Suriyeliler misafir değil
Suriyeli sığınmacılara özel yeni siyaset geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlara göre Suriyeliler Türkiye'de misafir değil, kalıcı. Üstelik Suriye'de şartlar düzelse bile Türkiye'de bulunan Suriyeli sığınmacıların büyük bir grubu geri dönmeyebilir.
21.04.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Türkiye'de 2.7 milyon kayıtlı mülteci ve sığınmacı bulunuyor, geri kabul anlaşmasıyla bu sayının daha da artması bekleniyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci, Türkiye'deki Suriyelilerin yasal hakları, yaşadıkları sıkıntılar ve geri kabul anlaşmasının Türkiye açısından sonuçları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Türkiye göç ülkesi olmasına rağmen, göçmenler ve sığınmacılarla ilgili yasal düzenlemelerimiz eksik" diyen Demirci, "Suriyelilere biz herhangi bir sığınmacı statüsü vermiş değiliz. Coğrafi sınırlama kriterimiz var, yani bir grubu sığınmacı kabul etmemiz için Avrupa'dan gelmiş olması gerekir. Dolayısıyla Suriyelilerin geçici koruma statüsü var. Geçici koruma statüsünün de iç hukukta yarattığı sıkıntılar var. Almaları gereken hizmetlerle ilgili çok büyük aksaklıklar oluyor. İnsanların geçici statüsü olduğu için sağlık hizmetine erişim, yasal çalışma biçimleri, kimlik ve oturum izni almakta zorlanıyorlar. Bizim ayrımcılıkla ilgili olarak yasal çerçevemiz mevcut değil" dedi.
Suriyeliler artık kalıcı
Mültecilere özel yeni siyaset geliştirmemiz gerektiğinin altını çizen Demirci, "Öncelikle şunu kabul etmek gerekiyor, Suriyeli mülteciler uzunca bir süre burada kalacaklar. Çünkü Suriye'deki kriz çok uzadı, Türkiye'de kalan Suriyeliler de buraya alıştı. Şartlar düzelse bile büyük bir grubun geri dönmeyeceğini düşünüyorum. Mültecilere yeni hizmet ve politika alanı tanımlamamız gerekiyor. Doğan çocukların büyük kısmı burada doğdu ve burada sosyalleşecek, bu kuşak için eğitim konusunu çözmemiz gerekecek, çünkü kayıp bir kuşak olmasını istemeyiz. Kayıp kuşak demek başka toplumsal sorunlar demektir. Biz misafirperver bir toplumuz ve bunu sık sık dile getiriyoruz, artık misafir etme durumundan çıkmalıyız, çünkü Suriyeliler burada kalıcılar. Suriyelilere, bir takım temel haklardan yaralanabilsinler diye sığınmacı statüsü vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Geri kabul belirsizlik oluşturuyor
"İnsanlar rızalarıyla gelmediği için hoş olmayan şeylerle muhatap olabiliriz" uyarısında bulunan Demirci, "Özellikle medya bunun şahidi olabilir. Türkiye, geri dönen insan grubuyla ne yapacağına ciddi şekilde karar vermesi gerekiyor. Bir tür daha iyi korunan ama daha çok eşitsizliklere sebep olacak kamplar çıkabilir mesele son iki haftadır Türkiye'ye gelen insanların nerelerde barındırıldığını net olarak bilmiyoruz. Dikili ve Tekirdağ'da bir merkez kurulduğunu biliyorum sadece. O merkezde neler oluyor, ne gibi hizmetler sunulacak insanlara, hiçbir şeyden haberimiz yok, bu kampların nasıl işlediğini bizimde öğrenmemiz gerekiyor. Suriyelilerden hoşlanmayan fakat geri geleceklerini bilen halkın içinde ciddi bir kitle var onlara da bu durumu yeterince açıklamamız lazım" dedi.
Türkiye'de 2.7 milyon kayıtlı mülteci ve sığınmacı bulunuyor, geri kabul anlaşmasıyla bu sayının daha da artması bekleniyor. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Tuba Demirci, Türkiye'deki Suriyelilerin yasal hakları, yaşadıkları sıkıntılar ve geri kabul anlaşmasının Türkiye açısından sonuçları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Türkiye göç ülkesi olmasına rağmen, göçmenler ve sığınmacılarla ilgili yasal düzenlemelerimiz eksik" diyen Demirci, "Suriyelilere biz herhangi bir sığınmacı statüsü vermiş değiliz. Coğrafi sınırlama kriterimiz var, yani bir grubu sığınmacı kabul etmemiz için Avrupa'dan gelmiş olması gerekir. Dolayısıyla Suriyelilerin geçici koruma statüsü var. Geçici koruma statüsünün de iç hukukta yarattığı sıkıntılar var. Almaları gereken hizmetlerle ilgili çok büyük aksaklıklar oluyor. İnsanların geçici statüsü olduğu için sağlık hizmetine erişim, yasal çalışma biçimleri, kimlik ve oturum izni almakta zorlanıyorlar. Bizim ayrımcılıkla ilgili olarak yasal çerçevemiz mevcut değil" dedi.
Suriyeliler artık kalıcı
Mültecilere özel yeni siyaset geliştirmemiz gerektiğinin altını çizen Demirci, "Öncelikle şunu kabul etmek gerekiyor, Suriyeli mülteciler uzunca bir süre burada kalacaklar. Çünkü Suriye'deki kriz çok uzadı, Türkiye'de kalan Suriyeliler de buraya alıştı. Şartlar düzelse bile büyük bir grubun geri dönmeyeceğini düşünüyorum. Mültecilere yeni hizmet ve politika alanı tanımlamamız gerekiyor. Doğan çocukların büyük kısmı burada doğdu ve burada sosyalleşecek, bu kuşak için eğitim konusunu çözmemiz gerekecek, çünkü kayıp bir kuşak olmasını istemeyiz. Kayıp kuşak demek başka toplumsal sorunlar demektir. Biz misafirperver bir toplumuz ve bunu sık sık dile getiriyoruz, artık misafir etme durumundan çıkmalıyız, çünkü Suriyeliler burada kalıcılar. Suriyelilere, bir takım temel haklardan yaralanabilsinler diye sığınmacı statüsü vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Geri kabul belirsizlik oluşturuyor
"İnsanlar rızalarıyla gelmediği için hoş olmayan şeylerle muhatap olabiliriz" uyarısında bulunan Demirci, "Özellikle medya bunun şahidi olabilir. Türkiye, geri dönen insan grubuyla ne yapacağına ciddi şekilde karar vermesi gerekiyor. Bir tür daha iyi korunan ama daha çok eşitsizliklere sebep olacak kamplar çıkabilir mesele son iki haftadır Türkiye'ye gelen insanların nerelerde barındırıldığını net olarak bilmiyoruz. Dikili ve Tekirdağ'da bir merkez kurulduğunu biliyorum sadece. O merkezde neler oluyor, ne gibi hizmetler sunulacak insanlara, hiçbir şeyden haberimiz yok, bu kampların nasıl işlediğini bizimde öğrenmemiz gerekiyor. Suriyelilerden hoşlanmayan fakat geri geleceklerini bilen halkın içinde ciddi bir kitle var onlara da bu durumu yeterince açıklamamız lazım" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.