Tiyatronun gerçek sanatçılarını tenzih ediyor ve diyorum ki: 27 Mart Dünya Tiyatro günü AKP günüdür.
Tiyatro düşüncesinin nasıl evrim geçirdiğini, tiyatronun toplumdaki işlevi, seyircisine karşı görevi, eğitici ve eğlendirici özelliği, AKP'nin sahnesinde 14 yıldır siyasal amaçlı trajikomik bir türe dönüşmüştür.
Ciddi olarak, geçmişten günümüze tiyatro düşüncesini yokladığımızda, Antik Yunan'dan Rönesansa, "Klasik Akım"dan "Absürd" tiyatroya kadar yüzyıllar boyunca çağının kültür ve sanat ortamında filizlendiği görülmektedir.
Siyasal amaçlı tiyatro türüne gelince; Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da halkın ilgisi politik sorunlara yönelmişti. Bu genel eğilim tiyatro sanatını da etkisi altına almış, tiyatro sahnesi siyasal konuların tartışıldığı bir alan olmuştu. Tabii Hitler gelene kadar?
Bizde de bu tür oyunun ustaları vardı. Ne var ki, fincancı katırları ürkünce, kimileri perde kapattı, TV ekranlarına çıkmaları engellendi, kimileri de zor koşullara rağmen halk için sanatını icra ederken ömürleri vefa etmedi.
Ne gam! Yandaş olmayan akademisyenler, yazar-çizer medya mensupları ve daha niceleri sindirilmek istenirken sanatçılar çoktan nasibini almışlardı. Artık sahnede AKP vardı ve siyasal amaçlı tiyatronun müsveddesi de olsalar, kendilerine perde kapattırmayacak kadar seyirci tayfası bulabilmişlerdi.
Aslında sahneye koydukları siyasal görünümlü absürd (uyumsuz) bir oyundu:
* İnsanlar arasında iletişim yoktu;
* Baskıcı rejim toplumsal ilişkileri de yok etmişti;
* İnsanlar birbirine güvenmemekte, korku ve kuşku içinde yaşamaktaydı;
* Devir, bir kuşku ve güvensizlik devriydi;
* Hâkim olan zorbalıktı;
Nihayetinde, iletişimsizlik, yabancılaşma, korku, uyumsuzluk ve nefret duygusu son aşamaya varmıştı.
İnsanın özünde var olan değerler ve toplum değerleri yitip gitmekteydi.
Anlaşılan sahneden çekilmeye niyetleri yoktu.
Oyunun bitmesi için kim PERDE! Diyecekti?
Cevabı mahfuzdur!
Tiyatro düşüncesinin nasıl evrim geçirdiğini, tiyatronun toplumdaki işlevi, seyircisine karşı görevi, eğitici ve eğlendirici özelliği, AKP'nin sahnesinde 14 yıldır siyasal amaçlı trajikomik bir türe dönüşmüştür.
Ciddi olarak, geçmişten günümüze tiyatro düşüncesini yokladığımızda, Antik Yunan'dan Rönesansa, "Klasik Akım"dan "Absürd" tiyatroya kadar yüzyıllar boyunca çağının kültür ve sanat ortamında filizlendiği görülmektedir.
Siyasal amaçlı tiyatro türüne gelince; Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da halkın ilgisi politik sorunlara yönelmişti. Bu genel eğilim tiyatro sanatını da etkisi altına almış, tiyatro sahnesi siyasal konuların tartışıldığı bir alan olmuştu. Tabii Hitler gelene kadar?
Bizde de bu tür oyunun ustaları vardı. Ne var ki, fincancı katırları ürkünce, kimileri perde kapattı, TV ekranlarına çıkmaları engellendi, kimileri de zor koşullara rağmen halk için sanatını icra ederken ömürleri vefa etmedi.
Ne gam! Yandaş olmayan akademisyenler, yazar-çizer medya mensupları ve daha niceleri sindirilmek istenirken sanatçılar çoktan nasibini almışlardı. Artık sahnede AKP vardı ve siyasal amaçlı tiyatronun müsveddesi de olsalar, kendilerine perde kapattırmayacak kadar seyirci tayfası bulabilmişlerdi.
Aslında sahneye koydukları siyasal görünümlü absürd (uyumsuz) bir oyundu:
* İnsanlar arasında iletişim yoktu;
* Baskıcı rejim toplumsal ilişkileri de yok etmişti;
* İnsanlar birbirine güvenmemekte, korku ve kuşku içinde yaşamaktaydı;
* Devir, bir kuşku ve güvensizlik devriydi;
* Hâkim olan zorbalıktı;
Nihayetinde, iletişimsizlik, yabancılaşma, korku, uyumsuzluk ve nefret duygusu son aşamaya varmıştı.
İnsanın özünde var olan değerler ve toplum değerleri yitip gitmekteydi.
Anlaşılan sahneden çekilmeye niyetleri yoktu.
Oyunun bitmesi için kim PERDE! Diyecekti?
Cevabı mahfuzdur!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023