Trabzonspor Yönetimi, 10 milyon dolarlık teklif de olsa Gökdeniz'i bırakmayacaklarını söylemişlerdi. Biz de hala bu iyimserliği sürdürüyoruz. Bu nedenle de Gökdeniz olayına son noktayı koymuştuk.
Ardından bizzat başkan bir düzeltme yaptı, ortada bir resmi teklif yokken, "Eğer Avrupa'dan bir teklif gelirse değerlendirebiliriz."
Ehh, bu da normal dedik. Ancak sonrasında, üzerinde bu kadar spekülasyon varken kısa sürede sonuçlandırılması gereken Gökdeniz olayını, "Bugün değil perşembe günü görüşürüz" diyerek işin sürümcemede bırakılması, bizim açımızdan Gökdeniz sayfasının yeniden açılmasını zorunlu kıldı. Gerçi "Bunların parası yok. Gökdenizi satarlar uygun zemin arıyorlar" gibi bir senaryo yazıp, yarın mahçup olma niyetinde değiliz. Türkiye'ye dönüşünde soluğu takımının Gerede Kampı'nda alarak, hocaları, yöneticileri ve takım arkadaşlarıyla hasret gidererek ortamı yumaşatıp gittiği Trabzon yöntimden "perşembeye" randevu verilmesinin nedenini öğrenmek ve yönetimi uyarmak isteriz: Rakipleri tatil yaparken, startı çok erken veren Trabzonspor'un gerçekten de çok başarılı geçen Gerede Kampı'nı gölgede bırakan Gökdeniz olayı suistimale çok müsaittir. Çünkü yönetimin kararında samimi olmadığı iddaları vardır. Gökdeniz'in önceki gün Trabzon'da olduğu saatlerde Trabzonspor yönetimi toplantı halinde ve Başkan da Trabzon'da iken olayı sonuçlandırma fırsatı neden kullanılmamıştır? Neden perşembeye randavu verilmiştir? Yapılan hesap nedir? Yönetimden bu soruların cevaplamasını bekliyoruz.
Bütün bunlara karışı kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki; Gökdeniz'in yurt içinde hiç bir takıma satılmayacağıdır. Bu konuda yönetimi bağlayan beyanı vardır. Tersi bir durumda yedeği bile bulunmayan yönetim dağılır. Ya yöneticilik, ya da Gökdeniz'in satılması seçeneklerinden ikincisini hiç bir yönetici göze alamaz. Ayrıca yabancı bir kulüplere transferi, yazılıp cizildiği gibi hiç bir teklif yoktur.
Trabzonspor'lular rahat olsun.
Bir iki kelam da üç büyük takım için etmek istiyorum. Diğer takımların kadrolarında star oyucu bulundurma hakkı yok mu? Neden bir oyucu sivrildiğinde hemen saldırıyorsunuz, yöneticiler oyuncuların satmak istemediklerini üzerine basa basa söyledikleri halde.
Her defasında söylüyorsunuz ya, etik metik, peki o zaman sizin bu davranışlarınızın etik ahlakla ilgisi var mı? Lütfen biraz ahlak kurallarına uyalım. Kendi bünyemizden bir şeyler katmaya çalışalım. Büyük takımın yöneticilerine bu davranışlar yakışır.
Ardından bizzat başkan bir düzeltme yaptı, ortada bir resmi teklif yokken, "Eğer Avrupa'dan bir teklif gelirse değerlendirebiliriz."
Ehh, bu da normal dedik. Ancak sonrasında, üzerinde bu kadar spekülasyon varken kısa sürede sonuçlandırılması gereken Gökdeniz olayını, "Bugün değil perşembe günü görüşürüz" diyerek işin sürümcemede bırakılması, bizim açımızdan Gökdeniz sayfasının yeniden açılmasını zorunlu kıldı. Gerçi "Bunların parası yok. Gökdenizi satarlar uygun zemin arıyorlar" gibi bir senaryo yazıp, yarın mahçup olma niyetinde değiliz. Türkiye'ye dönüşünde soluğu takımının Gerede Kampı'nda alarak, hocaları, yöneticileri ve takım arkadaşlarıyla hasret gidererek ortamı yumaşatıp gittiği Trabzon yöntimden "perşembeye" randevu verilmesinin nedenini öğrenmek ve yönetimi uyarmak isteriz: Rakipleri tatil yaparken, startı çok erken veren Trabzonspor'un gerçekten de çok başarılı geçen Gerede Kampı'nı gölgede bırakan Gökdeniz olayı suistimale çok müsaittir. Çünkü yönetimin kararında samimi olmadığı iddaları vardır. Gökdeniz'in önceki gün Trabzon'da olduğu saatlerde Trabzonspor yönetimi toplantı halinde ve Başkan da Trabzon'da iken olayı sonuçlandırma fırsatı neden kullanılmamıştır? Neden perşembeye randavu verilmiştir? Yapılan hesap nedir? Yönetimden bu soruların cevaplamasını bekliyoruz.
Bütün bunlara karışı kesin olarak bildiğimiz bir şey var ki; Gökdeniz'in yurt içinde hiç bir takıma satılmayacağıdır. Bu konuda yönetimi bağlayan beyanı vardır. Tersi bir durumda yedeği bile bulunmayan yönetim dağılır. Ya yöneticilik, ya da Gökdeniz'in satılması seçeneklerinden ikincisini hiç bir yönetici göze alamaz. Ayrıca yabancı bir kulüplere transferi, yazılıp cizildiği gibi hiç bir teklif yoktur.
Trabzonspor'lular rahat olsun.
Bir iki kelam da üç büyük takım için etmek istiyorum. Diğer takımların kadrolarında star oyucu bulundurma hakkı yok mu? Neden bir oyucu sivrildiğinde hemen saldırıyorsunuz, yöneticiler oyuncuların satmak istemediklerini üzerine basa basa söyledikleri halde.
Her defasında söylüyorsunuz ya, etik metik, peki o zaman sizin bu davranışlarınızın etik ahlakla ilgisi var mı? Lütfen biraz ahlak kurallarına uyalım. Kendi bünyemizden bir şeyler katmaya çalışalım. Büyük takımın yöneticilerine bu davranışlar yakışır.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzonspor zor kazandı / 23.03.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004