Seyreyleyin umum manzarayı?Güneydoğu'da geçmişte yaşanan marjinal ayaklanma provaları alana yayılmış? Alana yayılmakla kalmayıp bölge dışı kentlere; İstanbul'a, Ankara'ya, İzmir'e, Adana'ya, Mersin'e bulaşmış? Bölücü Terör Örgütü geçmiş yıllarda, neredeyse bütün bölge genelindeki teröristlerini toplayarak bir, bilemedin birkaç ilçe merkezinde kitlesel eylem organize edebilirken, şimdi bunlar eş zamanlı, kapsamı ve alanı büyültülmüş olarak bütün Türkiye'ye yayılmış? Yani siyasallaşan terör, kitlelere mal olmaya başlamış? Yine Bölücü Terör Örgütü, Kuzey Irak'ta İşgal Güçlerinin kanatlarının altında palazlanmış, canı çektiği an Türkiye'ye girip çıkmaya, çok daha "sofistike" eylemler yapmaya, toplumsal ayaklanma provalarını organize etmeye ve bölücülüğün adresi olmaya devam etmiş? DTP adındaki siyasi parti kılıflı yapılanma AKP ve Üçlü koalisyon hükümetlerinin imzaladığı ve hayata geçirdiği etnik-dinsel ve dilsel bölücülüğe hukuki ve siyasi altyapı oluşturan AB yasalarının şemsiyesi altındaki kitle gösterilerinde akıllara durgunluk verecek bir misyon üstlenmiş? Ve Diyarbakır Belediye Başkanı "Bundan sonra Kürt ve Türk halkları beraber yaşayamaz" diyerek maksat ve ereklerinin ne olduğuna dair ispatı ortaya koymuş? Böylece Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en "Sofistike" parti olmayı becerebilmiş?Geçmiş yıllarda Türkiye'nin kucağında büyütülüp beslenmiş Peşmerge aşiretleri, İşgal Güçlerinin payandası olup Kuzey Irak'a ve Irak siyasetine egemen olmuş? Diğer ayağının nerede olduğu belli olmayan(!) sözde Kürt Federasyonu kurmuş? Barzani'nin ağzından PKK ile bir daha karşı karşıya gelmeyecekleri, dahası beraber hareket edebileceklerini ifade etmiş? Böylece onlarda Ortadoğu coğrafyasındaki "Sofistike" yerini sağlamlaştırmış?Medeniyetler Buluşmasına ve Dinler Arası Diyaloga iman etmiş AKaPe Hükümeti, başka bir iman sahası AB, ABD ve çok uluslu güçler sarmalında, PKK'ya meydan okumuş? Sayın Başbakan'ın ağzından "Silah Bırak-Masaya Otur?" demiş? Bilmem farkında mı Sayın Başbakan, ortaya attığı "Türkiyelilik", "Türkiye'de Kürt sorunu vardır" sözlerinin yanına cuk oturan bu deyişiyle siyasallaşmak isteyen terörü kabullenmiş, muhatap kabul etmiş? Böylece ülkesini parçalamaya güdülenmiş "Dış mihraklı" bir terör örgütüyle masaya oturmayı kabul eden "Başbakan" olarak tarihe geçmiş?Dış mihraklı derken, bu dış mihrakın siyasi iradenin imam noktalarına denk gelen ve Türkiye'nin parçalanmasına çoktan karar vermiş irade ve inisiyatifler olduğunu söylemeye bilmem burada çok gerek var mı?Böylelikle Sayın Tayip Erdoğan ve İktidarı, Türkiye'nin en "Sofistike" başbakanı ve hükümeti oluvermiş? Peki Sayın Meclis Muhalefeti?.. İrtica, yolsuzluk ve bölücü terör konularında yaptığı inanılmaz zavallı muhalefetiyle, AKePe'nin koltuğunu sağlamlaştırmaya soyunan, en "Sofistike" muhalefet oluvermiş?Bu arada medya ne yapmış?Türk Milletinin bölünmez bütünlüğü için iki temel gücünü ve yaşayan kültürünü markaja almış? TSK'nın iç eğitimlerinde Yıkıcı ve Bölücü Akımlar, Mütareke Medyası, Global İşgal Güçleri hakkında verilen eğitimlere karşı, TSK'nın komuta kademesinin tehdit edilmesi cüretini dahi göstermiş? Dahası, orduya ve devlete karşı milletin öz güvenini ortadan kaldırmaya yarayacak hiçbir fırsatı kaçırmamış, Küresel Yayılmacılığın "askerle-sivilin, milletle-devletin" arasını açmaya yönelik psikolojik savaş kampanyalarının jönlüğüne soyunmuş?Ve aynı medya, son bölücü terör ve bölücü ayaklanmalar karşısında AKePe'nin ortaya koyduğu zafiyeti, hükümetin "İslam'dan gözüken ama İslam'dan asla olmayan" "CI"lık kimliğiyle özdeşleştirmiş ve İslam'la dalgasını geçmeye başlamış? Karşı cenahıyla ver-kaç'ları da ihmal etmemiş, böylece siyasal islamcılığın rant kapısını bir kez daha aralamış, erimekte olan kamu vicdanındaki desteği AKaPe'ye tekrar kazandırmaya soyunmuş, inancı yüzünden mağdur-mazlum-mahkum ve bir şey yaptırılmayan siyasetçi edebiyatını çok daha "sofistike" olarak uygulamaya koymuş? Peki aynı medya AKePe'nin AB'ciliğinin, ABD'ciliğinin, Medeniyetler Buluşmacılığının, Dinler Arası Diyalog'culuğunun İslam Anlayışının zıddı kamili olduğunu bilmiyor mu?Bilmez olur mu? Hatta kendi çocukları gibi?Yetinmemiş, AB-ABD ve Ulusla arası güç merkezlerinin Milli Güç Unsurlarına karşı uyguladıkları küresel iğdişim ve işgal saldırılarının medya ayağı olarak, Atatürk orijinli devlet ve asker erkini tıkamak üzere üzerine düşen vazifeyi, liyakat derecesinde yerine getirmiş? Aynı medya, ortaya koyduğu yayıncılıkla Türk Kültürüne yaptığı destekten dolayı "Sofistike kere sofistike" olmaya da hak kazanmış? Bu kadar Sofistike'nin yanında, Güneydoğu'da, içeride ve dışarıda tüm kırmızı çizgilerinde güvenlik ve beka inisiyatifi arayan Türk Devleti, Güvenlik güçleri; asker, polis, jandarma kendi kabuğuna çekilmiş?miş?Bu kadar "Karmaşık", "Yanıltıcı", "Bilmiş" manalı sofistikenin yanında "Sofistike" olamayan birileri de oluversin canım?Bundan ne çıkar?"Uyan Artık Türkiye?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012