Telekulak skandalına çarpıcı analiz
Almanya, ABD ve İngiltere'nin Türkiye'yi dinlemesini değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi, "Türkiye kendisini korumaktan aciz bir yönetim ile karşı karşıya" dedi
05.09.2014 00:00:00
HABER MERKEZİBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Başkanlık Divanı İstanbul'da toplandı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Yardımcısı Dr. Abdullah Terzi, Almanya'dan sonra İngiltere ve ABD'nin de Türkiye'yi dinlediğinin ortaya çıkmasını değerlendirdi. Müttefik dediğimiz ülkelerin Türkiye'yi aslında hedef ülke olarak gördüğünü ifade eden Terzi, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye; Almanya, ABD ve İngiltere tarafından müştereken dinleniyor. Kim dinleniyor? Hükümet, bakanlıklar, askerler, istihbarat, şirketler, siyasiler dinleniyor. Siyasiler dinleniyor cümlesi de çok önemli. Türkiye'de siyaset yapan hareketlerin ABD ve AB'ye bakışı ve tabanlarının gelişimi noktasında önemli dinlemeler yapılıyor. Düşünebiliyor musunuz, kendisini korumaktan aciz, kendi istihbaratını, mahremiyetini korumaktan aciz, bakanlıklarını, hükümetini korumaktan aciz bir yönetim ile karşı karşıya Türkiye. Çok vahim bir tablodur bu. Onun için 3-5 tane polisi aldık, yakaladık demek işin aslında tiyatro tarafıdır. İşin asıl tarafı NATO, AB ve Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde müttefik edindiğimiz ülkelerin Türkiye'yi A'dan Z'ye dinlemiş olmalarıdır. Açıklanan belgelerde Türkiye bir yönüyle müttefik olarak adlandırılıyor, bir yönüyle de hedef olarak adlandırılıyor. BTP kadroları çok iyi biliyor ki Türkiye hedef ülkedir. Müttefiklik sadece onların menfaatine kullanılmak üzere çizilmiş bir çerçevedir." Dünyada MEM bloğu oluşuyor Türkiye'nin kendi mahremini bile korumaktan aciz bir kadro tarafından yönetildiğini, müttefik denilen ülkelerin ülkemizi aslında hedef ülke olarak gördüğünü ifade eden Dr. Terzi, "Buna karşı Türkiye'de siyaset ve çözüm üreten yegâne anlayış var o da Bağımsız Türkiye Partisi anlayışıdır" dedi. Terzi şöyle devam etti: "Türkiye'yi yıllardan beri hükümetiyle, parlamentosuyla, iş adamlarıyla, istihbaratıyla, askeriyesiyle dinleyen güçler görüyoruz ki istediği zaman istediği şekilde satranç tahtasında şah-mat oyunu oynayabiliyor. İşte bizim önümüzdeki tiyatro budur. Buna karşı Türkiye'de siyaset üreten, çözüm üreten yegâne anlayış var o da Bağımsız Türkiye Partisi anlayışıdır. Şimdi bizim genel başkanımızın ülkemize dönük siyasi, ekonomik, toplumsal bütün projeleri değil Türkiye dünyada da örnek oldu, yol gösterici oldu, ekol oldu. İşte Rusya'nın şahsında BRICS ülkeleri ile gelişen atılımlar, IMF ve Dünya Bankasına alternatif banka oluşumları ve şimdi deklare edildi ki Rusya doğalgazına karşı kendi para birimi olan Ruble'yi istiyor. Bu kimin görüşü, Putin'in görüşü değil, bu Rusya'daki ekonomistlerin görüşü değil. Bu Prof. Dr. Haydar Baş beyden danışarak aldıkları, A'dan Z'ye soru sorarak öğrendikleri bir proje. Bu dış ticarette dolar yerine milli paraları kullanma projesi. Rusya bugün bu projeyi hayata geçirerek dünyada yeni bir blok, yeni bir anlayış, yeni bir konsept geliştiriyor. Bu aslında BTP liderinin oluşturduğu bir konsepttir. Onun için bugün dünyada Milli Ekonomi Modeli bloğu oluşuyor. ABD bloğu karşısında, Batı bloğu karşısında oluşan blok komünist bir blok değildir sosyalist bir blok değildir. Kapitalist, liberal sistem karşısında oluşan blok Milli Ekonomi Modeli bloğudur ve bunun da sahibi genel başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş ve değerli kadrolarıdır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.