kesmek, deve sürüsünü bağışlasanız ne yazar!Evet, durum aynen bu. Hem kana alışmış anlayışınız sizi merhametten alıkoymuş, bir de buna İslam kılıfı uydurup sözde sevap işliyorsunuz. Alın adağınız da, etiniz de sizin olsun. Biz hakka hak diyemeyenlerin sofrasına oturmuyoruz.Maalesef önümüzdeki bayramlar artık pek tat vermeyeceğe benziyor. Zira vacip olan kurban bayramı gölgesinde akan Müslüman kanlarına haçlı bahanesi üretip seçtikleri vekilleri AK'lamak isteyenlere karşı nedense gönlümde sevgi besleyemiyorum artık. Neden diye soracak olanlara, içimden gelmiyor. Onlarla aynı inancı paylaşmadığımı belirtmek istiyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018