'Tefekkür şifadır' seslendirme dosyası:
Tefekkür, dikkatin tek bir noktada toplanmasına dayanır. Zihnin konsantre olduğu bu nokta, cennet cehennem gibi soyut bir düşünce, ses, sözcük, cümle, gerçek yada soyut kişi veya bir başka şey olabilir. Bizim kültürümüzde ise insanın ve diğer mahlukların yaratılış gayesini, rabbimizi, peygamberimizi ehlibeyti ve bize onları hatırlatan herşeyi, yaratılmış herşeyin ve olayların hikmetini iç yüzünü, iyi yada kötü yaptığımız davranışları ve hesaba çekileceğimizi, ölümü kabir hayatını ve sonrasını, cenneti cehennemi düşünmek, sessiz bir ortamda kendimizi dünyamızdan soyutlayarak derinden hissederek hayal etmektir tefekkür. Tefekkür sırasında gözlerin kapalı bulunması ve iç dünyamıza yönelmemiz, tefekkürde başarı için gereklidir. Âl-i İmrân 191. Ayetinde Allah,
"O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: "Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!" derler. " buyurmuştur. Peygamber efendimiz" Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır." (Suyutî, Camiu's-Sağir, II/127; Aclûnî, I/310) buyurarak Tefekkürü tavsiye etmektedir. Araştırmalar gösteriyor ki, tefekkürle beynimizdeki aktivite yoğunluğunu sola doğru kaydırmak mümkün. Beynin sol tarafı aktif olduğunda moralimiz yüksek olur, enerjik, pozitif, coşkulu hissederiz.
Beynin sağ tarafı aktif olduğunda ise tam tersine moralimiz bozuk olur, endişeli, sinirli, mızmız hissederiz.Nobel ödüllü araştırmacı Elizabeth Burns'ün 2012'de yayınladığı bir araştırmada, 8 hafta boyunca günde sadece 12 dakika derin tefekkür yapmanın hücresel yaşlanmayı geciktiren telomeraz aktivitesini %43 arttırdığını kanıtlamış.Yine bir çalışmada, düzenli tefekkür yapan kişilerde dikkat, hafıza, öğrenme ve bilinç algısı gibi zihinsel süreçlerin dahil olduğu "gama dalgası" aktivitelerinin daha gelişmiş olduklarını göstermiştir. Düzgün ve konsantre şekilde tefekkür yapabilen kişinin, bizim kültürümüzde letaif denen enerji kanalları olan çakraları temizlenir ve dengeye gelir ve böylece bütün yaşam dengeye gelir ve mutluluk ve huzurla dolar. Sağlıklı yaşam sadece uygun fiziksel koşullar demek değildir, daha derin anlamda çakraları temiz tutmaya yardım eden bir yaşam şeklidir. Çakralar temiz olduğu zaman, kontrol ettikleri organlara yeterli enerjiyi sağlarlar.
Tefekkür yoluyla kendimizi düzeltirken, aynı zamanda açgözlülük, ihtiras, öfke, gibi düşmalarımızdan da kurtuluruz. Tasavvuf kültüründe bu, letaiflerimizin temizlendiği anlamına gelir. Ve sonuç olarak, kişi fiziksel, akılsal ve duygusal olarak da sağlıklı hale gelir. Bizim kültürümüzde tefekkür denilen olay, başka kültürlerde meditasyon diye adlandırılmıştır. Science Direct dergisinde yer alan birçok farklı araştırma gözden geçirildiğinde, birkaç ay meditasyon yapan insanların, dikkatlerinin daha az dağıldığı görülmektedir; düzenli meditasyon yapan kişiler ise bilhassa uzun bir süre boyunca bir konuya konsantre olabilir. Diğer kültürlerde meditasyon denilen tefekkür olayı hakkında yüzlerce bilimsel çalışma yapılmıştır. Düzenli yapılan Tefekkürün rahatlatıcı etkisi vardır ve Batı ülkeleri tıpta bu olayın rahatlatmak amaçlı kullanılabileceğini kabul etmiştir. Stanford Üniversitesinde yapılan bir araştırmada uzun süredir meditasyon uygulayanlarda kaygı bozukluklarının azaldığı yada düzeldiği anlaşılmıştır.
Mantra-Meditasyonu, Yoga, Taijiquan ve Qi Gong gibi meditatif faaliyetlerin yüksek kan basıncını ve stresi azalttığı, hastalar üzerinde yapılan deneyler sonucu kesin olarak kanıtlanmıştır. Günümüzde meditasyona terapi olarak olağanüstü bir ilgi vardır. Halbuki Türk milletinin dini hayatında ve tasavvufi hayatı kendine hayat tarzı olarak benimsemiş insanlarda tefekkür olayı zaten vazgeçilmez bir ibadettir. Öyle ki yapılan her tesbih zikir ve ibadet öncesinde tefekkür yapmak alışılagelmiş bişeydir.
Ancak her ibadette olduğu gibi tefekkür olayında da samimiyet içtenlik ciddiyet ve büyük bir konsantrasyon gerekmektedir. Yoksa sırf yapmış olmak için yapılan yarımyamalak Tefekkürün ne ruhunuza ne ibadet hayatımıza ne de sağlığımıza bir faydası olmayacağı aşikardır. Gerçek manasıyla yapılan tefekkür, ibadetlerden alacağımız zevki artıracağı gibi kalbimize gönlümüze ve bedenimize şifa olacaktır.
Beynin sağ tarafı aktif olduğunda ise tam tersine moralimiz bozuk olur, endişeli, sinirli, mızmız hissederiz.Nobel ödüllü araştırmacı Elizabeth Burns'ün 2012'de yayınladığı bir araştırmada, 8 hafta boyunca günde sadece 12 dakika derin tefekkür yapmanın hücresel yaşlanmayı geciktiren telomeraz aktivitesini %43 arttırdığını kanıtlamış.Yine bir çalışmada, düzenli tefekkür yapan kişilerde dikkat, hafıza, öğrenme ve bilinç algısı gibi zihinsel süreçlerin dahil olduğu "gama dalgası" aktivitelerinin daha gelişmiş olduklarını göstermiştir. Düzgün ve konsantre şekilde tefekkür yapabilen kişinin, bizim kültürümüzde letaif denen enerji kanalları olan çakraları temizlenir ve dengeye gelir ve böylece bütün yaşam dengeye gelir ve mutluluk ve huzurla dolar. Sağlıklı yaşam sadece uygun fiziksel koşullar demek değildir, daha derin anlamda çakraları temiz tutmaya yardım eden bir yaşam şeklidir. Çakralar temiz olduğu zaman, kontrol ettikleri organlara yeterli enerjiyi sağlarlar.
Tefekkür yoluyla kendimizi düzeltirken, aynı zamanda açgözlülük, ihtiras, öfke, gibi düşmalarımızdan da kurtuluruz. Tasavvuf kültüründe bu, letaiflerimizin temizlendiği anlamına gelir. Ve sonuç olarak, kişi fiziksel, akılsal ve duygusal olarak da sağlıklı hale gelir. Bizim kültürümüzde tefekkür denilen olay, başka kültürlerde meditasyon diye adlandırılmıştır. Science Direct dergisinde yer alan birçok farklı araştırma gözden geçirildiğinde, birkaç ay meditasyon yapan insanların, dikkatlerinin daha az dağıldığı görülmektedir; düzenli meditasyon yapan kişiler ise bilhassa uzun bir süre boyunca bir konuya konsantre olabilir. Diğer kültürlerde meditasyon denilen tefekkür olayı hakkında yüzlerce bilimsel çalışma yapılmıştır. Düzenli yapılan Tefekkürün rahatlatıcı etkisi vardır ve Batı ülkeleri tıpta bu olayın rahatlatmak amaçlı kullanılabileceğini kabul etmiştir. Stanford Üniversitesinde yapılan bir araştırmada uzun süredir meditasyon uygulayanlarda kaygı bozukluklarının azaldığı yada düzeldiği anlaşılmıştır.
Mantra-Meditasyonu, Yoga, Taijiquan ve Qi Gong gibi meditatif faaliyetlerin yüksek kan basıncını ve stresi azalttığı, hastalar üzerinde yapılan deneyler sonucu kesin olarak kanıtlanmıştır. Günümüzde meditasyona terapi olarak olağanüstü bir ilgi vardır. Halbuki Türk milletinin dini hayatında ve tasavvufi hayatı kendine hayat tarzı olarak benimsemiş insanlarda tefekkür olayı zaten vazgeçilmez bir ibadettir. Öyle ki yapılan her tesbih zikir ve ibadet öncesinde tefekkür yapmak alışılagelmiş bişeydir.
Ancak her ibadette olduğu gibi tefekkür olayında da samimiyet içtenlik ciddiyet ve büyük bir konsantrasyon gerekmektedir. Yoksa sırf yapmış olmak için yapılan yarımyamalak Tefekkürün ne ruhunuza ne ibadet hayatımıza ne de sağlığımıza bir faydası olmayacağı aşikardır. Gerçek manasıyla yapılan tefekkür, ibadetlerden alacağımız zevki artıracağı gibi kalbimize gönlümüze ve bedenimize şifa olacaktır.
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
- Bayram şifadır / 21.04.2023
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022