"Tedbiri alıp, takdiri Allah'a bırakmak" bu ölçü her Müslüman için bir gerekliliktir, bir mecburiyettir. Zaten hiçbir mahlûk takdirin ötesine geçemez, değiştiremez.Resulullah (sav) bir yerde konaklamıştı. Ashaptan biri; Ya Resulullah (sav)! Develeri bağlayıp da mı tevekkül edeyim? Yoksa öylece bırakıp da mı tevekkül edeyim? diye sormuştu. Resulullah da; "Önce develerini bağla, sonra tevekkül et" buyurmuştu.Yani kişi tedbirini almakla yükümlüdür. Eğer bu tedbiri almaz veya eksik bırakırsa sorumludur. Biz kul olarak gereğini yapacağız, sonrada O'nun sonsuz rahmetine sığınacağız.Kul olarak tedbirden, gerekliliklerden bahsettik. Bu gereklilikler ne ve neler olabilir, diye aklımıza bir soru gelebilir? Bu gereklilikler insanın doğumu ve ölümü arasındaki durumu ve duruşudur. Her ferdin kendisine karşı bir sorumluluğu vardır. Ailesine, annebabasına, akrabalarına, komşularına karşı sorumluluğu vardır. Bir markete gittiğinde, bir otobüse bindiğinde, bir parkta oturduğunda vs. hep bu sorumluluklar yanındadır kişinin.Dahası bizler yaşadığımız, bedelini atalarımızın kanıyla ödenmiş şu topraklara karşı sorumluluklarımız vardır, yükümlülüklerimiz vardır. Eğer bu görev ve sorumlulukları yerine getirmezsek sonuç bizim için acı olur, oluyor da?Yaşadığımız şu günlere bir bakalım. Fert olarak maddi-manevi sıkıntılar içindeyiz. Aile hayatımızda sıkıntı, komşuluk ilişkilerinde sıkıntı, akraba diyaloglarında sıkıntı? Allah aşkına biz ne yaptıkta bu sıkıntılar her tarafımızı sardı. Veya biz neleri yapmadıkta bu sıkıntıları hak ettik.Birde fert ötesinde devlet ve yönetim konusunda da haddi aşan sıkıntılarımız var. Ekonomimiz sıkıntılı, gelir dağılımı sıkıntılı, sağlık sistemi sıkıntılı, eğitim sistemi sıkıntılı, hukuk sistemi sıkıntılı, iç politika sıkıntılı, dış politika sıkıntılı? Hele bir terör sorunumuz var ki, sıkıntı ötesinde sıkıntılı. Şimdi fert olarak kendimize tekrar soralım; Biz ne yaptık ki bu sıkıntılar her tarafımızı sardı? Biz neleri yapmadık ki, bu sıkıntılar ortaya çıktı?Yaptıklarımız belli. Halkını bilmeyen, milletini tanımayanları iş başına getirdik. Milli ve manevi değerlerimizi şahsi çıkarları için kullananlara aldandık. Yahudi ve Hıristiyanları dost edinenlere oy verdik vs. vs. vs?Neleri yapmadık? Bizim acılarımızla hüzünlenen, sevinçlerimizle sevinen, bizim gibi yaşayan, bizim için düşünen, fikir, proje sahibi insanlarımızı görmedik. Onlara bizim için iş yapma fırsatını vermedik. Yani tedbir almadık. Sonuçta ne deve kaldı elimizde, ne de iş, ne de huzur?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Yorumsuz Gazze yüzleştirmesi / 25.05.2025
- Diaspora Kürtleri ve Devlet Bahçeli / 24.05.2025
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025