Tanklar değil polis panzerleri yürütülüyor

Dikkat ettiniz mi? 12 Haziran akşamı sadece balkonun önündekileri değil toplumun tümünü kucaklayacağız, diyen Erdoğan, bu kucaklama işinden vazgeçmiş olacak ki, söylem değiştirdi.
Artık birçok yerde hep aynı şeyleri söylüyor; “Artık tanklar yürümüyor. 3 dönemdir hem de oyunu arttırarak iktidara gelen bir partiyiz.”
Bu sözlerin veya kendini kabul ettirme gayretinin sosyolojide ve psikiyatride bir tanımları vardır. Bendeki tanımı ise “çaresizliğin ayak sesleri” “tükenişin türküsü” ama en iyisi “bir liderin bitişi” olabilir. Hani Erdoğan’ın arkadaşlarının yazdığı “Bir Liderin Doğuşu” adlı kitap vardı ya! Onun ikinci bölümü olabilir.
Neden?
Çünkü hükümet nereye el attıysa kuruttu. Al sana ekonomi. Başbakan, Memuruna para verirse Yunanistan gibi olmaktan korkuyor. Selim Kotil Bey hesapladı; % 12 zam verse yıllık maliyeti 2 milyar dolar. Ramazan da geliyor. Cami kapılarından bile toplanabilecek bir para.
Al sana futbol. Şikesinden, kupasına kadar Başbakanın adı geçiyor. Var mı böyle bir yönetim anlayışı veya demokrasi örneği!
Al sana sosyal yapı. Ahlak seviyesinin azalmasında, suçta, cinayette, hırsızlıkta, yolsuzlukta zirveden zirveye gidiyor Türkiye… Tutuklu sayısı 2000 yılına göre 3 kat artmış. 93 binlerde…  
Al sana dış politika. Rusya, İran, Irak, Suriye düşman. Ermenistan hak peşinde. Rum Kesimi bana mecbursun şarkısını söylüyor. Türk kesimi besleme olmuş. İsrail, Davos şovunun bedelini hala ödetiyor. Yunan, konu Türkiye olunca kendi derdini unutup, şaha kalkıyor… Bizimkilerde ABD, diyor ama o da okyanusun ötesinde. Kaldık mı bir başımıza!
Sonra şu tank meselesi artık “ucubeleşti” Bırakın bu işleri. Tank yürütecek asker mi kaldı piyasada! Sonra artık tank değil polis ve polis panzerleri revaçta.
Öğrenciler eylem yapacak. Panzerler orada. Memur eylem yapacak. Panzerler orada. İşçiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri vs. karşılarında tank yok polis panzeri var. Son bir lig maçı ve on binler polis aleyhine slogan atıyor. Neden? Bir guruba, bir yapılanmaya, bir anlayışa hizmet ettiği iddiasıyla!
Geçen haftaydı sanırım. Hani 12 Eylül günlerinde her kavşakta bir asker aracı vardı ya! Tam tersi şimdi. Aksaray istikametine gidiyorum (İstanbul). Havaalanını geçince hiç abartmıyorum her 100 metrede bir polis ekibi. İncirli durağına kadar en az 20 ekip otosu vardı. Üsküdar’a kadar olanı düşünün. Vatandaş meraklı gözlerle bakıyor. Üst geçitlerde, metrobüs giriş çıkışlarında silahlı polisler bekliyor. Kimisi soruyor; Kim geliyor? diye. Tahmin ettiniz mi? Kim geliyor? Bu gövde gösterisi kime? veya bu korku kimden? Tedbir, diyemezsiniz. Bu ya gövde gösterisi ya korkudur, ya da gösteriş…
Şu oy arttırma meselesine gelince; Hüsnü Mübarek’te %85’le seçilmişti. Şimdi kafeste mahkemelere taşınıyor.
Bir 19 Mayıs geçirdik. Türk Milleti için büyük bir gündür. İnancın, maddeye galip geldiği günlerin başlangıcıdır. Emperyalizme, mandaya, mandacılara, (şimdiki adıyla) AB ve ABD işbirlikçilerine, menfaatperestlere karşı başlatılan kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı gündür. Haliyle layıkıyla kutlanmalı, önemi ve anlamı genç nesillere iyice belletilmelidir.
AKP hükümetin cumhuriyet döneminin bir çok temel taşını oynattığı veya oynatmaya çalıştığı gibi bu milli bayramlar konusunda da bir şeyler yapma gayretine girdi. Detaylar onlarda kalsın. Ama Başbakanın 19 Mayıs açıklaması ilginçti!  
3 subayımız ve bir erimizi defnettiğimiz (o günlerde) artı PKK, hükümet görüşmelerinin ve PKK’ya genel affın konuşulduğu ortamda, 81 ilden gelen gençlere Sayın Başbakan bakın ne diyor;  
“…Hepinize umut dolu, huzur ve barış dolu bir gelecek temenni ediyorum. Kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde Türkiye’nin yarınları olarak Türkiye’yi daha da büyüteceğinize yürekten inanıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı ki burada görüldüğü gibi 3 başlık var; Bir Atatürk’ü anma var, iki gençlik var, üç spor var. Artık tanklar yürümüyor, artık toplar yürümüyor, artık belediyenin araçları, gereçleri yürümüyor. Artık bir şenlik var, ortada gençlik var, sportif etkinlikler var. Bunu yapıyoruz. Bunu neye çevirdik. Şimdi gerçek bayrama çevirdik. Bayram böyle olur. Öbürü demir perde ülkelerine ait kutlamalardı. İşte bunu da başarmanın şu anda coşkusuyla sizlerle bir aradayız. 19 Mayıs bu noktada gerçekten yeni bir değişimin, bir dönüşümün bu yıl uygulaması oldu. Hepinizi tebrik ediyorum şahsınızda ülkemizin tüm gençlerinin bayramını kutluyorum. Hepinize sevgiyle, saygıyla, annelerinize, babalarınıza, kardeşlerinize bu anı iletmenizi isteyerek, tekrar saygılar sunuyorum.”
Şahsen Rusya’nın devlet törenleri var ya! Beni imrendiriyor. Toplar, tanklar, uçaklar, füzeler, binlerce asker… Güç ve gövde gösterisi. Bende ülkemin gücünü görmek istiyorum. Demokrasi buna neden engel oluyor Ey Erdoğan!