BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, dünya genelinde yaşanan ekonomik krizin tüketim kesiminin zayıflaması sonucu ortaya çıktığına işaret ederek, "Bizim bugün yapacağımız iş, insanlık nereden darbe aldıysa onu o noktadan ayağa kaldırmaktır" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, tüketimin önemi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dünyanın yaşadığı ekonomik krizlerin 'tüketim kesimi'nin ihmalinden kaynaklandığına işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Her toplumda öne çıkan kesim tüketicidir. Bunlar işçidir, köylüdür, çiftçidir, memurdur... Bütün bunlar toplumda tüketen sınıftır. Ülkenin gelirinden üzerlerine yansıma olan insanlardır. Sadece ülkemizde değil, bütün dünyada tüketim kabiliyeti geriledi. İşçi, memur, emekli, tarım kesimi, besici kısaca herkes mağdur bir hayat tarzı içine girdi. Bizim bugün yapacağımız iş, insanlık nereden darbe aldıysa onu o noktadan ayağa kaldırmaktır."
ABD'deki krizin de sebebi
BTP Lideri, ABD'de yaşanan mortgage (tutsat) krizini de bu bağlamda değerlendirerek, şunları kaydetti: "ABD'de mortgage krizinin ortaya çıkış nedeni olarak bankaların batması gösteriliyor. Bu yanlış, evet bankalar battı ama bankadan borç alan vatandaş battığı için bankalar iflas etti."Prof. Dr. Baş, toplumlara tüketim kabiliyetinin nasıl kazandırılacağı konusunda da şu tespitlerde bulunarak, devlete düşen göreve dikkat çekti: "Eğer sizin cebinizde para olursa, pazara gittiğinizde iyi bir alıcı olursunuz. Neye ihtiyacınız varsa, onu alırsınız. Vatandaşın cebinde para var, ticaret var... Para yok, ticaret yok! Vitrinlerde öyle muazzam mamüller var ki! İyi de, vatandaşın cebinde parası yok. Vatandaşa o gücü verecek olan devlet iradesidir. Devlet vatandaşa tüketim kabiliyeti verecek, vatandaş da gidip pazarda fonksiyonunu yerine getirecek. Eksiğini istediği gibi tamamlayacak. Vatandaşların çoğu ayda 1 kilo et evine alamıyor. Çünkü parası yok. Ona tüketim kabiliyeti kazandırılması lazım."
Çare Vatandaşlık Maaşı
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, tüketimin canlanması için kendi eseri olan Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan "Vatandaşlık Maaşı" projesini anlatarak, şunları söyledi: "Vatandaşlık Maaşı ile siyasete çok yeni bir kavram getirdim. Önce 'nereden bulacak, nasıl yapacak?' diyenler, ben 500 verecektim, onlar 600 ya da 800 TL vereceklerini söylediler. Yani boynuz kulağı geçti. Demek ki, verilirmiş bu! Nasıl verilir? Ben her gittiğim ilde o ilin madenlerine temas ediyorum. Sadece madenler gelirlerimizden bir kalemdir. Türkiye'nin maden rezervi 3 katrilyon dolardır."Baş, Vatandaşlık Maaşından bahsederken, annelere de özel bir yer ayırarak, şunları söyledi: "Her ay 1000 TL alacaksın. Çocuğun için 250 TL alacaksın. Okuyan çocuğun için burs alacaksın. Bu sana yetmiyor mu? Çalışan kardeşim 3 bin TL asgari ücret alacak. Korkmayın Haydar Hoca bunu verecek. Veremedi mi? Ben kaçmıyorum. Başka vatan arayacak değilim. Gelin hesap sorun! Anlaştık mı?"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, tüketimin önemi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dünyanın yaşadığı ekonomik krizlerin 'tüketim kesimi'nin ihmalinden kaynaklandığına işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Her toplumda öne çıkan kesim tüketicidir. Bunlar işçidir, köylüdür, çiftçidir, memurdur... Bütün bunlar toplumda tüketen sınıftır. Ülkenin gelirinden üzerlerine yansıma olan insanlardır. Sadece ülkemizde değil, bütün dünyada tüketim kabiliyeti geriledi. İşçi, memur, emekli, tarım kesimi, besici kısaca herkes mağdur bir hayat tarzı içine girdi. Bizim bugün yapacağımız iş, insanlık nereden darbe aldıysa onu o noktadan ayağa kaldırmaktır."
ABD'deki krizin de sebebi
BTP Lideri, ABD'de yaşanan mortgage (tutsat) krizini de bu bağlamda değerlendirerek, şunları kaydetti: "ABD'de mortgage krizinin ortaya çıkış nedeni olarak bankaların batması gösteriliyor. Bu yanlış, evet bankalar battı ama bankadan borç alan vatandaş battığı için bankalar iflas etti."Prof. Dr. Baş, toplumlara tüketim kabiliyetinin nasıl kazandırılacağı konusunda da şu tespitlerde bulunarak, devlete düşen göreve dikkat çekti: "Eğer sizin cebinizde para olursa, pazara gittiğinizde iyi bir alıcı olursunuz. Neye ihtiyacınız varsa, onu alırsınız. Vatandaşın cebinde para var, ticaret var... Para yok, ticaret yok! Vitrinlerde öyle muazzam mamüller var ki! İyi de, vatandaşın cebinde parası yok. Vatandaşa o gücü verecek olan devlet iradesidir. Devlet vatandaşa tüketim kabiliyeti verecek, vatandaş da gidip pazarda fonksiyonunu yerine getirecek. Eksiğini istediği gibi tamamlayacak. Vatandaşların çoğu ayda 1 kilo et evine alamıyor. Çünkü parası yok. Ona tüketim kabiliyeti kazandırılması lazım."
Çare Vatandaşlık Maaşı
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, tüketimin canlanması için kendi eseri olan Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan "Vatandaşlık Maaşı" projesini anlatarak, şunları söyledi: "Vatandaşlık Maaşı ile siyasete çok yeni bir kavram getirdim. Önce 'nereden bulacak, nasıl yapacak?' diyenler, ben 500 verecektim, onlar 600 ya da 800 TL vereceklerini söylediler. Yani boynuz kulağı geçti. Demek ki, verilirmiş bu! Nasıl verilir? Ben her gittiğim ilde o ilin madenlerine temas ediyorum. Sadece madenler gelirlerimizden bir kalemdir. Türkiye'nin maden rezervi 3 katrilyon dolardır."Baş, Vatandaşlık Maaşından bahsederken, annelere de özel bir yer ayırarak, şunları söyledi: "Her ay 1000 TL alacaksın. Çocuğun için 250 TL alacaksın. Okuyan çocuğun için burs alacaksın. Bu sana yetmiyor mu? Çalışan kardeşim 3 bin TL asgari ücret alacak. Korkmayın Haydar Hoca bunu verecek. Veremedi mi? Ben kaçmıyorum. Başka vatan arayacak değilim. Gelin hesap sorun! Anlaştık mı?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.