Defalarca, sesimin son gücüyle haykırdım: Türk Milletinin bu suskunluğuna dikkat edin! Bu milletin susması, fırtına öncesinin sessizliğidir! Her milletin, millî karakterine uygun olarak iyi yaptığı işler vardır. Türk Milletinin, müthiş savaş taktiklerini dünyaya uygulayarak öğretirken her savaşta konjonkturel olarak yeni ilave savaş taktikleri ürettiğini, bütün dünya bilir!
Yine bütün dünya, Türk Milletinin tarihe emanet ettiği gerçeklerden bilir ki; Türk'ün Bayrağına ve Vatanına göz dikmek, el uzatmak, kaçınılmaz savaş nedeni ve Türk'ün savaşı da kıyâmete emsal bir sanatsal savaştır!
Çok önemli bir konuya daha dikkat çekeceğim; hani "Analar ağlamasın!" diyerek hem de dîn ağırlıklı siyâset yapanlar var ya, sözüm özellikle onlara! Bütün özellikleri tariften münezzeh olan Allah'ın (c.c.) kullarına sevgisini ve merhâmetini, Hz. Peygamber'in (s.a.v.); "Bir ana, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı ondan çok daha fazla istemez" diye anlattığını biliyorsunuz değil mi? Allah'ın (c.c.) sevgi ve merhâmetini anlatmakta örnek kullanılan bir Türk ananın, Şehit çocuğunu toprağa verirken; "Vatan sağ olsun!" sözüyle kutsadığı Vatan ve sevgisi hakkında, biraz düşünecek misiniz? Bu sözlerin altını çizerek not alın!
Çünkü ırken ve fikren tamâmen Türk olan; hangi yönden bakılırsa bakılsın Türklüğü net belli olan bir Türk Milliyetçisi olarak; aklı azıcık çalışan herkese Türk'çe bir uyarıdır bu sözler!
AKP'nin "mayın eşeği" gibi kullandığı zavallı âkiller, gittikleri her yerden kovulurlarken; PKK'lılar, şımarmış Yunanlıların İzmir-Kordon'daki gezinmelerine benzer edâlarla güya çekilişlerinin resimlerini, videolarını çekerek paylaşıyorlar!
Bu paylaşımları gördükten sonra, bir kere de PKK'nın içindeki sayıları çok az olan, aptal, kandırılmışlara sesleneceğim:
A akılsız kukla salaklar, beni dinleyin!
Bin yıllık komşumun terbiyesiz, şirret, arsız çocukları! Bana kulak verin!
Bu aralar imkânınız varsa -ki var emînim- belki babalarınız bilmiyorlardır ama dedelerinize, yüz yıl öncenin hikâyelerini anlattırın ve dikkatle dinleyin! Neden önce Ermenilerle birlikte hareket edip sonra tehcirde; yollarını keserek Ermenileri öldürdüklerini, sorun öğrenin!
Devrin İngiliz, Fransız ve Rus ajanlarının tahrik ve organizesi ile önce Kürtlerle birlik gibi görünüp, Kürt köylerine saklanıp sonra Osmanlı'nın zayıflığını fırsat bilerek Müslüman Kürtleri, Türk diye nasıl katlettiklerini, kadınlara-kızlara, hatta kız çocuklarına nasıl tecavüz ettiklerini, tecavüz ettikleri yeni gelinleri nasıl çırılçıplak kazıkla duvarlara çaktıklarını; baskın verdikleri Kürt köyünde kendilerine teslim olmayan genç kızı öldürüp soğumamış cesedine nasıl tecavüz ettiklerini ve Dedelerinizin Ermenilere neden bu kadar öfkeli, kinli olduklarını, sorun anlatsınlar! Başları sıkışınca, Kürtleri nasıl terk ederek kaçtıklarını ve kaçarken Kürtlere neler yaptıklarını sorun, anlatsınlar!
Dünyanın her yerinde Müslüman düşmanlığı ve katliamı yapan Haçlı ABD'nin Müslüman Kürtlere dost olacağını zannetme aptallığına düşenlere seslenmeğe devam edeceğim; özellikle -kalın çizgilerle- altını çizerek; Haçlı'ya kalemşörlük eden, Karen Fogg çocuklarının, dolma kalemlerin, yaygın-yandaş basın ve medyanın; özellikle Kürtlerden sakladığı bir olaya dikkat çekeyim:
Sayılı millî televizyon ve gazetede verilen, sosyal medyada izlenme rekorları kıran bir haber var; "Tarihin yürüyen Türkleri Yörükler, Antalya'da 'Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet' sloganıyla buluştu. 250 bin kişinin katıldığı Yörük Türkmen Şöleni'nde bölünme sürecine karşı mücadele vurgusu öne çıktı."
750 Yörük Türkmen Derneği'nin ortak bildirgelerinde; "Anayasanın ilk dört maddesinde ifadesini bulan, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşları saydığımız, bayrak, vatan, milli bütünlük, resmi dil gibi hiçbir değerimizin bozulması, değiştirilmesi mümkün değildir. Başta sarık ayakta çarık, emperyalizmin korkulu rüyası olmuş Türk milleti ruhunun Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve oluşturduğumuz özgürlük ve bağımsızlık tutkusu yok edilirken, kimse bizden susmamızı beklemesin! Biz Yörükler ve Türkmenler olarak kimliğimiz ve kültürümüz ve bağımsızlık tutkumuz üzerine ayıplı hesapları kabul etmeyiz" diye bir açıklama yapıldı!
Cumhuriyet savcılarına seslenen Afyonkarahisar Oğuz Boyu Yörükler-Türkmenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Altıntaş; "Ya cumhuriyetle oynayanlara adam gibi takibat açın ya da benim hakkımda açın! Çok cezaevleri yapsınlar! İş başa düşerse, bu ülkeyi bölenleri rahat bırakmayız! Herkes aklını başına toplasın! ... Ey bu ülkeyi yönetenler! Vallahi bu tarihi yeniden yazarız! Duyun! Aklınızı başınıza toplayın! Bu ülkenin bir karış toprağını vermeye kalkanlar, bu ülkeden Türklüğü silmeye kalkanlar, kamu kurumlarından T.C. ibaresini kaldırmaya kalkanlar; aklınızı başınıza toplayın! Yemin ediyorum bir gecede Ankara'da oluruz!" derken, yapılanlar karşısında milletin suskunluğunun, ne anlama geldiği hakkında hiç düşündünüz mü?
BOP Eş Başkanı Başbakan'ın, millî mayınlı alanlara girdiğini, dokunulan her millî sinir ucunun bir ateşleme fitili hüviyetinde olduğunu, aklı kesen birinin söylemesi lâzım!
Hatada ısrârın adı, eğer "gaflet, dalâlet ve hatta hiyânet" değilse enâniyettir, nefstir, kibirdir ve kibirlinin hasmı da Allah'tır (c.c.) vesselâm...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"
Selâm, sevgi, duâ...
Yine bütün dünya, Türk Milletinin tarihe emanet ettiği gerçeklerden bilir ki; Türk'ün Bayrağına ve Vatanına göz dikmek, el uzatmak, kaçınılmaz savaş nedeni ve Türk'ün savaşı da kıyâmete emsal bir sanatsal savaştır!
Çok önemli bir konuya daha dikkat çekeceğim; hani "Analar ağlamasın!" diyerek hem de dîn ağırlıklı siyâset yapanlar var ya, sözüm özellikle onlara! Bütün özellikleri tariften münezzeh olan Allah'ın (c.c.) kullarına sevgisini ve merhâmetini, Hz. Peygamber'in (s.a.v.); "Bir ana, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı ondan çok daha fazla istemez" diye anlattığını biliyorsunuz değil mi? Allah'ın (c.c.) sevgi ve merhâmetini anlatmakta örnek kullanılan bir Türk ananın, Şehit çocuğunu toprağa verirken; "Vatan sağ olsun!" sözüyle kutsadığı Vatan ve sevgisi hakkında, biraz düşünecek misiniz? Bu sözlerin altını çizerek not alın!
Çünkü ırken ve fikren tamâmen Türk olan; hangi yönden bakılırsa bakılsın Türklüğü net belli olan bir Türk Milliyetçisi olarak; aklı azıcık çalışan herkese Türk'çe bir uyarıdır bu sözler!
AKP'nin "mayın eşeği" gibi kullandığı zavallı âkiller, gittikleri her yerden kovulurlarken; PKK'lılar, şımarmış Yunanlıların İzmir-Kordon'daki gezinmelerine benzer edâlarla güya çekilişlerinin resimlerini, videolarını çekerek paylaşıyorlar!
Bu paylaşımları gördükten sonra, bir kere de PKK'nın içindeki sayıları çok az olan, aptal, kandırılmışlara sesleneceğim:
A akılsız kukla salaklar, beni dinleyin!
Bin yıllık komşumun terbiyesiz, şirret, arsız çocukları! Bana kulak verin!
Bu aralar imkânınız varsa -ki var emînim- belki babalarınız bilmiyorlardır ama dedelerinize, yüz yıl öncenin hikâyelerini anlattırın ve dikkatle dinleyin! Neden önce Ermenilerle birlikte hareket edip sonra tehcirde; yollarını keserek Ermenileri öldürdüklerini, sorun öğrenin!
Devrin İngiliz, Fransız ve Rus ajanlarının tahrik ve organizesi ile önce Kürtlerle birlik gibi görünüp, Kürt köylerine saklanıp sonra Osmanlı'nın zayıflığını fırsat bilerek Müslüman Kürtleri, Türk diye nasıl katlettiklerini, kadınlara-kızlara, hatta kız çocuklarına nasıl tecavüz ettiklerini, tecavüz ettikleri yeni gelinleri nasıl çırılçıplak kazıkla duvarlara çaktıklarını; baskın verdikleri Kürt köyünde kendilerine teslim olmayan genç kızı öldürüp soğumamış cesedine nasıl tecavüz ettiklerini ve Dedelerinizin Ermenilere neden bu kadar öfkeli, kinli olduklarını, sorun anlatsınlar! Başları sıkışınca, Kürtleri nasıl terk ederek kaçtıklarını ve kaçarken Kürtlere neler yaptıklarını sorun, anlatsınlar!
Dünyanın her yerinde Müslüman düşmanlığı ve katliamı yapan Haçlı ABD'nin Müslüman Kürtlere dost olacağını zannetme aptallığına düşenlere seslenmeğe devam edeceğim; özellikle -kalın çizgilerle- altını çizerek; Haçlı'ya kalemşörlük eden, Karen Fogg çocuklarının, dolma kalemlerin, yaygın-yandaş basın ve medyanın; özellikle Kürtlerden sakladığı bir olaya dikkat çekeyim:
Sayılı millî televizyon ve gazetede verilen, sosyal medyada izlenme rekorları kıran bir haber var; "Tarihin yürüyen Türkleri Yörükler, Antalya'da 'Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet' sloganıyla buluştu. 250 bin kişinin katıldığı Yörük Türkmen Şöleni'nde bölünme sürecine karşı mücadele vurgusu öne çıktı."
750 Yörük Türkmen Derneği'nin ortak bildirgelerinde; "Anayasanın ilk dört maddesinde ifadesini bulan, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşları saydığımız, bayrak, vatan, milli bütünlük, resmi dil gibi hiçbir değerimizin bozulması, değiştirilmesi mümkün değildir. Başta sarık ayakta çarık, emperyalizmin korkulu rüyası olmuş Türk milleti ruhunun Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve oluşturduğumuz özgürlük ve bağımsızlık tutkusu yok edilirken, kimse bizden susmamızı beklemesin! Biz Yörükler ve Türkmenler olarak kimliğimiz ve kültürümüz ve bağımsızlık tutkumuz üzerine ayıplı hesapları kabul etmeyiz" diye bir açıklama yapıldı!
Cumhuriyet savcılarına seslenen Afyonkarahisar Oğuz Boyu Yörükler-Türkmenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Altıntaş; "Ya cumhuriyetle oynayanlara adam gibi takibat açın ya da benim hakkımda açın! Çok cezaevleri yapsınlar! İş başa düşerse, bu ülkeyi bölenleri rahat bırakmayız! Herkes aklını başına toplasın! ... Ey bu ülkeyi yönetenler! Vallahi bu tarihi yeniden yazarız! Duyun! Aklınızı başınıza toplayın! Bu ülkenin bir karış toprağını vermeye kalkanlar, bu ülkeden Türklüğü silmeye kalkanlar, kamu kurumlarından T.C. ibaresini kaldırmaya kalkanlar; aklınızı başınıza toplayın! Yemin ediyorum bir gecede Ankara'da oluruz!" derken, yapılanlar karşısında milletin suskunluğunun, ne anlama geldiği hakkında hiç düşündünüz mü?
BOP Eş Başkanı Başbakan'ın, millî mayınlı alanlara girdiğini, dokunulan her millî sinir ucunun bir ateşleme fitili hüviyetinde olduğunu, aklı kesen birinin söylemesi lâzım!
Hatada ısrârın adı, eğer "gaflet, dalâlet ve hatta hiyânet" değilse enâniyettir, nefstir, kibirdir ve kibirlinin hasmı da Allah'tır (c.c.) vesselâm...
"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN"
Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017