logo
01 MAYIS 2024

Tasfiyenin kod adı

13.12.2004 00:00:00
Türkiye'nin adım adım yok edilme süreci yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, AB'nin bu

süreçte kullanılan bir maskeden ibaret olduğunu söyledi

-"Küresel Kraliyet"in maskesi

Yeni bir kölelik türü için adeta nefeslerin tutulduğu 17 Aralık öncesinde AB süreci hakkında bilgi veren ünlü bilim adamımız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, AB arkasındaki güçlere dikkat çekti. AB kullanılarak Türkiye'nin tasfiye edilmekte olduğuna, bunu da "küresel kraliyet" denilen bir gerçeğin yaptığına işaret etti.

-Ne zaman uyanacağız?

Hiç kimsenin hiç bir şeyden haberi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Sinanoğlu, "Adamlar kölelik günü almak için kanunlar çıkarıyor. AB'nin böyle bir şey istediği yok. Başkası bir taraftan Türkiye'yi tasfiye ederken ayarlı basınla 'AB istiyor' diyorlar. Millet oyalanıyor. Türkiye'yi, adını, sanını tarihten yok etmek planı adım adım uygul1anıyor. Ne zaman uyanacağız?" dedi.

-Kültür bombası yedik

Muharrem Bayraktar'ın Sohbet Masası'na konuk olan ünlü bilim adamımız Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, "Japonya'ya atom bombası attılar. Ağacın dalları, yaprakları yandı. Sonra tekrar çıktı. Bize ise daha kötüsünü, kültür bombası attılar. Ağacın köklerini kuruttular" şeklinde konuştu.

Türkiye bir cendere içine sıkıştırılmış vaziyette, Türkiye nereye doğru gittiğini bilmez bir vaziyette önüne sürekli getirilen konuların, adeta bir ateş çemberinin içinde boğulma tablosu yaşıyor. Ateş çemberi içinde boğulmakta olan Türkiye'yi içeriden ve dışarıdan çok iyi gözlemleyen insanlardan biri Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nu Sohbet Masamıza davet ettik. Kendisi ile konuşulacak çok konu var elbette. Prof. Dr. Sinanoğlu daha önceleri kendisi ile yaptığımız söyleşilerde 2000 yılından itibaren Türkiye'nin üzerine iyice çullanacaklarını söylüyordu. Şu anda da en kesif hatlarıyla işte bu, Türkiye'nin işinin bitirilmesi sürecini yaşıyoruz. Bunu matematik olarak tahmin ettiğini söyleyen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, bunları dikkatli herkesin de çok önceden görebileceğini belirtiyor. Fakat bizim insanımızın bir özelliğine dikkat çekiyor. "Başına bir musibet gelmeden farkına varmıyor" diyen Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ile söyleşimiz şöyle sürdü:

MİLLETE YUTTURULAN YALANLAR

n Sayın Hocam, Türkiye, şu anda tamamen AB'ye kilitlenmiş durumda. Politikası, ekonomisi, siyaseti, vatandaşı ile "acaba bize 17 Aralık'ta müzakere tarihi verecekler mi?"yi hem de paranoyak derecesinde konuşuyoruz. Ne oluyoruz?

Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu- Ben ABD'de olduğu gibi devamlı olarak Avrupa ülkelerinde de faaliyetlerde bulunuyorum. Bundan bir kaç sene önce inanılmaz, vatanın tasfiyesine yol açacak kanunlar sessiz-sedasız çıkarılıyor, kimsenin sesi çıkmıyor. Sonra da biraz da üstü kapalı olarak "AB istedi de yaptık" diyorlar. Biz ondan iki gün sonra Avrupa'ya gidiyoruz. Bu işlerden doğru dürüst anlayan Avrupalılarla görüşüyoruz. "Gazetede okuduk. AB istiyor diye şöyle şöyle kanunlar çıkarmışsınız. Biz şaşırdık" diyorlar. Kimisi düşmansa şöyle bir gülüyor. Biraz insancıl olanları ise "vah vah, ne yaptınız?" diyor. Avrupa'nın bu işlerden haberi bile yok. Kaç senedir, yazıyoruz, çiziyoruz, hâlâ uyuyoruz. İnsaf. Bir millet böyle ömrübillah uyutulamaz ki. Bir de millete yutturdular. "AB'ye gireceğiz. Herkes orada iş bulacak. Zengin olacak" dediler.

"ON SENEYE KALMAZ DA?ILIR"

n Bize iş vermeyecek mi AB?

Sinanoğlu- Ben AB ülkelerinden daha yeni geldim. AB'nin en önemli ülkesi Almanya'nın altı ay içinde daha da fakirleştiğini gözünle görüyorsun. Almanya en düzgün ülkelerden biridir. Herşeyi muntazamdır. Ama tramvay yollarında her tarafı ot bürümüş. "Ne oldu sizin Almanya'ya?" diyoruz. "Ne yapalım. Belediyenin parası yok" diyor. İşsizlik almış yürümüş. Almanya'nın merkez bankası gibi en büyük bankaları yabancıların eline geçti. Onlara borsa numaraları çekmişler. Zayıf durumda bırakmışlar. Sonra da hisselerini ucuza toplamışlar. Siz hangi AB'den bahsediyorsunuz? Avrupa'nın en büyük adamlarından, işin başında olan adamlardan biri geçen sene Le Monde iki sayfa yazmıştı. "Hangi AB? Burası 10 seneye kalmaz dağılır" diyordu.

n Yani dağılan bir birliğe mi girmeye çalışıyoruz biz?

Sinanoğlu- Avrupa ülkelerinde tabanda, AB'den memnun olan daha bir kişiye rastlamış değilim. Hepsi AB'den şikayetçi, hepsi Euro'dan kan ağlıyor. Vaktiyle söylemiştim. "Bu Euro ile Avrupa'yı soyacaklar, çökertecekler" demiştim. Küresel kraliyet olayının ara nağmesi Avrupa. Avrupa'nın başı belada, dertte. Avrupa'da şimdi "Fransa ve Almanya'yı bombalayacaklar" diye herkesin ödü patlıyor. ABD'de muazzam bir Avrupa, özellikle Fransa ve Almanya düşmanlığı körüklenmeye başladı. Amerikan ahalisini bir düşman icad edip, ona saldırtmak çok kolaydır. Ahaliyi bir kışkırtırlar, sonra da giderler oralarda bir şeyler yaparlar. Müslüman düşmanlığı zaten vardı. İki senedir de muazzam bir Avrupa düşmanlığı pompalanıyor. Avrupalıların da 3. Dünya harbi çıkacak diye ödü patlıyor. Durum bu iken, dünya birileri tarafından büyük bir uçuruma doğru sürükletilirken ertesi hafta Türkiye'ye geliyorsun, maçmış, popmuş, o parti imiş, bu parti imiş, AB imiş gibi bir sürü hikayelerle millet meşgul ediliyor.

n Türkiye'de estirilen hava şu: Avrupa bağrını açmış bizi bekliyor. "Gözlerimiz yollarda kaldı. Nerede kaldınız?" diyorlarmış.

Sinanoğlu- Adamlar her gün beyanat veriyor. "Biz bunları kesin almayız" diyor. Ondan sonra da "Şu tarihte belki sizinle görüşüp görüşmeyeceğimizi kararlaştırırız" diyor. Aslında işin aslı o değil. Bir kere sen Amerika'lı mı, Avrupa'lı mı olmak istiyorsun? Başka bir şey olmak isteyen, üç-beş kişi hariç zaten kalmadı. ABD ile AB birbirine karşı mı yoksa aynı takım mı? Görünüşte karşı gibi diyelim. En azından rakipse, Amerika, çantasında olan şeyi rakibine verir mi?

NE ZAMAN UYANACA?IZ?

n Demek ki biz daha yönümüzü bile çizmiş değiliz.

Sinanoğlu- Ne yönü, bize dışarıdan ne derlerse 50 senedir o oluyor. Her şey talimatlı oluyor. Bir millete bunlar, düşmanlar tarafından 10 sene yapılır. Sonra millet akıllanır, toparlanır. Ama bizde 50 senedir hep böyle gidiyor. Böyle milletleri tarihten silerler. Hâlâ "Çocuğumu koleje göndereceğim. İngilizce eğitim yapıyor" diyorlar. İngilizce eğitim yapıyor da ne oluyor. Çocuk, hiç bir şey öğrenemiyor. Bir de kimliğini kaybediyor. Türk olduğunun farkında değil. Müslümanlıktan haberi yok. Dünyadan haberi yok. Ondan sonra top, pob vs ile uğraşıyor. Okumadan imzayı basıyor. Toprakların verilmesi için beş tane gizli kanuna 550 milletvekili imzayı bastı. Yarın, öbür gün, "Buralar bizim, Siz çıkın, gidin" diyecekler.

n Türkiye'de mahalle satın alan İngilizler var.

Sinanoğlu- İngiliz mi bir bak bakalım. Acaba ne? Bir da bak bakalım aslında nedir?

Bütün dünya karışmış vaziyette. Buraya geliyoruz. Hiç kimsenin hiç bir şeyden haberi yok. Millet nelerle meşgul. Millet oyalanıyor. Türkiye adım adım götürülüyor. Adamlar gün almak için kanunlar çıkarıyor. AB'nin böyle bir şey istediği yok. Başkası bir taraftan Türkiye'yi tasfiye ederken millete ayarlı basınla "AB istiyor" diyorlar. Vatan elden gidiyor. Ne zaman uyanacağız? Türkiye'yi, adını, sanını tarihten yok etmek planı adım adım uygulanıyor. Şimdi 9'a 5 var.

AMERİKALILAR ZIRCAHİL

n İnşaallah bu beş dakika hiç geçmeyecek. Biraz önce Amerikan halkının çok cahil olduğunu söylediniz. Bizde ise Amerika deyince çok bilinçli, çok kültürlü akla geliyor. Bu cahillik meselesini biraz açabilir misiniz?

Sinanoğlu- İngilizlerde bir avam, bir de asilzadeler, lordlar vardır. İkisinin de ayrı meclisi vardır. Avam kamarası, lordlar kamarası vardır. Sınıf farkı hâlâ vardır. Bu, Amerika'ya da geçti. Amerika, lordlar istemedi. Ama para asilzadeleri türedi. Bir de en fazla bir milyon kişiden oluşan çok iyi yetişmiş, her şeye kafası çalışan, Amerika'yı Amerika yapan bir üst sınıf da vardır. Bunların eğitim sistemi de farklıdır. Halk çocuklarının gittiği okuldan halk şikayetçidir. Bir eyaletin en iyi liselerinden birinde matematik dersini kaç senedir futbol koçu verirmiş. Bir de Türkiye'den 30-50 bin dolar vererek gelen öğrencilerin büyük çoğunluğu bu fasulye üniversitelere gider. Bir iki milyonluk takımın eğitimi şato gibi yerlerde özel okullarda olur. Oradan çıkanlar da Harvard ve Yale gibi üniversitelere, Osmanlı Devletinin Enderun'u gibi okullara gider. Amerika'nın iki tane Enderun'u vardır. Hükümetmiş, siyasilermiş hepsi bu iki enderundan çıkar. Sayı da az tutulur. Öbürlerinde 50 bin öğrenci vardır. Bunlarda doktora dahil altı binden fazla yoktur. 270 milyonu tamamıyla kara cahil yetiştirirler. Şartlandırırlar. Bunlar hemen inanırlar. Gaza gelirler. Dünyadan haberleri yoktur. Irak neresi, Türkiye neresi, hiç haberleri bile yoktur. Baştakilerin dediklerine teşnedirler. Diyelim, Müslümanlar, Avrupalılar, karşı geldikleri zaman hemen "asalım, keselim, nükleer bomba atalım" derler. Ayak takımından gelen askerleri görüyorsunuz, neler yapıyorlar. Bunları mezheplerle bağlamışlar. Armageddon savaşı meselesi var ya, işte 2000'lerin başlarında Ortadoğu'da büyük bir savaş olacak, her taraf yerle bir olacak, Müslümanlar yok edilecek, ondan sonra da bunların mesihleri gelecek; böyle yutturmuşlar. Bunlar da "Aman bir an evvel oraları bitirelim de mesihimiz gelsin" diyorlar. % 60 böyle abuk sabuk şeylerle uğraşıyor. Bir de "ortalık yıkılacak, dünyanın sonu gelecek. Biz ne olacağız?" demesinler diye "Bizim takımdan olanlar, her yer yerle bir olurken tanrı tarafından alınacak, Cennet'te korunacak" demişler, yutturmuşlar. % 40 da aklı başında insanlardan oluşuyor. ABD'nin temeli bozuldu, anayasası işlemez oldu, diye ağlaşan % 40 insan var. Dünya böyle. Ortalık çok feci. Türkiye ise AB gün verecek diye vakit geçiriyor. Her ülkede satılmışlar vardır.

SATILMIŞLARIN

MİKTARI ARTTI

n Türkiye'de de var mı?

Sinanoğlu- Türkiye kadar Afrika'da bile bulamazsın. Hiç bir yerde bulamazsın. Niye bu kadar çok arttı? Haitili bir arkadaş bir gün "Kültürün gitmişse her şeyin gitmiş demektir" dedi. Biz de 20 seneden beri yazdık ki "Türkçen giderse her şeyin gider." Çünkü Türkçen giderse kültürün, gönlün, geleneklerin, inançların, tasavvufun, herşeyin gider. Ondan sonra topraklarını, fabrikalarını, tarımını da götürürler, aç bırakırlar, seni keserler. Milletin gelenekleri, tasavvufu, inançlarına makas atıldıktan sonra, eğitimde de tarzan, ana okullarında Micky Mouse yetiştirirsen olacağı budur. Milleti millet yapan ortak unsurlar kalmadıkça satılmışların miktarı da arttı.

n "Biz Bizansın çocuklarıyız" diyenlerin sayısı da arttı.

Sinanoğlu- Artar. Onlar Bizansın çocuklarıdır, doğru. Ama biz değiliz. Biz, Asya'dan gelmiş, 10 binlerce yıldır dünyanın en büyük medeniyetini, en büyük devletlerini kurmuş, Batı'ya da 1700'lere kadar ilmi, tıbbı, matematiği, cebiri, bunların hepsini öğretmiş şerefli bir milletin torunlarıyız.

AFRİKA'DA BİLE BÖYLE ÜLKE YOK

n Amerika'nın Türkiye'yi AB'ye bırakmayacağını söylediniz. Arada gizli bir kavga mı var?

Sinanoğlu- 1945'ten beri burayı kim yönetiyor? Bütün malları, tarımı, bankaları ile geldiler, bizimkileri yok ettiler. Soya fasulyesini Türkiye'de yasaklatıyor. Çünkü burada kendi getirip satıyor. Buğdayı, tütünü öyle yaptılar. Bütün bunlar elinde olan bir devlet, hâlâ herşeye evet demeyen Avrupa'ya seni verir mi? Sen olsan rakibine en kıymetli varlığını verir misin? O bakımdan "AB istiyor" diye çıkartılan kanunların AB ile alakası yok. Dünyayı yok etmek isteyen küresel kraliyetçilerin -yakında Amerikanın da başına bela oluyorlar- işi bu. Onlar dedirtiyor. Buradaki gizli cemiyet üyesi gibi kuyruklar da "eyvallah" deyip imzayı basıyorlar. Hatta görmeden basıyorlar. Bu, en az 50 yıldır devam ediyor.

n Ne acı bir durum bu değil mi?

Sinanoğlu- Acı durum tabiî. Ama acıyı bilmezsen kafanı kestikleri zaman haberin olmaz. Hayrettir ki toplu halde millet intihar ediyor. Azmanistan çökse bile hemen bağımsız olup bu ülke kendini toparlar mı? Hayır! Çünkü en kötü sömürgeleşme gönüllerin, kafaların sömürgeleşmesidir. Bize bu yapıldı. Eğitimle yapıldı. İşin temeli eğitimdir. Onun için veliler okula gitsin. "Doğru-dürüst eğitim yapın" desin. "Çocuğum meslekini, kendi tarihini dosdoğru öğrensin. Kültürüne vakıf olsun" desin. Önce eğitim-kültür işini halletmek şart. Yoksa tarihten silineceğiz. 2-3 yılda bir bakan değişir. Yeni bakan işin aslını öğreninceye kadar asıllar getirir sana her şeyi imzalatır. Afrika'da bile böyle bir ülke yok. Onun için bunu iktidardan beklemeyin. İş velilere düşüyor. n

Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı
Nisan ayının zam şampiyonu kuru soğan oldu
Kuru soğanı patates takip etti
Çocuk işçiler bayramda da çalışıyor
Sanayide 1 Mayıs
Saraçhane'den Unkapanı'na geçişler kapatıldı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
12 ilde DEAŞ'a yönelik operasyon
41 şüpheli yakalandı
İstanbul'da 1 Mayıs tedbirleri
Bazı yollar trafiğe kapatıldı
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Şatafat, debdebe, gösteriş
Yurdun büyük bölümü sağanak yağışa teslim
Meteoroloji bazı bölgeler için uyardı
Bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri
'Bunlardan kesinlikle uzak dursunlar'
'Bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyorlar'
Taksim'de taviz vermedi
Konunun bir numaralı muhatabı cevapladı
Taksim inadı neden?
Barikatı aşmak isteyen gruplara müdahale edildi
Saraçhane'de polis müdahalesi
İstanbul'un enflasyonu nisanda yüzde 78.81'e yükseldi
Aylık artış yüzde 4.89
Taksim'e yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Birçok kişi gözaltına alındı
'Taksim özgürleşene kadar bu mücadele sürecek'
Özel'e de Taksim izni çıkmadı
Hak-İş'ten Taksim'de açıklama
Filistin bayraklı çelenk bırakıldı
Nisan ayının zam şampiyonu kuru soğan oldu
Kuru soğanı patates takip etti
Çocuk işçiler bayramda da çalışıyor
Sanayide 1 Mayıs
Saraçhane'den Unkapanı'na geçişler kapatıldı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
12 ilde DEAŞ'a yönelik operasyon
41 şüpheli yakalandı
İstanbul'da 1 Mayıs tedbirleri
Bazı yollar trafiğe kapatıldı
Abbasiler dönemi günümüze ne kadar da benziyor
Şatafat, debdebe, gösteriş
Yurdun büyük bölümü sağanak yağışa teslim
Meteoroloji bazı bölgeler için uyardı
Bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri
'Bunlardan kesinlikle uzak dursunlar'
'Bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyorlar'
Taksim'de taviz vermedi

Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara müdahale edildi

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla çeşitli noktalardan Taksim'e çıkmak isteyen gruplara müdahale eden polis, bazı kişileri gözaltına aldı

01.05.2024 12:24:00
AA
Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara müdahale edildi
Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara müdahale edildi

İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Taksim Meydanı çevresi ile İstiklal Caddesi'ne çıkan sokaklar ve caddeler ile kentin birçok noktasında yoğun güvenlik önlemi alındı.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılmasına izin verilmeyen Taksim'e yürümek isteyen grupları da polis engelledi.

Yürümekte ısrar eden gruplara gözaltı

Ara sokaklardan İstiklal Caddesi'ne geçip Taksim Meydanı'na çıkmak isteyen bazı gruplara izin verilmezken, polis yürümekte ısrar eden farklı gruplardan 20 kişiyi gözaltına aldı.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) üyesi bir grup, taşıdıkları çeşitli pankartlar ve flamalarla sloganlar atarak Beşiktaş'ın ara sokaklarından Barbaros Bulvarı'na çıkmak istedi.

Çevik kuvvet ekipleri, bulvara çıkışlarına izin vermediği gruba müdahalede bulunarak, yaklaşık 20 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltı otobüslerine bindirilen HKP üyeleri, emniyete götürüldü.

Trafiği kapatarak Taksim'e yürümek isteyenlere müdahale

Şişli Darülaceze Caddesi'nde toplanan bir grup, trafiği kapatarak Taksim'e yürümek istedi.

Slogan atan gruba müdahale eden polis ekipleri, 11 kişiyi gözaltına aldı.

Polis, Kurtuluş'ta slogan atarak Taksim'e yürümek isteyen Umut-Sen üyelerine de müdahale etti. Ekipler, 13 kişiyi gözaltına alarak, emniyete götürdü.

Dolapdere'den Taksim'e ilerlemek isteyen bir grubun yürüyüşüne de güvenlik güçleri müsaade etmedi. Polis, uyarıya rağmen dağılmayan gruptaki 5 kişiyi gözaltına aldı.

Çeşitli sendikaların üyelerinden oluşan 6 grup da farklı zamanlarda Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi önünde toplanmaya çalıştı.

Bu gruplara müdahale eden polis ekipleri, gözaltına aldığı kişileri otobüslere bindirerek emniyete götürdü.

Polis ekipleri, Mecidiyeköy Büyükdere Caddesi'nde de kol kola girerek sloganlar atan 4 kişiyi gözaltına aldı.

Hak-İş 1 Mayıs'ta Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü eğer imkan varsa bu meydan dahil Türkiye'nin bütün meydanlarında kutlanmasını destekliyoruz. 100 binlerin meydanlarda haklarını talep ettiği bir günde meydan tartışmalarının, polisin, copların, TOMA'ların, barikatların olduğu bir günü asla istemiyoruz. İstanbul'un normalleşmesini, bu meydanın da normalleşmesini istiyoruz" dedi.
01.05.2024 11:01:00 / Güncelleme: 01.05.2024 11:11:42
Anadolu Ajansı
Hak-İş 1 Mayıs'ta Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı
Hak-İş 1 Mayıs'ta Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve sendika üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı.

Gümüşsuyu Caddesi'nde toplanan sendika üyelerinin yer aldığı kortej, çeşitli sloganlar atarak Taksim Meydanı'na geldi. Grup önce 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybedenler anısına Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı, Fatiha okudu.

Mahmut Arslan ve beraberindekiler ardından Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın önüne geldi. Burada açıklama yapan Arslan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün kendileri için önemli bir gün olduğunu söyledi.

Bugün bütün meydanları Taksim Meydanı, bütün alanları 1 Mayıs alanı gördüklerini belirten Arslan, "Uzun zamandır Türkiye'nin her bölgesinde birlik, mücadele ve dayanışma gününü bir şölen havasında gerçekleştirmekteyiz. Bu yıl da sendikal hareketin merkezi olan Kocaeli'de HAK-İŞ mensuplarıyla bir araya geleceğiz. Aynı zamanda 81 ilde HAK-İŞ il başkanlıkları 1 Mayıs bildirimizi meydanlarda okuyarak, kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade edeceğiz." diye konuştu.

Arslan, meydan tartışmalarının, polislerin, TOMA'ların, biber gazlarının ve barikatların olmadığı 1 Mayıs'ları özlediklerini ve hep hayal ettiklerini vurgulayarak, "Bunu gerçekleştirmek için büyük bir mücadele yaptık. Bugün de bu meydanda bize izin verilmiş olsaydı burada mitingimizi yapabilirdik. Ama izin verilmemişse, izin verilen meydanlarda hakkımızı ve taleplerimizi yüksek sesle konuşmak ve bütün dünyaya buradan birlik mesajı vermek bizim sorumluluğumuzdadır. HAK-İŞ olarak bugün Türkiye'nin bütün meydanlarında, dünyanın bütün meydanlarında özgürlük, adalet, barış isteyen, emek hareketinin sorunlarını bir bir ortaya koyup, çözümler talep eden bütün emekçilerle dayanışmamızı buradan bir kez daha ifade ediyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü eğer imkan varsa bu meydan dahil Türkiye'nin bütün meydanlarında kutlanmasını biz destekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"1 Mayıs'ın üzerine bu tür gölgelerin düşmesini istemiyoruz"

Taksim Meydanı'nda 2009, 2010 ve 2011'de bütün emek örgütleriyle 1 Mayıs etkinliklerinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:

"Bu meydanla ilgili tartışmaları biz o tarihte sona erdirdik. Bundan sonra Taksim'de verilecek izinle burada yapabiliriz, eğer burada izin yoksa Türkiye'nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanlar bizim alanlarımızdır. Meydan tartışmalarıyla bir kısım güvenlik gerekçeleriyle kaos ve gerilim oluşturmak, kaos ve gerilimin etrafında dönmek emek hareketine büyük haksızlıktır. Kocaeli'de, Bursa'da, İzmir'de, Samsun'da, değişik illerde 100 binlerin meydanlarda haklarını talep ettiği bir günde meydan tartışmalarının, 'geldik, geleceğiz' demenin, polisin, copların, TOMA'ların, barikatların olduğu bir günü asla istemiyoruz. İstanbul'un normalleşmesini, bu meydanın da normalleşmesini istiyoruz. Bütün emek hareketinin temsilcilerine, birleşenlerine buradan çağrı yapıyoruz; ne olursunuz, emeğin bunca sorunları var, emek hareketinin, emekçilerin bunca sorunları var, bu sorunların çözümü için meydanlarda hiç değilse 1 Mayıs'ta birlik mücadele ve dayanışmayı gerçekleştirelim, taleplerimizi yüksek sesle ifade edelim, eleştirilerimizi yüksek sesle yapalım ama bunu bir şölen havasında yapalım. 1 Mayıs'ın üzerine bu tür gölgelerin düşmesini istemiyoruz."

Açıklamanın ardından HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı Mustafa İluk tarafından 1 Mayıs bildirisi okundu.

Grup, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk bıraktı.

İstanbul'da 1 Mayıs ablukası

Güvenlik önlemlerinin alındığı Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ne çıkan sokaklar demir bariyerlerle kapatıldı. Tedbirlerin artırıldığı Saraçhane'de Unkapanı istikametine, Beşiktaş'ta da Dolmabahçe Caddesi ve Taksim'e çıkan güzergahlarda geçişe izin verilmiyor.
01.05.2024 09:40:00 / Güncelleme: 01.05.2024 11:21:02
Anadolu Ajansı
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası
İstanbul'da 1 Mayıs ablukası

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılmasına izin verilmeyen Taksim Meydanı ve çevresi ile Saraçhane Meydanı'nda sıkı güvenlik önlemleri uygulanıyor.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünce Taksim Meydanı çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Ekipler, Taksim Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Meydanı'na çıkan sokakları demir bariyerle kapattı. Ayrıca meydana çıkılan bazı yerlerde kontrol noktaları oluşturan ekipler, sivil vatandaşların meydana girişlerine izin vermiyor.

Öte yandan meydandan Tünel'e kadar İstiklal Caddesi'ne açılan tüm cadde ve sokaklar, demir bariyerlerle kapatıldı. Her cadde ve sokağın başında polis ekipleri nöbet tutuyor. İstiklal Caddesi'ndeki esnaf ve turistlerin dışında geçişlere izin verilmiyor.

Ayrıca Taksim'e çıkan tüm yollarda ve kavşaklarda trafik ekipleri hazır bekliyor.

Vezneciler ile Gayrettepe arasındaki metro istasyonları 05.30'dan itibaren kapatıldı

Saat 05.30'dan itibaren, M2 Yenikapı-Seyrantepe-Hacıosman Metro Hattı'nın Vezneciler, Haliç, Taksim Meydan, Şişhane, Osmanbey, Mecidiyeköy ve Gayrettepe Zincirlikuyu metro istasyonları kapatıldı. Metro istasyonlarında yapılan anonslarda hangi istasyonlarda durup durulmayacağı bildiriliyor.

Kabataş-Taksim Meydan ile Tünel Meydan-Karaköy arasındaki füniküler hatlarının seferleri ile İstiklal Caddesi'ndeki Nostalji Tramvay seferleri de durduruldu.

Ayrıca İETT'nin Taksim, Tarlabaşı, Ömer Hayyam ve Tepebaşı otobüs durakları Şişli ve Fatih istikametleri olmak üzere çift taraflı kapatıldı.

Bunun yanı sıra Taksim Meydanı'nda itfaiye ve ambulans ekipleri de hazır bekliyor.

Mecidiyeköy ve çevresinde ise Taksim yönüne giden cadde ve bazı sokaklar da alınan güvenlik önlemleri kapsamında kapatıldı.

Saraçhane'de güvenlik önlemleri

Fatih Saraçhane'de de yoğun güvenlik önlemi alındı. Saraçhane'nin çevresindeki yollar trafiğe kapatılırken, araçlar trafik polislerince alternatif güzergahlara yönlendiriliyor.

Saraçhane Meydanı girişine kurulan noktalarda, polis ekipleri bu bölgeye gelenlerin üst aramasını yapıyor. Aramanın ardından sivil girişine de izin verilen meydanda, TOMA gibi polis araçları konuşlandırıldı.

Öte yandan Unkapanı istikametinde Bozdoğan Kemeri'nin altına çevik kuvvet ve TOMA'lar yerleştirildi. Kapatılan Unkapanı istikametine geçmek isteyenlere izin verilmiyor.

Bu arada, CHP İl Başkanlığı ve bazı sendikaların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında kutlama yapacağı Saraçhane Meydanı'nda da hazırlıklar yapılıyor.

Beşiktaş'taki önlemler

Tedbirler kapsamında Galata Köprüsü'nün Karaköy çıkışına yayaların geçebileceği noktalara bariyerler konuldu. Polis ekipleri yayalar ve araçların kontrollü geçişine izin verirken, Karaköy istikametine sadece esnaf ve turistler geçebiliyor.

Kapatılan Bomonti-Dolmabahçe Tüneli'nden de sadece görevlilerin geçişine izin veriliyor.

Beşiktaş'ta da Dolmabahçe Caddesi ve Taksim'e çıkan güzergahlar demir bariyerlerle kapatıldı.

Polis ekipleri sadece bölgede ikamet edenlerin, çalışanların ve turistlerin geçişine izin veriyor.

Öte yandan, normal zamanda megakentin en kalabalık noktalarından biri olan Dolmabahçe Caddesi alınan önlemler sonucu boş kaldı.

Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na geçişlerdeki vapur ve motor seferleri iptal edildiği için iskelelere gelen vatandaşlar da görevlilerin uyarısı üzerine buradan ayrılıyor.

Metrobüs hattında da Zincirlikuyu, Mecidiyeköy ve Çağlayan durakları kapatıldığı için bu bölgeye gitmek isteyen vatandaşlar en yakın Okmeydanı durağında inerek, D-100 kara yolunun kenarından yürüyüp gitmek istedikleri yerlere ulaşmaya çalışıyor.

Bakan Yerlikaya: 12 ilde 41 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 12 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-34' operasyonlarında 41 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
01.05.2024 08:53:00
İhlas Haber Ajansı
Bakan Yerlikaya: 12 ilde 41 DEAŞ şüphelisi yakalandı
Bakan Yerlikaya: 12 ilde 41 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Bolu, Eskişehir, İstanbul, Kırıkkale, Kilis, Kocaeli, Nevşehir, Sakarya, Gaziantep, Şanlıurfa, Düzce ve Manisa'da olmak üzere 12 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik "Bozdoğan-34' operasyonları düzenlendi.


Düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet gösteren, Bolu'da 5, Eskişehir'de 1, İstanbul'da 10, Kırıkkale'de 5, Kilis'te 5, Kocaeli'de 4, Nevşehir'de 3, Sakarya'da 1, Gaziantep'te 1, Şanlıurfa'da 3, Düzce'de 1, Manisa'da 2 olmak üzere toplam 41 şüpheli yakalandı.

Operasyonlar sonucu ruhsatsız tabancalara, çok sayıda dijital materyal ile çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.