Terör yine canlar aldı.Bu sefer kırsalda değil, Başkent Ankara'da ve üstelik insanların en yoğun olduğu saatte?6 ölü, 100 yaralı?Öncelikle terörün faillerini ve arkasındaki kirli elleri lanetliyoruz.Ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralı olanlara da acil şifalar diliyoruz.Saldırganın her ne kadar ismi bilinmemiş bir terör örgütüne bağlı olduğu ifade edilse de, Ankara Valisi Kemal Önal, bombanın tipinin ve eylem şeklinin terör örgütü PKK'yı işaret ettiğini ifade etti.Her zaman belirttiğimiz gibi terörü ortadan kaldırmanın tek yöntemi Türk silahlı kuvvetleri'nin yaptığı mücadele değildir. Özellikle de konu PKK terörü ise bunun siyasi, ekonomik, hukuki, kültürel, ahlaki? birçok boyutu vardır.Yakın geçmişimizde TSK, PKK'yı sıkıştırmış ve ülkemizdeki etkisini sıfır noktasına indirmişti. Yani TSK, güvenlikten sorumlu olarak vazifesini en iyi şekilde ifa etmişti.Fakat ne var ki, askerin bıraktığı yerden siyasiler devam edemedi. Uygulanan AB, ABD ve IMF tavsiyeli politikalar terörün yeniden palazlanmasına ve güç bulmasına sebep olmuştur.Ekonomik istikrarsızlık, gelir dağılımındaki dengesizlik, işsizlik, tarımda çöküş? kısaca vatandaşın geçim darlığına düşmesi, bazılarını terörün kucağına doğru itmiştir.AB adına yapılan hukuki düzenlemeler güvenlik güçlerimizin elini zayıflatıp, terörünkini güçlendirmiştir. Bu gerçeği gerek askeri yetkililer, gerekse emniyet yetkilileri sık sık ifade etmektedirler.Dini ve ahlaki eğitimdeki zafiyet ve de misyonerliğin önünün açılması, kilise evlerinin mantar biter gibi ortaya çıkması özellikle güneydoğuda terörün ekmeğine yağ sürmüştür.Yapılan siyasi düzenlemeler dağda askerimizle çatışan, köyler basan, cinayetler işleyen, şehirlerde bombalı eylemler yapan terörün siyasileşmesini sağlamış, dağda silah tutanlar, aynı ideallerini gerçekleştirebilmek için ovada siyaset yapmaya inmiştir. Terörün ülkemizde yeniden hortlamasının tarihine bakarsanız, ne tesadüftür ki, bir siyasimizin "Kürt sorunu vardır ve bu sorun benim sorunumdur" açıklamasını yaptığı günlerdir. Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yıllarca PKK terörünü, Kürt sorunu haline getirmek için 40 bin masum insanı katletmesinin meyvesi toplanmaya başlanmış ve en üst düzey siyasiler, APO'nun söylemelerini dillendirmeye başlamıştır. Ankara'da yaşanan terör ne ilktir, ne de sondur. Son olmayacağını Büyükanıt Paşa da ifade etti. Bunun sorumlularını aramak gerekirse, sadece PKK, sadece Barzani ya da dış güçler değildir; AB, ABD ve IMF emirleriyle hareket ederek ülkemizi yol geçen hanına çeviren, ecnebi taşeronluğunu, milletine hizmetten üstün tutan, ülkeyi pazarlamayı kendine vazife edinen, söylemleriyle ve icraatlarıyla terörü yeniden palazlandıran milletimizi terörün kucağına iten ve terörün hedefi haline getiren siyasilerimiz de en az onlar kadar sorumludurlar. Terörle ilgili en çarpıcı açıklama da BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan geldi:"PKK terörüne karşı ne kadar aleyhte açıklama olursa olsun çıkartılan kanunlarla kolluk güçlerinin ellerini bağladılar. PKK'ya her türlü eylemi yapma fırsatı da verildi. Ardından bir patlama oldu. Burada bir fail aranıyor. Acaba bu işi kim yaptı? Okyanusun ötesi Türk siyasetinin bazı konularda beceriksizliğini gördü. İktidarla ortaklaşa aldıkları kararların Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ters düşmesi münasebetiyle icraatlarında zorluk çekecekleri için Türkiye'nin iç meselesinde de kanaatleri değiştiği emaresini görüyorum. Türk siyasetinde ABD'nin AKP'ye biçmiş olduğu rolde sınır noktasına gelinmiştir. Bu noktada bir pazarlık konusu ya da pazarlıkların bittiği bir an görüyorum. Demokratik zeminlerde söz sahibi millet olması gerekirken, bulanık suda balık avlama noktasına taşınabiliyor mesele."Sayın Baş'ın bu açıklamasını tekrar tekrar okuyun.Son yaşanan terör eyleminin arkasında kimlerin olduğunu, sebep ve sonuç ilişkisini bu açıklamayla çok iyi anlayabilirsiniz.Kısaca özetlemek gerekirse, terör eyleminin sebebini, son kullanma tarihi geçmiş bir siyasetin devre dışı bırakılma çalışmaları ve oluşan sömürü boşluğunu da bulanık bir ortamla kapatma şeklinde ifade edebiliriz.Bir oltayla birkaç balık tutma hedefi de olabilir, dikkatli olmalıyız.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024