AKP iktidarıyla birlikte adeta devletin kanalı olmaktan çıkan TRT'nin dinler arası diyalog adına yeni bir skandala daha imza attığına şahit olduk. Hatırlarsanız, geçtiğimiz dönemlerde yayınlanan dizilerde birçok kez Kelime-i Tevhid'den Peygamber Efendimizin ismini çıkaran TRT, bu işi itina ile yapmaya devam ediyor.Kurgulanan senaryolar da o kadar masum ki, Müslüman bir insanın imanını alır götürür Allah muhafaza. 2012 yılında yayınlanan Mavi Kelebek dizisinde Müslüman bir genç ile Hıristiyan arasında geçen diyalogda, "Hepimizin dini babamız İbrahim'in dini, ibadetlerimiz farklı olsa da tanrımız bir, gideceğimiz yer onun yanı, aynı tanrıya teslim olmakla yükümlüyüz" gibi ifadeler kullanılmıştı. O yıllarda AKP-Cemaat savaşı daha başlamamıştı. Dinler arası diyalog projesi iki dostun ortaklığıyla yürütülüyordu.Yine başka bir dizide Yahudi ile Arab'ın, imam ile papazın sarılma sahneleri yer almıştı. En son olarak da geçtiğimiz Ramazan'da yayınlanan Yunus Emre dizisinde, Taptuk Emre rolünü canlandıran oyuncu Yahudi kalfasına Kelime-i Şehadet'i öğretirken, "Eşhedü en lailahe illallah" dedirtiyor, "Muhammeden abdühü ve Resulühü" kısmı söylenmiyor. 13 yıldır devletin kanalını kendi çıkarları uğruna kullanan AKP, en sonunda Taptuk Emre ve Yunus Emre'yi de dinler arası diyalog fitnesine alet edecek kadar bu işi sahiplenmiş. Cemaatle yaşadıkları kavgada Fethullah Gülen yapılanmasını dinler arası diyaloga destek vermekle suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak-Saray'ın açılışında Papa'yı davet ettiği mektupla birlikte bu sancağı eline aldı.Samimi bir Müslüman, Müslümanları Hıristiyanlaştırma projesi olan dinler arası diyalog fitnesine tüm varlığıyla karşı çıkar. 1990'lı yıllarda var gücünü ortaya koyarak, cadde sokak demeden bu tehlikeye karşı milletimizi uyaran Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu konuda kaleme aldığı 'Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı' isimli eseri bu anlamda başyapıttır. Haydar Hoca 17 yıl önce diyalog tuzağına Allah için karşı çıktı. O günlerde bu tarihi duruşa dudak bükenler, bugün dinler arası diyalogun cemaat ayağı olan yapılanmaya, Allah için değil Erdoğan düşman oldu diye düşman oldular. Ama sonuç olarak diyalog sancağını kendileri teslim aldılar. Allah milletimizi bu tehlikelerden korusun.Dinler arası diyalog projesi hakkında bizi uyaran birçok ayetten bir tanesini sizlerle paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum: "Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez." (Maide-5).Bu ayette 'ey iman edenler' kısmı aslında her şeyi açıklamaktadır. Vesselam?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018