AKP'nin analar ağlamasın diye başlattığı, aslında anayasanın ortadan kaldırılması olan açılımın, son durumuna bakmaya, cesaret gerekmektedir. Deve kuşunu örnek alan yönetim, tam manası ile kuşa dönmüştür. Cemaat parçası, menfaatinin peşine, hükumet parçası ise istikbalinin peşinedüşmüştür. Açılımın hedefi olan PKK ise heyecana kapılmıştır. Nasıl kapılmasın? Sonunun gelmesine yakın, en büyük rakibi olan Türk ordusundan, ülkenin bölünmez bütünlüğünü ve anayasasını koruma vazifesi alınmış ve Cemaat, AKP ve de PKK koalisyonu ülkeyi idareye başlamıştır.Aklınıza gelen ilk soru, seçilen muhalefet nerede, olacaktır. Bunun cevabını vermek asla mümkün değildir. Bundan böyle muhalefetin tanımı,sozlüklerin hafızasına ve havsalasına sığamayacak kadar karışmıştır. Bu nedenle, size kolaylık olarak, ben açıklayayım: Muhalefet dördüncü koalisyon ortağıdır. CHP'nin, ABD'den icazet almaya gitmesi bunun ispatıdır. Bir süre önce Sayın Başbakan kızgınlıkla, daha sonra da gurup toplantısında, MHP'nin önde gelen bir kaç şahsına ait kasetleri ortadan kaldırdığını ve karşılığında nankörlükle karşılaştığını ifade etmişlerdi. İlk konuşmanın ardından MHP'nin sözcüsü bu ispatlanmadığı takdirde iddia sahibini şerefsizlikle suçlamıştı. Siz bu konuda bir haber aldınız mı? Koalisyon hatırına mı iki taraf sessiz kaldı dersiniz. Aşağı sakal yukarı bıyık. Ters çevirme durumunda, değişen bir şey olmaz. Siz seçmesini bilemedikçe üste sakal gelmiş alta bıyık, fark etmez. Ülkesini sevmeyenler, Allah'tan korkmayanlar elbette buna layık.Hükümetin karışması, dörtlü koalisyonun PKK ayağına aslında çok güç kazandırmıştır. 'Dinlerarası Diyolog'a kendilerini adamış olan iki ana ortak birbirine girince, PKK telaşlandı ve kendi başının çaresine bakmak için hareketlendi. Anaları ağlamasın diye hükümetten tepki görmemeleri nedeni ile, çeşitli bölgelerde eylem hareketlerine hız verdiler. Bu görmezliğe gelinemez Açılımın ilk anından itibaren silahsız yurdu terk maddesi uygulanmayınca, zaten açılımdan vaz geçmek gerekiyordu. Amma dışa verilen tavizden caymak mümkün olmadığından, silahlı çıkışa karşı zaaf gösterildi. Suriyedeki muhaliflerekatılmaları arzu edilmişti. Bu açınım resmen anayasaya, demokrasiye ve insan haklarına aykırıdır.Terör böylece meşru hale getirilmiştir.Dikkat edilirse terör, zayıflarken, ya da ortadan kaldırılırken,daima ABD kanalı ile güçlendirilerek karşımıza konmuştur.Yakında Irak Kürdistan'ı ve Suriye muhalifleri, malum çekiç güçle desteklenerek, ülke BOP'lanacaktır. BOP Eş Başkanına uyarıdır. Derhal Türk ordusunun görevine ihtiyaç vardır. Vatan gittikten sonra,ne iktidar, ne muhalefet, ne namus, ne iffet, ne gurur, ne de millet kalır. Belediye seçimlerinden sonra azgınlıklar ortaya daha da çıkacaktır.Kürt kardeşlerime sesleniyorum, Reyi ehline verirseniz Allah(c.c)'ın emrini yerine getirirsiniz Ahrette sevdiklerinizle olacaksınız, yani sevip seçtiklerinizle. AB'ye Hayır, ABD'ye hayır. Teröre hayır.Bu vatan bizimdir.Tek kurtuluş Bağımsız Türkiye'dir. BTP ve Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017