İsminin başında TC varsa, buna layık olacaksın! En başta, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve de o cumhuriyette sana yer veren ve dahi senin kuruluşunu sağlayan Mustafa Kemal ATATÜRK'ü yok sayarsan, sen hiç hükmündesin ve TC'nin altında ezilir gidersin.Bu densizliği, en hafif deyimiyle nankörlüğü yapan Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Çanakkale Zaferinin 100. yılında hazırlattığı Cuma hutbelerinde Mustafa Kemal'i hatırlamamıştır, adı geçmemektedir. Oysa adını Harp Tarihi'ne altın harflerle yazdıran ve olağanüstü bir Çanakkale savaşını Milletimize kazandıran muzaffer kumandan, bir Fatiha'yı, rahmetle anılmayı hak etmiyor muydu? Bakıyoruz, kurum olarak senin hizmet alanların inanç, ibadet ve ahlak değil mi? Üstelik senin kurucuna karşı yaptığın bu vefasızlığın, din, diyanet ve ahlakla bağdaşır bir tarafı var mı?İnsan kuşkuya düşüyor, Diyanet mi, hıyanet mi, diye. Yaşar Nuri Öztürk hoca şunu söylüyor: Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması hataydı. Ben aynı görüşte değilim; ATATÜRK bu kurumu kurarken iki amaç güdüyordu, birincisi halka din hizmeti verilmesi, diğeri de, halka bu hizmet verilirken istismar edilmemesi, dinin cumhuriyet değerlerini yok etmek için kullanılmaması. İşte bu nedenledir ki, Cumhurreisliği'ne bağlı bir kurum aracılığı ile din hizmetleri ve hizmeti veren görevliler denetleniyordu. Devlet adamlığı buydu, uzağı görebilmek. Bu millet dini istismar edenlerden çok çekmişti ve ATATÜRK de inancın kötüye kullanılmasını önlemek için Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurmuştu. Bugün kurum, Başbakanlığa bağlıdır.Kuruluş amacından saptırılmış, AKP'nin propaganda aracı hâline dönüştürülmüştür. Din istismarı mı? Diz boyunu çoktan aşmış, gırtlağa dayanmıştır. Gırtlak deyince, "homini gırtlak? tumba yatak", Sezen Aksu'nun şarkısıydı galiba? Nereden geldi hatırıma bilmem.Gaflet uykusunda olanlar ya da ATATÜRK'ü bitirmek isteyenler!Tüm emperyal güçlerin birleşip de bitiremediği Gazi'yi siz mi yok edebileceğinizi düşlüyorsunuz? Hayale düşme ey şaşkın, yağma yok! Düşmanın beceremediğini siz mi, yapacaksınız?!O Mustafa Kemal, Çanakkale direncini göstermeseydi, bugün sırtınızı dayadığınız Cumhuriyet olur muydu?Milletimiz, tarihinde ilk kez devletsiz kalma tehlikesi yaşarken Mustafa Kemal ve kahraman askerleri Çanakkale'de İstiklâl Savaşı'nın ilk ateşini yakıyordu. Ölmeyi emredecek bir dirayet, Anadolu ihtilâlini örgütlemiş, bir devletin olmazsa olmaz insan unsurunun, millet olarak topyekûn, emperyalizme karşı ayağa kalkışını sağlamıştır.Milliyetçiliği ayaklarının altına aldığını söyleyenler!Çanakkale savaşını anlayın ve iyi okuyun, Çanakkale zaferi, düşmanı durdururken, bir milletin haritadan silinmesini önlemiştir. Bu askeri zafer, Türk kimliğinin inşasında kilit taşı olmuştur. Bilesin ki, Milliyeti senin ayaklarının altına aldırmaz, bastığın toprağın altında yatanlar.Mehmet Âkif'le noktalayalım:Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,Bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!Gökden ecdad inerek, öpse o pâk alnı değer.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023