Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla geçtiğimiz perşembe günü görülen davası muhalefet partileri için bir turnusol oldu.
Bu kritik duruşmaya genel başkan düzeyinde katılan tek kişi, Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz oldu. Kendisini tebrik ediyoruz.
Vecdet Öz, duruşmayı mahkeme salonunda sonuna kadar takip etti ve duruşma bittikten sonra da BTP lideri Baş'ın yanında oldu.
Çağlayan Adliyesi'nin bahçesinde yaptığı açıklamada Sayın Öz, mahkeme süreciyle alakalı şunları söyledi:
"Sayın Hüseyin Baş bir partinin genel başkanıdır. Demokratik hakkını kullanmıştır, anayasal hakkını kullanmıştır. Bundan daha doğal, bundan daha olağan ne olabilir?
Bir parti genel başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanıysa, partiye söylenen söz cumhurbaşkanına hakaret olarak addediliyorsa o zaman demokrasinin bittiği yerdeyiz. Lütfen bunu Türk kamuoyunun çok iyi değerlendirmesi lazım.
Sayın Baş içeride, 'Türk siyasetinin cezalandırılacağı yer sandıktır' dedi. Millet bunun sandıkta hesabını soracaktır. Hepinize saygılar sunuyorum."
BTP lideri Hüseyin Baş da yaptığı konuşmada, duruşmada, bu zor anında kendisini yalnız bırakmayanlara teşekkürlerini ifade etti ve şunları söyledi:
"Sayın Vecdet Öz bizlere eşlik ettiler, yanımızda oldular. Gerçekten gurur verici, mutluluk verici. Tüm teşkilat arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum.
Sayın Ümit Kocasakal savunmamızı yaptılar, kendisine de çok teşekkür ediyorum. Adalet Mülkün Temelidir Platformu ile görüştük.
Zafer Partisi yetkilileri, Adalet Partisi yetkilileri, birçok siyasi parti temsilcileri de katıldılar, iştirak ettiler. Hepsine de çok teşekkür ediyorum nazik desteklerinden ötürü.
Bu dayanışma da Türkiye'de muhalefetin siyaset yapma zemininin ayakta kalabilmesini sağlayacak dayanışmadır."
Atalarımız "Dost zor zamanda belli olur" der.
Muhalefetin topyekûn yargılandığı, siyasi eleştirilerin suç sayıldığı, demokrasinin rafa kaldırıldığı, yargı sopasıyla muhalefetin susturulmaya çalışıldığı oldukça zor bir dönemden geçiyoruz.
BTP lideri Hüseyin Baş için hazırlanan iddianame, Cumhurbaşkanı'na hakaret iddiasıyla hazırlanmış ama iddianamede bu iddiayı destekleyecek bir tek kelime yok.
Yapılan siyasi eleştiriler hakaret gibi gösterilmeye çalışılmış.
Yani yargılanan şey, iktidara muhalefet etmek.
Dolayısıyla bu mahkeme, sadece Hüseyin Baş'ın şahsıyla alakalı değil, tüm muhalefeti ilgilendiren bir mahkeme.
Böyle olmasına rağmen, muhalefet partileri liderlerinden sadece tek kişi, Sayın Vecdet Öz geldi, diğerleri maalesef katılmadı.
Bu gerçekten hiç de hoş bir durum olmadı.
Bu duruşmada, CHP lideri Özgür Özel olmalıydı, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ olmalıydı, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu olmalıydı ve diğer muhalefet partilerinin liderleri de mutlaka olmalıydı.
Tekrar altını çiziyorum, yargılanan Hüseyin Baş değil, muhalefetti.
Öte yandan, BTP lideri Hüseyin Baş, Özgür Özel'i Saraçhane mitinginde yalnız bırakmadı. İmamoğlu'nu gerek tutuklanmadan önce, gerekse tutuklandıktan sonra yalnız bırakmadı.
Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık'ı İzmir'deki hapishanede bizzat ziyaret etti. İYİ Parti'nin Bursa'daki mitingine BTP teşkilatlarının katılması için talimat verdi ve BTP'liler bu mitinge bizzat destek verdiler.
BTP lideri Hüseyin Baş, siyasi nezakete sahip bir lider; mahkeme sonrası bizzat duruşmaya gelerek destek verenleri tek tek sayarak teşekkür etti ama gelmeyenleri saymadı.
Gelmeyenler zaten kendilerini biliyor, zor zamanda bu destek çok önemliydi ve bir vefa örneği olacaktı.
Eğer muhalefet bir çözüm adresi olmak istiyorsa, birlik ve beraberlikten, bütünleşik muhalefetten bahsediyorsa, bu lafta kalmamalı. Bu sözlerin bir ispatı gereği, Hüseyin Baş'ın duruşmasında muhalefet partisi liderleri bulunmalıydı.
Muhalefette birlik, fiili anlamda da olursa bir iktidar projesi ortaya çıkar.
Bu tür zor süreçler de bir turnusoldür.
Umarım, muhalefet kendine gelir ve bu birlikteliği sağlar. Eğer sağlayamazsa, o zaman iktidar ne kadar yanlış politikalar uygularsa uygulasın, iktidarda kalmaya devam eder ve bunun ağır bedelini de topyekûn millet olarak öderiz.
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025