Normal şartlar altında iki eşit 'ortak' ya da 'müttefik' olan ülkeler, hangi taraftan kaynaklanırsa kaynaklansın birbirlerinin çıkarlarına ters düşen, rahatsız edici bir gelişme ortaya çıkarsa, ortaklığı da müttefikliği de o dakika rafa kaldırırlar.
Ama bir taraf dominant olursa durum değişir.
İşte Türkiye-ABD ilişkilerinde de dominant taraf maalesef ABD.
İki ülke ilişkilerindeki bu güç dengesizliğinden dolayıdır ki, her türlü haltı yiyen ABD'ye gereken cevap verilemiyor.
Sözde stratejik ortağımız ABD; Türkiye'ye parayla bile satmadığı ağır silahları PKK-PYD/YPG'li teröristlere bedelsiz veriyor.
Türkiye YPG'li teröristleri vurmasın diye Türkiye-Suriye sınırında ABD bayraklı zırhlı araçlarla muhafızlık yapıyor.
Türkiye'nin başına 1.1 milyon dolar ödül koyduğu teröriste eşlik eden ABD askerleri TSK'nın vurduğu terör hedeflerinde hasar tespit çalışması yapıyor. Birlikte fotoğraf çektiriliyor.
Türkiye sınırının bir adım ötesinde ABD askeriyle YPG'li bir teröristin birlikte nöbet tuttuğu fotoğraflar, tüm dünyada haber merkezlerine servis edilerek, ABD'nin gerçek müttefikinin kimler olduğu deklere ediliyor.
Kameralar karşısına geçen hemen her ABD'li yetkili PKK-PYD/YPG'nin ABD'nin sahadaki en etkili müttefiği olduğunu Türkiye'ye nispet yapar gibi vurgulamadan geçmiyorlar.
Türkiye'yi rahatsız eden bu ve benzeri şeyler artarak devam ediyor.
Oysa Obama döneminde beklediklerini bulamayan Türkiye, Trump döneminden çok umutlanmıştı.
Ama Beyaz Saray'da 100 gününü geride bırakan Donald Trump, eski başkan Obama'yı daha şimdiden aratmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16-17 Mayıs'ta Washington'da Trump ile görüşecek.
Bu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'li asker ve siyasilerin PKK'lı teröristlerle çektirdiği fotoğrafları ABD Başkanı Trump'ın önüne koyarak, 'bu ne' diyecek.
Peki, Trump buna ne diyecek?
Bu sorunun cevabı için 17 Mayıs'ı beklememiz gerekiyor.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, terör örgütüyle işbirliğini gizleme gereği bile duymayan ABD'de hiçbir değişiklik olmayacaktır.
İşte bu aşamadan sonra Türkiye'nin tavrı önemli olacak.
Bugüne kadar olduğu gibi yine Trump'lı ABD'nin terör örgütü yanlısı tavrına rağmen 17 Mayıs'tan sonra da hiçbir şey olmamış gibi devam ederse Türkiye, bu tutumuyla kendine PKK'yı müttefik seçmiş olan ABD'ye en büyük desteği vermiş olacaktır.
Umarım siyasilerin tepkisi bu defa sözde kalmaz.
Ama bir taraf dominant olursa durum değişir.
İşte Türkiye-ABD ilişkilerinde de dominant taraf maalesef ABD.
İki ülke ilişkilerindeki bu güç dengesizliğinden dolayıdır ki, her türlü haltı yiyen ABD'ye gereken cevap verilemiyor.
Sözde stratejik ortağımız ABD; Türkiye'ye parayla bile satmadığı ağır silahları PKK-PYD/YPG'li teröristlere bedelsiz veriyor.
Türkiye YPG'li teröristleri vurmasın diye Türkiye-Suriye sınırında ABD bayraklı zırhlı araçlarla muhafızlık yapıyor.
Türkiye'nin başına 1.1 milyon dolar ödül koyduğu teröriste eşlik eden ABD askerleri TSK'nın vurduğu terör hedeflerinde hasar tespit çalışması yapıyor. Birlikte fotoğraf çektiriliyor.
Türkiye sınırının bir adım ötesinde ABD askeriyle YPG'li bir teröristin birlikte nöbet tuttuğu fotoğraflar, tüm dünyada haber merkezlerine servis edilerek, ABD'nin gerçek müttefikinin kimler olduğu deklere ediliyor.
Kameralar karşısına geçen hemen her ABD'li yetkili PKK-PYD/YPG'nin ABD'nin sahadaki en etkili müttefiği olduğunu Türkiye'ye nispet yapar gibi vurgulamadan geçmiyorlar.
Türkiye'yi rahatsız eden bu ve benzeri şeyler artarak devam ediyor.
Oysa Obama döneminde beklediklerini bulamayan Türkiye, Trump döneminden çok umutlanmıştı.
Ama Beyaz Saray'da 100 gününü geride bırakan Donald Trump, eski başkan Obama'yı daha şimdiden aratmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16-17 Mayıs'ta Washington'da Trump ile görüşecek.
Bu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'li asker ve siyasilerin PKK'lı teröristlerle çektirdiği fotoğrafları ABD Başkanı Trump'ın önüne koyarak, 'bu ne' diyecek.
Peki, Trump buna ne diyecek?
Bu sorunun cevabı için 17 Mayıs'ı beklememiz gerekiyor.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, terör örgütüyle işbirliğini gizleme gereği bile duymayan ABD'de hiçbir değişiklik olmayacaktır.
İşte bu aşamadan sonra Türkiye'nin tavrı önemli olacak.
Bugüne kadar olduğu gibi yine Trump'lı ABD'nin terör örgütü yanlısı tavrına rağmen 17 Mayıs'tan sonra da hiçbir şey olmamış gibi devam ederse Türkiye, bu tutumuyla kendine PKK'yı müttefik seçmiş olan ABD'ye en büyük desteği vermiş olacaktır.
Umarım siyasilerin tepkisi bu defa sözde kalmaz.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023