Tarımda küresel güç odaklarına dikkat!
MÜSİAD Başkanı Kaan, tarım ve hayvancılık konusunda küresel güç odaklarında dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Üretime bu denli müdahil olan söz konusu odaklar, yeni yüzyılın hastalıklarını tetikleyerek evlatlarımızın sağlığı ile oynamaktadır. Bu nedenle kendi sofrasına geleni bizzat kendisi üretemeyen ülke kaybetmeye mahkûmdur" dedi.
08.09.2021 17:30:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Abdurrahman Kaan ile MÜSİAD Kırsal Kalkınma Komitesi Başkanı Abdullah Eriş, İstanbul'da düzenledikleri basın toplantısında çok sayıda uzman akademisyenin katılımıyla hazırlanan "MÜSİAD Tarım 2021 Raporu"nu açıkladı. Kaan, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de son dönemlerde yaşanan kırsalda üretim zihniyetinden uzaklaşma durumundan sıyrılarak verimliliği artırıcı projelere odaklanılması gerektiğine işaret ederek, "Türkiye nüfusunun 2040 yılında 110 milyona ulaşması bekleniyor. Anadolu'nun bereketli topraklarında 7 bin çeşit tohum bulunuyor. Bu zenginliği, gelecek nesillere aktarabilmek ise hayati bir önem taşıyor. Dünyada katma değerli ürün üretimi konusunda ciddi bir rekabet yaşanıyor. Tarım sektöründe de teknolojinin gücüyle ilerlemeli, yeni projelere imza atarken kırsal dönüşüm anlayışı ile hareket etmeliyiz. Bu nedenle yüzümüzü kırsala dönmeliyiz" şeklinde konuştu.
Tarımda en kritik meselelerden birinin de üretim planlamasını doğru yapmak olduğunu hatırlatan Kaan, şunları söyledi: "Bölge şartlarını iyi değerlendirerek her bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun ve mümkünse katma değeri yüksek üretimlerin birkaç yıl evvelden planlamasını yapmak bize hem ihracat avantajı kazandıracak hem de toprak ve zaman kaybını engelleyecektir. Devletin verdiği hibe ve teşviklerin tarımsal üretimde de takibinin yapılması ve teşvik verimliliği kavramının bir üretim-yatırım-ticaret senkronizasyonu bileşeni olarak algılanması ve kabul edilmesi artık elzemdir."
Üretmeyen ülke kaybetmeye mahkûm
Tarım ve hayvancılık konusunda küresel güç odaklarında dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Kaan, "Tarım ve Hayvancılık bu kadar hayati bir noktada yaşamımıza dokunsa da maalesef küresel güç odaklarının ve çok uluslu firmaların merkezkaçında devam etmektedir. Onların üretime bu denli müdahil olmaları hem gıda kalitesini düşürerek kârlılık karşısında maalesef yeni yüzyılın hastalıklarını tetiklemekte, hem de en önemlisi evlatlarımızın sağlığı ile oynamaktadır. Bu nedenle kendi sofrasına geleni bizzat kendisi üretemeyen ülke kaybetmeye mahkûmdur" İfadelerini kullandı.
Üreticiler desteklenmeli
Abdurrahman Kaan, tarımsal üretimle ilgilenecek üreticilere uygun finansal şartların sağlanmasının önemini vurgulayarak, hemen hemen her bölgenin tarımsal üretim ve menşei haritalarının çıkarılmasının sadece bitkisel üretimi değil, hayvansal üretim ve orman üretimini de etkileyeceğini dile getirdi. Kaan, tarımda ara eleman ihtiyacını karşılayacak tarım meslek liselerinin yaygınlaştırılması ve kalitelerinin artırılması gerektiğini ifade ederek, sadece ziraat mühendisliğinin değil, biyoteknoloji ve genetik mühendisliği bölümlerinde de verimli gübre ilaç ve tohum gibi konuların çalışılmasının teşvik edilmesini önerdi.
Türkiye'nin tohum ithalatı artıyor
MÜSİAD'ın 486 sayfalık Tarım Raporu, 'Tohum ve Tohumculuk' ile başlıyor. Bu başlık altında son veriler dünya ile karşılaştırmalı olarak veriliyor. Sayfa 27'deki tabloya göre Türkiye'nin 2015 yılında 25 bin 773 ton olan tohum ithalatı 2018'de 41 bin 508 tona; 2015'te 22 bin 461 ton olan tohum ihracatı ise 38 bin 997 tona yükseldi. 2018'de 185 milyon dolarlık tohum ithalatına karşılık 98 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Türkiye sertifikalı buğday, arpa, çeltik, kolza, kuru fasulye, şeker pancarı ve patates gibi ürünlerin tohumunda dışa bağımlı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.