Geçtiğimiz gün "Hz. Muhammed Allah'ın Elçisi" filmini izledim. Bir film eleştirmeni değilim fakat bir Müslüman olarak başta filmin yönetmeni Mecid Mecidi'ye ve tüm ekibine ortaya koydukları emekten dolayı teşekkür ederim.
Mecid Mecidi, dünyaca tanınan ve 'Cennetin Çocukları', Serçelerin Şarkısı', Cennetin Rengi', 'Baran' gibi filmlerin İranlı yönetmeni.
"Hz. Muhammed" filmin bütçesinin 40 milyon dolar olduğu söyleniyor.
Film, sevgili Peygamberimizin çocukluk evresini anlatıyor. Filmin devamı da çekilecekmiş.
Türkiye'de dini içerikli çekilen filmler ve dizilerin birçoğu yıllardır Dinlerarası Diyalogun etkisinde bırakıldı. Milletin imanını zehirlemeyi amaçlayan ve hoşgörü motifleriyle süslenen bu yapımlar diğer dinlerin de hak olduğunu alttan alta işliyordu. Bu yüzden dini içerikli filmlere hep temkinli yaklaşmışımdır. Haliyle "Hz. Muhammed Allah'ın Elçisi" filmine giderken de açıkçası tereddütlerim vardı. Filmi izledikten sonra filmin diyalog içerikli olmadığını gördüm, bu yüzden teşekkür ederim.
Film, bırak diyalog içerikli olmayı Hz. Muhammed'in diğer dinlere mensup olanlara da gönderildiğini yani tüm insanlığa ve tüm zamanlara gönderildiğini gayet güzel bir şekilde anlatıyor. Gerek Yahudilerin, gerekse Hıristiyanların olsun bir peygamber beklediklerini ve o peygamberin vasıflarını çok iyi bildiklerini izleyiciye aktarmayı başarmış. Bu yüzden de teşekkürler.
Bazı kafalar, Hz. Muhammed'in, peygamberliğinden önceki yaşadığı dönemi pek önemsemez. Oysaki Hz. Peygamberin hayatı doğduğu andan itibaren olağanüstülükler içerir. O'nun mucizeleri daha dünyaya geldiği andan itibaren başlar ve henüz küçük yaştayken bile çevresindeki insanlara önemli dersler verir. Yüce Allah tarafından yapılmaması istenenleri Hz. Muhammed peygamberliğinden önce de yapmamıştır. Âlemlerin Rabbi her zaman Muhammed'ine varlığını hissettirmiştir. O kutlu elçisini, doğduğu andan itibaren üstün özelliklerle bezemişti. Bu konu da güzel bir şekilde işlendiği için teşekkürler.
Tüm ömrü Hz. Muhammed'i korumak ve kollamakla geçen, O'na babasının yokluğunu hissettirmemek için azami gayret sarf eden, O'na kol kanat geren ve sevgili Peygamberimizin babası yerine koyduğu Ebu Talib'i bazıları ısrarla kâfir göstermeye çalışmakta maalesef.
Oysaki Ebu Talib, Fil Vakasına şahit olmuş bir kimsedir. Kâbe'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin ordusunun kuşlar tarafından nasıl da yok edildiğini, Allah'ın, kendi Beytullah'ını koruduğunu görmüş olan biridir. Bu vakayı anlatan Fil Suresi'nin nüzulüne de şahit olmuştur.
Ebu Talib, kardeşinin oğlu olan Hz. Muhammed'in doğduğu andan itibaren olağanüstülüklerine ilk elden şahit olan kimsedir. Ebu Talib, Hz. Muhammed'in doğduğu gece yaşanan tüm olağanüstülükleri görmüştür.
Ebu Talib, Şam yolunda bir papazın, Hz. Muhammed'in bir çocuk olmasına rağmen beklenen peygamber olduğunu söylemesine ve can güvenlikleri için Şam yolculuğunu kesip Mekke'ye dönmelerini tavsiye etmesine de şahittir.
Hz. Muhammed, amcasına, Allah'ın Kureyş'in zulüm yazısına bir ağaç kurdunu musallat ettiğini ve kurdun 'Ey Allah'ım senin adınla!' ibaresi hariç tüm metni yediğini haber vermişti. Ebu Talip bu olaya da şahit olmuştur.
Mecidi, bu konuları filminde ustalıkla sergilemeyi başardığı için ve birilerinin ısrarla Ebu Talib'i kâfir göstermeye çalışmasının aksine hayatını Hz. Muhammed'e adamış bir mü'min olduğunu izleyicilere aktardığı için, teşekkür ederim.
Sevgili Peygamberimizin oğlum dediği, İmam Hüseyin'i şehit eden Yezit'e bile kâfir diyemeyenlerin, Ebu Talib'e bu iftirayı kolaylıkla atmaları bu tür insanların akıldan ve imandan ne kadar uzak olduklarını göstermiyor mu?
Oysa Ebu Talib, Hz. Ali'nin ve Cafer-i Tayyar'ın babasıdır. Sevgili Peygamberimizin "annem" dediği Hz. Fatıma'nın kocasıdır. Hayatının hiçbir döneminde putlara taptığı görülmemiştir. Böyle bir insana kâfir yakıştırması yapan art niyetli zavallıların asıl gayesinin, Hz. Ali'nin imametini gölgelemeye çalışmak olduğunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok. Azıcık imanı olan bunu kolaylıkla anlayabilir.
Film esnasında ağlamamak için kendimi çok tuttum, fakat başaramadım. Bu yüzden de Mecidi'ye teşekkür ederim.
Toparlayacak olursak, izlediğim filmin bana yansıyan hali bu şekildeydi. Umarım filmin devamı da çok geçmeden yine aynı hassasiyetler korunarak çekilir. Bizlere böyle bir eser kazandırdığı için teşekkürü bir borç bilirim.
Teşekkürler Mecid Mecidi?
Mecid Mecidi, dünyaca tanınan ve 'Cennetin Çocukları', Serçelerin Şarkısı', Cennetin Rengi', 'Baran' gibi filmlerin İranlı yönetmeni.
"Hz. Muhammed" filmin bütçesinin 40 milyon dolar olduğu söyleniyor.
Film, sevgili Peygamberimizin çocukluk evresini anlatıyor. Filmin devamı da çekilecekmiş.
Türkiye'de dini içerikli çekilen filmler ve dizilerin birçoğu yıllardır Dinlerarası Diyalogun etkisinde bırakıldı. Milletin imanını zehirlemeyi amaçlayan ve hoşgörü motifleriyle süslenen bu yapımlar diğer dinlerin de hak olduğunu alttan alta işliyordu. Bu yüzden dini içerikli filmlere hep temkinli yaklaşmışımdır. Haliyle "Hz. Muhammed Allah'ın Elçisi" filmine giderken de açıkçası tereddütlerim vardı. Filmi izledikten sonra filmin diyalog içerikli olmadığını gördüm, bu yüzden teşekkür ederim.
Film, bırak diyalog içerikli olmayı Hz. Muhammed'in diğer dinlere mensup olanlara da gönderildiğini yani tüm insanlığa ve tüm zamanlara gönderildiğini gayet güzel bir şekilde anlatıyor. Gerek Yahudilerin, gerekse Hıristiyanların olsun bir peygamber beklediklerini ve o peygamberin vasıflarını çok iyi bildiklerini izleyiciye aktarmayı başarmış. Bu yüzden de teşekkürler.
Bazı kafalar, Hz. Muhammed'in, peygamberliğinden önceki yaşadığı dönemi pek önemsemez. Oysaki Hz. Peygamberin hayatı doğduğu andan itibaren olağanüstülükler içerir. O'nun mucizeleri daha dünyaya geldiği andan itibaren başlar ve henüz küçük yaştayken bile çevresindeki insanlara önemli dersler verir. Yüce Allah tarafından yapılmaması istenenleri Hz. Muhammed peygamberliğinden önce de yapmamıştır. Âlemlerin Rabbi her zaman Muhammed'ine varlığını hissettirmiştir. O kutlu elçisini, doğduğu andan itibaren üstün özelliklerle bezemişti. Bu konu da güzel bir şekilde işlendiği için teşekkürler.
Tüm ömrü Hz. Muhammed'i korumak ve kollamakla geçen, O'na babasının yokluğunu hissettirmemek için azami gayret sarf eden, O'na kol kanat geren ve sevgili Peygamberimizin babası yerine koyduğu Ebu Talib'i bazıları ısrarla kâfir göstermeye çalışmakta maalesef.
Oysaki Ebu Talib, Fil Vakasına şahit olmuş bir kimsedir. Kâbe'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin ordusunun kuşlar tarafından nasıl da yok edildiğini, Allah'ın, kendi Beytullah'ını koruduğunu görmüş olan biridir. Bu vakayı anlatan Fil Suresi'nin nüzulüne de şahit olmuştur.
Ebu Talib, kardeşinin oğlu olan Hz. Muhammed'in doğduğu andan itibaren olağanüstülüklerine ilk elden şahit olan kimsedir. Ebu Talib, Hz. Muhammed'in doğduğu gece yaşanan tüm olağanüstülükleri görmüştür.
Ebu Talib, Şam yolunda bir papazın, Hz. Muhammed'in bir çocuk olmasına rağmen beklenen peygamber olduğunu söylemesine ve can güvenlikleri için Şam yolculuğunu kesip Mekke'ye dönmelerini tavsiye etmesine de şahittir.
Hz. Muhammed, amcasına, Allah'ın Kureyş'in zulüm yazısına bir ağaç kurdunu musallat ettiğini ve kurdun 'Ey Allah'ım senin adınla!' ibaresi hariç tüm metni yediğini haber vermişti. Ebu Talip bu olaya da şahit olmuştur.
Mecidi, bu konuları filminde ustalıkla sergilemeyi başardığı için ve birilerinin ısrarla Ebu Talib'i kâfir göstermeye çalışmasının aksine hayatını Hz. Muhammed'e adamış bir mü'min olduğunu izleyicilere aktardığı için, teşekkür ederim.
Sevgili Peygamberimizin oğlum dediği, İmam Hüseyin'i şehit eden Yezit'e bile kâfir diyemeyenlerin, Ebu Talib'e bu iftirayı kolaylıkla atmaları bu tür insanların akıldan ve imandan ne kadar uzak olduklarını göstermiyor mu?
Oysa Ebu Talib, Hz. Ali'nin ve Cafer-i Tayyar'ın babasıdır. Sevgili Peygamberimizin "annem" dediği Hz. Fatıma'nın kocasıdır. Hayatının hiçbir döneminde putlara taptığı görülmemiştir. Böyle bir insana kâfir yakıştırması yapan art niyetli zavallıların asıl gayesinin, Hz. Ali'nin imametini gölgelemeye çalışmak olduğunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yok. Azıcık imanı olan bunu kolaylıkla anlayabilir.
Film esnasında ağlamamak için kendimi çok tuttum, fakat başaramadım. Bu yüzden de Mecidi'ye teşekkür ederim.
Toparlayacak olursak, izlediğim filmin bana yansıyan hali bu şekildeydi. Umarım filmin devamı da çok geçmeden yine aynı hassasiyetler korunarak çekilir. Bizlere böyle bir eser kazandırdığı için teşekkürü bir borç bilirim.
Teşekkürler Mecid Mecidi?
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022