logo
18 NİSAN 2024

Türk çiftçisi pandemi şartlarını hafifletti

İnsanlığın son 100 yılda karşılaştığı en büyük salgının zirve yaptığı 2020 yılında Türk çiftçisi, 84 milyon insanın ihtiyacını karşıladığı gibi, Türk lezzetlerinin dünyanın dört bir tarafına ihraç edilmesi için üretimini artırdı ve pandemi şartlarını hafifletti
13.05.2021 15:34:00
Türk çiftçisi pandemi şartlarını hafifletti
Türk çiftçisi pandemi şartlarını hafifletti
Yıllık 239 milyon ton bitkisel üretim yapan, Türkiye Gayri Safi Milli Hasılasının yüzde 6'sını, istihdamın yüzde 19'unu temsil eden Türk tarım sektörü, 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 daralırken, yüzde 4,8 büyüdü. Pandemide insan üstü güçle çalışan Türk çiftçisinin tarımsal hasılası pandemi döneminde 333,3 milyar TL ile rekor seviyeye ulaşırken, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), pandemi döneminde tarım ürünleri ihracatını 5 milyar 100 milyon dolara taşıdı. Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki tarım birlikleri başkanları 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle verdikleri mesajlarda çiftçilerin pandemi sürecindeki emeklerine teşekkür etti.

Eskinazi: "Türk çiftçisi pandemiden güçlenerek çıktı"

"Paramız var ithal ederiz" söyleminin pandemiyle rafa kalktığını, pandemi sonrasında, "Yerli ve milli üretimi destekliyoruz" yaklaşımının öne çıktığını anlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, pandemiyle birlikte sağlıklı gıdaya talebin arttığını, bu süreçten Türk çiftçisinin güçlenerek çıktığını kaydetti. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin öneminin net bir şekilde ortaya çıktığına değinen Eskinazi, "Türkiye'de halen 4 milyon hektar işlenebilir ancak boş arazilerimiz var. Devlet destekleriyle çiftçilerimizin üretip emeğinin karşılığını alacağı bir ekosistemi sağlamamız gerekiyor. Çiftçilerimiz alın terinin karşılığı aldığı sürece insanlık için üretmeye devam edecekler" diye konuştu.

Celep: "Çiftçimiz üretimde dünya lideri, biz ihracatta"

Türkiye'nin çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı üretiminde dünya lideri olduğunu hatırlatan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, bu ürünlerde Türkiye'nin talebinden çok daha fazla arz olduğunu, bu nedenle üç üründe sürdürülebilir üretimin yolunun ihracattan geçtiğine dikkati çekti. Celep, "İhracata bağımlı olan incir, üzüm ve kayısımızı Türk ihracatçıları olarak başarılı bir şekilde yüzyıllardır ihraç ederek her yıl ülkemize 1 milyar doların üzerinde döviz getirisi sağlıyoruz. Diğer kuru meyve ürünlerimizle ihracat rakamımız 1.5 milyar dolara yaklaşıyor. İncir, üzüm, kayısı ihracatında dünya lideriyiz. Bu sayede çiftçilerimizin üretimlerine devam etmelerine zemin hazırlıyoruz. Dünya standartlarında sağlıklı üretim yaparak tarım sektöründe tüm paydaşlarının yüzünü güldüren çiftçilerimizin 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü kutluyorum" dedi.

Girit: "Dünya'nın protein ihtiyacını karşılıyoruz"

Türk çiftçileri, dünya sofralarının protein ihtiyacını etten tavuğa, balıktan yumurtaya, süt ürünlerinden bala kadar geniş ürün gamıyla karşılarken, pandemi döneminde insan vücudunun bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına büyük katkı sağladı. Türkiye'nin su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının yıllık ihracatta 2.5 milyar doları geçtiğinin altını çizen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, 14 Mayıs Çiftçiler Günü mesajını şu şekilde paylaştı: "Pandemi tüm dünyaya çiftçiliğin eski değil, eskimeyen ve her daim insanlığa hizmet eden bir meslek olduğunu gösterdi. Çiftçi ve üreticiler kendilerine ne kadar destek verilirse fazlasıyla insanlığın hizmetine sunacaktır. Çiftçilere yapılacak her yatırım, yokluk riskini azaltacak, sağlıklı ve sürdürebilir gıdaya erişimi kolaylaştıracaktır. Çiftçi ve üreticiler dünya mutfağının aşçı başıdır. 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü kutluyorum."

Uçak: "Çiftçilerimize göz bebeğimiz gibi bakmalıyız"

Çiftçiliğin insanlığın ilk mesleği olduğuna temas eden Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, 10-12 bin yıl öncesinde insanlığı yerleşik düzene geçmeye başlamasıyla birlikte çiftçilik ve tarımın insanlığın dönüm noktası olduğunu, çiftçiliğin dünyanın en kutsal mesleklerinden biri olduğunu dile getirdi. "Dünya üzerinde bu kutsal ve önemli mesleği icra eden Ülkemiz çiftçileri ve üreticilerine, hepimizin göz bebeğimiz gibi bakması gerekmektedir" diyen Uçak sözlerinin şöyle sürdürdü: "Türk çiftçilerimiz yıllık 50 milyon tonun üzerinde yaş meyve sebze üretiyorlar. Pandemi döneminde gece-gündüz çalışarak ülkemizin ihtiyacını karşıladığımız gibi 2,7 milyar doları taze meyve sebze, 1,7 milyar doları meyve sebze mamullerinden olmak üzere ülkemize 4,4 milyar dolar döviz kazandırmamıza büyük destek oldular. Türkiye, dünya tarımında önemli bir yere ve ürün çeşitliliğine sahiptir. Dünya Çiftçiler Günü'nde, öncelikle ülkemiz çiftçileri olmak üzere tüm çiftçilere, üreticilere şükranlarımı sunuyor ve sadece bir gün değil her gün kendilerine canı gönülden teşekkür ediyoruz."

Umur: "Oryantal tütün üretiminde dünya lideriyiz"

Türkiye, pek çok tarım ürününde dünyanın en büyük üreticisi konumunda. Çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kayısı, kuru kayısı, fındık, kiraz, kekik, defne Türkiye'nin dünya lideri olduğu tarım ürünlerinden bazıları. Türkiye oryantal tütün üretiminde de dünya lideri. Türkiye'de 55 bin ailenin tütün üretimi yaptığını hatırlatan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, tütün sektörünün 2020 yılında Türkiye'ye 910 milyon dolar döviz kazandırdığını, tütün sektörünün özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi olarak da Türk ekonomisine 65 milyar TL kazandırdığını, Türk ekonomisine büyük katkı sağlayan Türk tütün çiftçilerinin 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü tebrik ettiğini kaydetti.

Terci: "Tarım ürünleri ihracatının lideri hububat bakliyat yağlı tohumlar"

Türkiye'nin 2020 yılında gerçekleştirdiği 18,7 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatının 7,3 milyar dolarlık diliminin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri üreticileri ve ihracatçıları tarafından gerçekleştirildiği bilgisini veren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, pandemi ile beraber bütün dünyada gıdaya talep artışı olduğuna işaret etti. Gıdaya talep artışının hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün ihracatına olumlu yansımalarını dillendiren Terci, "Birliğimiz, 2020 yılında ihracatını yüzde 14 artırırken, ihracatımız 2021 yılının ocak-nisan döneminde yüzde 11 yükseldi. 2020 yılı sonunda 505 milyon dolar olan ihracatımızı 2021 yılı sonunda 550 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Emekleriyle toprağı yoğuran, elinin değdiği her şeyi güzelleştiren, emeğini üretime geçiren, üretimin her aşamasında aktif olarak çalışan, tarım ürünleri ihracatımızın temel unsuru olan çiftçilerimize çok teşekkür ediyor, Çiftçiler Günü'nü kutluyorum. Çiftçilerimiz sayesinde ihracat hedeflerimize ulaşacağız" diyerek görüşlerini özetledi.

Yağcı: "Kekik üretiminde dünya lideriyiz"

Pandemiyle birlikte insanların sağlıklı ve bitkisel ürünlerin tüketimine yönelmesinin kekik, başta olmak üzere defne, adaçayı, ıhlamur gibi orman ürünlerine olan talepte artışlar yaşandığı bilgisini veren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Türkiye'nin kekik ve defnede dünya lideri olduğunu, odundışı orman ürünlerine talep artışının devam edeceğini, 2020 yılında 160 milyon dolara çıkan odundışı orman ürünleri ihracatının 2021 yılında 200 milyon doları aşmasını beklediklerini, ülkemizin dünya pazarlarına kaliteli ve standart üretim sunması için çiftçilerin eğitimine odaklandıklarını ifade etti. Yağcı, "Tarımsal üretimde dünya genelinde 7. Avrupa'da ilk sırada yer alan Ülkemizde tarım sektörünün geleceği için teknoloji ile entegre sürdürülebilir bir tarım anlayışı ile ilerlenmesi gerektiği açıktır. Topraklarını yoğun bir emek ve fedakarlıkla işleyen ve emeğinin karşılığını sonuna kadar hak eden çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü en içten duygularımla kutlarım" dedi.

Er: "Zeytincilik yapan 500 bin çiftçimiz var"

Zeytin ağacının Anayurdu olan Anadolu'da 6 bin yıldır zeytincilik yapıldığını anlatan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2002 sonrasında Türkiye'nin zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 180 milyona çıkardığını, Türk çiftçisinin zeytin ağaçlarını çocuğu gibi baktığını, zeytin üreticisinin rakipleriyle aynı desteği aldığı takdirde yıllık 650 bin ton zeytinyağı üretimiyle dünya ikincisi, 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretimiyle dünya liderliğine ulaşabilecek potansiyele sahip olduğunu anlattı. Er, 14 Mayıs Çiftçiler Günü mesajında, "İçerisinde bulunduğumuz pandemi döneminde, kıymetini ve önemini her zamankinden daha çok hissettiğimiz, tarlasında, bahçesinde, gece gündüz demeden durmaksızın çalışarak hem evine hem de Türk tarımına katkı sağlayan, üretim zincirinin ilk halkası olan çiftçilerimize sonsuz minnetlerimi sunuyor, bu vesile ile antik çağlardan günümüze bir şifa kaynağı olan zeytine ve binlerce yıldır bu topraklarda yetiştirilen ölümsüz ağaca gönül veren bütün çiftçilerin dünya çiftçiler gününü kutluyorum" ifadelerini kullandı.
İHA
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi

Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı
18.04.2024 10:38:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin'de 10 milyonluk lüks araçlar ele geçirildi
Mersin polisi, yurt dışından Mersin'e yedek parça olarak kullanmak için getirilen piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lira olan 4 adet lüks aracı ele geçirdi, 2 şüpheliyi yakaladı.

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yurt dışından gümrük kaçağı olarak getirilip yedek parça olarak kullanılan araçlara yönelik çalışma yaptı. Polisin çalışmasında merkez Akdeniz İlçesinde bir oto tamirhanesi tespit edildi.

Tespit edilen adrese operasyon yapan polis, yurt dışından getirilen, parçalanıp yedek parça olarak satışa sunulamaya başlanan piyasa değeri 10 milyon TL olan 4 adet gümrük kaçağı aracı ele geçirdi. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alındı.

Araçlara el konulurken emniyette ifadesi alınan 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde yaklaşık bir buçuk saat arayla 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde iki deprem oldu. Depremden etkilenen 3 ilçede eğitim öğretime 1 gün süreyle ara verildi.
18.04.2024 07:15:00 / Güncelleme: 18.04.2024 07:29:36
İhlas Haber Ajansı
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Tokat'ta peş peşe depremler korkuttu
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 01.06'da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.

Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntının çevre illerden de hissedildiği öğrenildi.

Yaklaşık bir buçuk saat sonra aynı yerde 4,1 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi.

Yerlikaya: Saha taramaları devam etmektedir

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, depremin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:

"Tokat ili Sulusaray ilçesinde 4,7 büyüklüğünde meydana gelen depremde AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla olumsuz bir durum yoktur. Gelişmeleri takip ediyoruz. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

AFAD: Olumsuz bir durum yok

AFAD'ın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Tokat ilimizin Sulusaray ilçesinde saat 01.06'da meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Saha tarama çalışmaları devam etmektedir. Etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunarız."

Deprem anındaki panik kamerada

Tokat'ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. 

Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

'Yıkılan, hasarlı bir bina yok'

Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, 'Saat 01.06'da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun' dedi.

Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.

3 ilçede okullar tatil edildi

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil edildiğini bildirdi.

Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde gece saatlerinde 4,7 ve 4,1 şiddetinde depremlerin olduğunu söyledi.

Bölgede ara ara artçı depremlerin yaşandığını ifade eden Hatipoğlu, "Çok şükür depremde her herhangi bir olumsuzluk yok. Kaymakamlığımız, AFAD, emniyetimiz ve jandarmamız bölgede tarama çalışmaları yaptılar. Herhangi bir olumsuzluk olmadı. Sulusaray, Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde okulların bugün tatil ettik" dedi.

Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi

Tokat merkezli 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildi.
18.04.2024 07:12:00
Haber Merkezi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Üç ilçede eğitim ve öğretime 1 gün ara verildi
Tokat Valiliği gece yaşanan 2 depremin merkez üssü olan Sulusaray ile depremden etkilenen Artova ve Yeşilyurt ilçelerinde eğitime ara verildiğini açıkladı.

Yapılan açıklamada "Tokat ilimiz Sulusaray ilçemizde 4,7 ve 4,1 büyüklüğünde meydana gelen 2 deprem nedeniyle Sulusaray, Yeşilyurt ve Artova ilçelerimizde eğitim ve öğretime 1 (bir) gün ara verilmiştir" denildi.


logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.