KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Rumların düşüncesine göre biz 30 yıl daha masadayız. Kıbrıs Türk halkının ve anavatanın 30 yıl daha beklemeye tahammülü yoktur. Artık tahammülümüzün son noktasına geldik" dedi
RECEP BAHAR - İSTANBUL
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İstanbul'da Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) sohbet toplantısında bir araya gelerek ülkesindeki gelişmeleri değerlendirdi. İlk olarak KKTC ekonomisi konusunda açıklamalarda bulunan Eroğlu, ekonomilerini etkileyen faktörlerin başında KKTC'ye uygulanan ambargonun geldiğini hatırlattı. Ekonomi kelimesini 1980'li yıllarda telaffuz etmeye ve ekonomik programlar yapmaya başladıklarını, kendisinin Başbakanlığı döneminde KOBİ'ler ve organize sanayi bölgelerinin kurulması konusunda büyük çaba gösterdiklerini anlatan Eroğlu, bu süreçte Türkiye'nin maddi ve manevi katkısınıgördüklerini, bugün artık o günlerin olumsuz koşullarının olmadığını, Kıbrıs Türklerinin artık ticareti, sanayiyi, dış dünya ile alışverişi öğrendiğini kaydetti. Ülkede turizm teşvik yasasını çıkararak yatırımcıların önünü açtıklarını belirten Eroğlu, bunun sonucunda bin 500 - 2 bin civarında olan yatak kapasitesini 30 bine çıkarmayı hedeflediklerini ve bu hedefe yaklaştıklarını, ayrıca 6 üniversitenin de 45 bin öğrencisiyle turizm kadar KKTC ekonomisine katkı sağladığını seslendirdi. Eroğlu, KKTC'deki üniversitelerin tamamında eğitim dilinin İngilizce olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin katkısı 850 milyon TLKKTC'nin kendi kendine yeterli olmadığınının altını çizen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'nin bu sene için Türkiye 850 milyon TL katkısı olduğunu hatırlattı. Derviş Eroğlu, şu önemli açıklamaları yaptı: "Bütçemizin üçte birine yakın bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından verilmektedir. Bunun 350 milyon lirası güvenlik kuvvetlerine ayrılıyor. 175 milyonu yatırım bütçesine tahsis edildi. Diğeri de cari bütçe için kullanılmakta. Zaman zaman maaş ödemelerinde sıkıntıya girildiği zaman bu kaynaktan faydalanılmaktadır. KKTC'de Türkiye Cumhuriyeti yardım heyeti var. Heyetin Başkanı büyükelçidir. Türkiye bütçemiz için ayırdığı parayı büyükelçilik üzerinden Kıbrıs Merkez Bankası'na yatırarak istişare mekanizmasını uygulatmaktadır. Tabii ki bu noktada 'KKTC'ye parayı gönderirler, Kıbrıslı Türkler yerler' gibi laflar çıktığı zaman ben üzülüyorum. Bu para yenmiyor. Hükümet edenler bu parayı yemiyor. Hükümet edenler yine TC Büyükelçisi ve TC Yardım Heyeti yetkisi dahilinde bu parayı kullanmaktadır. Türkiye'de bazı yanlış yorumlar yapılmaktadır. İşte fakir fukaranın boğazından kesilip Kıbrıs'a gönderilir, Kıbrıslı Türkler yerler gibi laflar bizleri üzmektedir. KKTC'nin gelirleri sınırlı olduğu için anavatan Türkiye bize bu desteği vermektedir. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz maddiyata dayalı bir şey değil. Bizim bayramlarımız sizin bayramlarınız, bizim dilimiz sizin diliniz, bizim dinimiz sizin dininiz, bizim milletimiz sizin milletiniz. Bizzat Kıbrıs'a Osmanlı tarafından gönderilen insanlarız. O ülkede o topraklarda Türklüğü her şeye rağmen bugüne kadar yaşatmış, Türk olmakla övünmüş ve Türklüğümüzdenhiçbir zaman fedakarlık etmemiş insanlarız. Dolayısıyla bizim sizden farkımız yok. Özellikle gerek müstemleke döneminde gerek EOKA döneminde her şeye rağmen Türklüğünü korumuş insanlarız. Dolayısıyla son zamanlarda bazı söylentiler bizi üzmektedir. 'Kıbrıs Türkü Türkiyelileri sevmez' gibi sözler söylenmektedir. Bu beni üzmektedir.''
Sızmalar olduEroğlu, KKTC'de 28 Ocak'ta yapılan mitingde yaşananlara ilişkin de şunları söyledi: "Mitingi düzenleyenlerin arasına sızmalar olmuştur ve değişik pankartlar asılmış ve sloganlar atılmıştır. Bunun yansıması Türkiye'de oldukça rahatsız edici olmuştur. Haklı olarak tepkiler de olmuştur ama şunu söylüyorum, ana ile evlat arasında bazen kırgınlık olur, kardeşler arasında kırgınlık olur."Eroğlu, Kıbrıs'ta birçok anlaşma imkanı ortaya çıktığına işaret ederek, Rumların 5 anlaşmayı reddettiğini bildirdi. En son gündeme gelen Annan Planı'nın birçok sıkıntıya yol açacak bir plan olduğunu dile getiren Eroğlu, KKTC ve Türk hükümetlerinin hepsinin bir anlaşma olur düşüncesi içinde müzakerelerin sürdürülmesinden yana olduğunu ama bugün Rum tarafının zamana oynadığını yaşayarak gördüğünü ifade etti. Rumların anlaşmaya niyeti olmadığının altını çizen Eroğlu, Rumların tavrına ilişkin olarak, "Sen hep istiyorsun. Annan planına hayır dedin. Annan planından daha iyi bir anlaşma istiyorsun kendi lehine. Ama o anlaşma metni de benim halkımın aleyhine. Dolayısıyla sen halkınımemnun etmek isterken, ben de halkımı memnun etmek isterim. Senin muhaliflerin varsa benim de vardır. Bana oy verenler de muhalif olur. Bu tartışmalar böyle devam ediyor" dedi.
2 Mart'ta miting varEroğlu, hükümetin aldığı ekonomik tedbirleri protesto etmek amacıyla 2 Mart'ta tekrar miting yapılacağını, bu miting öncesinde geçen mitingde yaşananların yaşanmaması için gerekli kesimlere uyarılarını yaptıklarını anlattı. Eroğlu, "Türkiye ile bizleri rencide edecek, iki ülke, iki halk arasında kırgınlıklar yaratacak pankartlara ve sloganlara fırsat vermemek adına telkinlerimiz yapılmıştır, yapılmaya devam edecektir" diye konuştu. Maaşlar konusuna da değinen Eroğlu, şunları kaydetti: "Benim maaşım 9 bin liradır. En yüksek maaş alan benim Kıbrıs'ta. Bizde maaşlar 1700-1800 Liradan başlar. Derece derece ve seneye göre değişir. Mesela bir müsteşarın maaşı 5 bin lira civarındadır.''
RECEP BAHAR - İSTANBUL
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İstanbul'da Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) sohbet toplantısında bir araya gelerek ülkesindeki gelişmeleri değerlendirdi. İlk olarak KKTC ekonomisi konusunda açıklamalarda bulunan Eroğlu, ekonomilerini etkileyen faktörlerin başında KKTC'ye uygulanan ambargonun geldiğini hatırlattı. Ekonomi kelimesini 1980'li yıllarda telaffuz etmeye ve ekonomik programlar yapmaya başladıklarını, kendisinin Başbakanlığı döneminde KOBİ'ler ve organize sanayi bölgelerinin kurulması konusunda büyük çaba gösterdiklerini anlatan Eroğlu, bu süreçte Türkiye'nin maddi ve manevi katkısınıgördüklerini, bugün artık o günlerin olumsuz koşullarının olmadığını, Kıbrıs Türklerinin artık ticareti, sanayiyi, dış dünya ile alışverişi öğrendiğini kaydetti. Ülkede turizm teşvik yasasını çıkararak yatırımcıların önünü açtıklarını belirten Eroğlu, bunun sonucunda bin 500 - 2 bin civarında olan yatak kapasitesini 30 bine çıkarmayı hedeflediklerini ve bu hedefe yaklaştıklarını, ayrıca 6 üniversitenin de 45 bin öğrencisiyle turizm kadar KKTC ekonomisine katkı sağladığını seslendirdi. Eroğlu, KKTC'deki üniversitelerin tamamında eğitim dilinin İngilizce olduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin katkısı 850 milyon TLKKTC'nin kendi kendine yeterli olmadığınının altını çizen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye'nin bu sene için Türkiye 850 milyon TL katkısı olduğunu hatırlattı. Derviş Eroğlu, şu önemli açıklamaları yaptı: "Bütçemizin üçte birine yakın bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından verilmektedir. Bunun 350 milyon lirası güvenlik kuvvetlerine ayrılıyor. 175 milyonu yatırım bütçesine tahsis edildi. Diğeri de cari bütçe için kullanılmakta. Zaman zaman maaş ödemelerinde sıkıntıya girildiği zaman bu kaynaktan faydalanılmaktadır. KKTC'de Türkiye Cumhuriyeti yardım heyeti var. Heyetin Başkanı büyükelçidir. Türkiye bütçemiz için ayırdığı parayı büyükelçilik üzerinden Kıbrıs Merkez Bankası'na yatırarak istişare mekanizmasını uygulatmaktadır. Tabii ki bu noktada 'KKTC'ye parayı gönderirler, Kıbrıslı Türkler yerler' gibi laflar çıktığı zaman ben üzülüyorum. Bu para yenmiyor. Hükümet edenler bu parayı yemiyor. Hükümet edenler yine TC Büyükelçisi ve TC Yardım Heyeti yetkisi dahilinde bu parayı kullanmaktadır. Türkiye'de bazı yanlış yorumlar yapılmaktadır. İşte fakir fukaranın boğazından kesilip Kıbrıs'a gönderilir, Kıbrıslı Türkler yerler gibi laflar bizleri üzmektedir. KKTC'nin gelirleri sınırlı olduğu için anavatan Türkiye bize bu desteği vermektedir. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz maddiyata dayalı bir şey değil. Bizim bayramlarımız sizin bayramlarınız, bizim dilimiz sizin diliniz, bizim dinimiz sizin dininiz, bizim milletimiz sizin milletiniz. Bizzat Kıbrıs'a Osmanlı tarafından gönderilen insanlarız. O ülkede o topraklarda Türklüğü her şeye rağmen bugüne kadar yaşatmış, Türk olmakla övünmüş ve Türklüğümüzdenhiçbir zaman fedakarlık etmemiş insanlarız. Dolayısıyla bizim sizden farkımız yok. Özellikle gerek müstemleke döneminde gerek EOKA döneminde her şeye rağmen Türklüğünü korumuş insanlarız. Dolayısıyla son zamanlarda bazı söylentiler bizi üzmektedir. 'Kıbrıs Türkü Türkiyelileri sevmez' gibi sözler söylenmektedir. Bu beni üzmektedir.''
Sızmalar olduEroğlu, KKTC'de 28 Ocak'ta yapılan mitingde yaşananlara ilişkin de şunları söyledi: "Mitingi düzenleyenlerin arasına sızmalar olmuştur ve değişik pankartlar asılmış ve sloganlar atılmıştır. Bunun yansıması Türkiye'de oldukça rahatsız edici olmuştur. Haklı olarak tepkiler de olmuştur ama şunu söylüyorum, ana ile evlat arasında bazen kırgınlık olur, kardeşler arasında kırgınlık olur."Eroğlu, Kıbrıs'ta birçok anlaşma imkanı ortaya çıktığına işaret ederek, Rumların 5 anlaşmayı reddettiğini bildirdi. En son gündeme gelen Annan Planı'nın birçok sıkıntıya yol açacak bir plan olduğunu dile getiren Eroğlu, KKTC ve Türk hükümetlerinin hepsinin bir anlaşma olur düşüncesi içinde müzakerelerin sürdürülmesinden yana olduğunu ama bugün Rum tarafının zamana oynadığını yaşayarak gördüğünü ifade etti. Rumların anlaşmaya niyeti olmadığının altını çizen Eroğlu, Rumların tavrına ilişkin olarak, "Sen hep istiyorsun. Annan planına hayır dedin. Annan planından daha iyi bir anlaşma istiyorsun kendi lehine. Ama o anlaşma metni de benim halkımın aleyhine. Dolayısıyla sen halkınımemnun etmek isterken, ben de halkımı memnun etmek isterim. Senin muhaliflerin varsa benim de vardır. Bana oy verenler de muhalif olur. Bu tartışmalar böyle devam ediyor" dedi.
2 Mart'ta miting varEroğlu, hükümetin aldığı ekonomik tedbirleri protesto etmek amacıyla 2 Mart'ta tekrar miting yapılacağını, bu miting öncesinde geçen mitingde yaşananların yaşanmaması için gerekli kesimlere uyarılarını yaptıklarını anlattı. Eroğlu, "Türkiye ile bizleri rencide edecek, iki ülke, iki halk arasında kırgınlıklar yaratacak pankartlara ve sloganlara fırsat vermemek adına telkinlerimiz yapılmıştır, yapılmaya devam edecektir" diye konuştu. Maaşlar konusuna da değinen Eroğlu, şunları kaydetti: "Benim maaşım 9 bin liradır. En yüksek maaş alan benim Kıbrıs'ta. Bizde maaşlar 1700-1800 Liradan başlar. Derece derece ve seneye göre değişir. Mesela bir müsteşarın maaşı 5 bin lira civarındadır.''
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.