Yazın ortasında, serin söğüdün altında saatlerce uyuyup, derin uykulara dalıp renkli rüyalardan yeni uyanmış olan çoban, bir yandan gözlerinin çapağını silerken diğer yandan da "ben kimim ve bu hal neyin nesi" anlamında bomboş vadiyi seyrederken siz yanına yaklaşıp sizin dananın nerede olduğunu soruyorsunuz.
Koskoca bir köyün oldukça kalabalık hayvan sürüsünün acaba nereye gittiğini, nasıl gittiğini, kimlerin ya da hangi cins vahşi hayvanların sürüp bu vadiden çıkardığını düşünen, anlamaya çalışan, anlamaya çalışırken uyanmaya da çalışan köyün çobanı sizin dananın cevabını, dananın hesabını nasıl verecek?
Koskoca köylü, koskoca sürüsünü bu adama teslim etmeden önce kılı kırk yararcasına düşünmeli, inceden inceye hesap yapmalı ve bu adamın bu işe ehil olup olmadığını sorup sual etmeli değil miydi?
Koskoca sürü kaybolmuş, sen gelmiş alaca danayı soruyorsun.
Geçmiş olsun, hem sana hem de sürüsü kaybolan köylüye.
Hayatın gerçeklerinden ve biraz da hayatın acımasız yanlarından biridir ki; sürüsüne ehil olmayan, mesuliyet duygusundan uzak ve çobanlıktansa uykuculuğa daha yatkın birini çoban tutan köylü, günün birinde yana yana yakıla topyekûn sürüsünü aramak zorunda kalır.
Yine hayatın gerçeklerinden ve hayatın acımasız taraflarındandır ki, ehliyetsiz birinin çoban olduğu arazide, çobanlık yaptığı vadilerde kurtlara bayram olmuş demektir.
Hem de sadece o yörenin, sadece o diyarın kurtlarına, çakallarına ve tüm vahşi hayvanlarına değil, o çobanın namını ve şöhretini duyan, derin gafletini ve uzun uykusunu haber alan diğer bölgelerin vahşi hayvanlarına da gün doğmuş demektir.
Yazın sıcağında, soğuk gözenin başında ve serin söğüdün altında uzun uykularından asla taviz vermeyen birini çoban tutan köylü, elbette bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa bir sonraki gün; "benim ineklerim kayıp, benim danaların yok" diyerek feryad edecektir ama nice beylerin, nice ağaların borçlu olduğu kurtlardan ne alabilirler ki?
Ehliyet ve liyakat sadece saraylarda değil, hayatın her alanında ve mutlaka dağdaki çobanda da aranmalıdır.
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025
- Zalime karşı dönmeyen diller ebediyen dönmesin / 03.09.2025