Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Merkez Bankası'nın kur politikası konusunda daha aktif rol oynayarak piyasadaki düzenleyici rolünü artırmasını beklediklerini açıkladı. Kudatgobilik, TİSK'in yayın organı olan İşveren Dersigisindeki başyazısında, son zamanlarda Türk ekonomisinde bazı olumlu ve olumsuz gelişmelerin yan yana yaşanmaya başladığını belirterek, "Makro planda iyi ya da doğru olanlar, mikro planda böyle olmayabilir. Bazı sektörlerin ya da firmaların makro düzeyde kaydedilen gelişmelere uymamasına ya da uyamamasına bu gözle bakmak gerekiyor" dedi. Sektör ve firma sorunlarının üstüne süratle gidilebilmesi ve bunların çözümüne yönelik spesifik önlemlerin bir an önce uygulamaya konulabilmesi gerektiğini söyleyen Kudatgobilik, bunun da sektörler, firmalar ve hükümetler arasında çok sıkı diyalog ve iletişim mekanizmaları bulunmasına bağlı olduğunu anlattı. Kudatgobilik, piyasa ekonomisinin temel felsefesinde de bu unsurun bulunduğunu belirterek, "Avrupa Birliği'nin 'işleyen bir piyasa ekonomisi' diye nitelendirdiği ülkemizde de artık bu tür mekanizmalara büyük ölçüde sahip bulunduğumuzu görmek biz Türk işverenleri ve girişimcilerini bir ölçüde rahatlatmaktadır" diye konuştu. Tüm sektörlerde çok sayıda sorun varTürkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2005 yılında yüzde 21.5 oranında büyüyen inşaat sektörü de dahil, hemen hemen tüm sektörlerde hukuki, ekonomik, mali, bürokratik nitelikli çok sayıda sorun bulunduğuna işaret eden Kudatgobilik, bu sorunları makro ve mikro düzeylerde ele almak ve bunlara ayrı ayrı ancak birbirleriyle çelişmeyen, birbirini tamamlayan çözümler arayıp bulmak gerektiğini söyledi. Başta tekstil ve hazır giyim, turizm ve deri olmak üzere bütün sektörlerde özel sorunların ötesinde bazı ortak sorunlar da bulunduğunu anlatan Kudatgobilik, şöyle devam etti: "Bunların başında da hiç şüphesiz izlenmekte olan kur politikası gelmektedir. Döviz kuru günümüzde çok önem taşıyan rekabet gücünün başta gelen belirleyenleri arasındadır. İzlenen dalgalı kur politikasına rağmen, paramız son yıllarda dolar ve Euro gibi önemli paralar karşısında değer kazanmış ve 'aşırı değerlenmiş' bir hale gelmiştir. Bu durumun başta gelen nedeni de ülkemizde hala, göreceli yüksekliğini koruyan reel faiz oranlarının ülkemize yabancı sermaye girişini ve dolayısıyla döviz arzını özendirmesidir. Söz gelişi, 2005 yılında ülkemiz, 23 milyar dolar tutarında cari işlemler açığı vermiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.