Türk siyasetinin tıkandığı asıl nokta

Ayakları yere basan bir "milli çözüm"ü ve "milli projesi" olmayan hangi siyasi görüş olursa olsun; ya ecnebi odakların sözcüsü ve taşeronu olmaya, ya da ülkeyi kaosa ve kavgaya sürüklemekten başka bir adım atamaz... İstese de istemese de maalesef başka bir icraat yapamaz. Hangi siyasi görüş olursa olsun yapamaz.Atatürkçü, Halkçı, Cumhuriyetçi olsa da böyle? Sosyal Demokrat olsa da böyle? Liberal-kapitalist olsa da böyle?Milliyetçi olsa da böyle? Muhafazakâr olsa da böyledir.Çok partili Türk siyasetinin "tıkandığı nokta" budur: Milli çözüm ve milli projeler noktası. Bu tıkanıklık, "devletin bağımsızlığı"nı ve "milletin devletiyle bölünmez bütünlüğü"nü dahi tehdit eden en vahim tıkanıklıktır.Bu bağlamda sadece samimiyet yetmez, sadece dürüstlük yetmez. Hortuma ve yolsuzluklara karşıyım demek yetmez. Milliyetçi olmak yetmez, muhafazakar olmak yetmez, sadece halkçı veya Atatürkçü olmak da yetmez."Çözüm" varsa, düğüm çözülürBu temel ve vazgeçilmez ilkelerin yanında; en az bunlar kadar önemli olan nokta, "milli proje ve milli çözüm sahibi olmak"tır. "Milli proje ve milli çözüm sahibi olmak", çok partili Türk siyasetinin ve devlet idaresinin "en hayati nokta"sıdır.Çok partili Türk siyasi hayatı, işte bu noktada düğümlenmiştir; yılların birikimiyle ülkemiz borç batağına saplanmış, milletimiz dağılmaya yüz tutmuş, devlet bölücü tehditlerle yüzyüze gelmiştir.Bu "hayati nokta"da, maalesef bugün, CHP, MHP, AKP, SP, ANAP, DSP? gibi asırlık mazisi olanlardan yeniyetme olanlara kadar hiçbir partimizin AKP'den farkı yoktur? Keşke olsa.Vakıa şu; bu saydığım veya hatırlayamadığım partilerin her biri, yıllardan beri ya tek başlarına yahut koalisyon ortağı olarak iktidara gelmişlerdir? Türkiye'nin bugün sürüklendiği "nihai nokta"daki vahim vaziyette, üç-aşağı beş yukarı hepsinin vebali vardır.Bunlar, işbaşına geldiklerinde ya AB adına iş gördüler. Ya IMF adına? Ya ABD aklıyla yol almışlar, onlarla işbirliğine girmişler. ya da İsrail ile? Niye böyle?! "Çözümsüz"lükten, "projesiz"likten? Ayakları yere basan reel ve bilimsel herhangi bir milli modellerinin olmayışından böyle? "İhanetlerinden" demek, asla içime sinmiyor.Çözümü olmayan, "ecnebiye oyuncak" olurKendi reel milli çözümleri ve milli bir modelleri olmayınca, ecnebilerden akıl devşirdiler. AB'ye başvurdular, IMF'den akıl aldılar, ABD'ye ve İsrail ile işbirliğine kapak attılar. Yetmedi; Derviş Kemal'ler ithal ettiler. Gizlisi-saklısı yok bu işin?Örneğin, İsrail ile 20 tane stratejik işbirliği anlaşması imzalayan SP kurmaylarının, ABD ile stratejik ortak olduklarını iftiharla ilan eden AKP kurmaylarından ne farkları var?!AB ve IMF'nin talimatlarını gözü kapalı yasalaştıran, "şu kadar prof.umuz var" diye şişindikleri süreçte bile ithal Derviş'lerden medet uman önceki koalisyonun ortakları MHP, ANAP ve DSP kadrolarının, bugün aynı iştah ve aynı hızla AB ve IMF aklıya iş gören AKP hükümetinden ne farkları var?! CHP'nin ne farkı var?! Ne projesi var?! Türkiye'nin önünü açacak ne teklifi var Allah aşkına?!? Vatan topraklarımız ecnebilere satılırken, madenlerimiz ve petrolümüz peşkeş çekilirken, özelleştirme adı altında tüyü bitmemiş yetimlerin ve yüce milletimizin emekleri ve hakları elden çıkartılırken CHP ne yaptı, ne dedi?! Örneğin, var mı CHP'nin bir milli çözümü, bir milli modeli? Yok.Hangisinin var ki?! Hiçbirisinin yok.Türkiye'nin kurtuluşunda samimi olanların, işte "bu gerçeği görme"leri ve de bir "hakkı teslim" etmeleri şarttır?Hiçbir partimizin maalesef "milli bir projesi ve milli bir çözümü yok"? Gerçek bu? Türk milleti bu gerçeği gördü.Çözümü olmayan partilerimizin, ülkemizi kaosa ve kavgaya sürüklemek dışında yapacakları bir iş yoktur; Türkiye'nin işleri de  öyle "kuru gürültü ve sloganlar"la düzelmez.BTP'nin yükselişinin sebebi "çözümün tek adresi" olması?Sadece BTP'nin bilimsel ve milli modeli, milli projeleri var? Teslim edilmesi gereken hak da bu? Türk milleti işte bu hakkı da teslim etti.BTP, çözüm, proje ve icraat partisi olduğu için; onun ilke, idare ve iktidarında kavgaya, kaosa, gürültüye ve patırtıya yer yoktur. BTP azim, üretim ve çalışma partisidir.Çok partili Türk siyasetinin tıkandığı "çözümsüzlük" noktasını aşan ve Türk milletinin ufkundaki karanlıkları "milli projeleri"yle dağıtan tek parti ve tek Genel Başkan vardır: O da, Bağımsız Türkiye Partisi ve Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş'tır.BTP'nin Milli Ekonomi Modeli'nin namı dünyayı tutmuştur.Bu milli model, İstanbul'da ve Bakü'de yüzlerce bilim adamının katıldığı iki uluslar arası kongreye konu olmuştur; Nobel'e aday gösterilmiştir.Bu model, yine yüzlerce bilim adamı tarafından önümüzdeki günlerde Avrupa başkentinde konuşulacak. BTP'nin Sosyal Devlet/Milli Devlet projeleri Rusya'dan Venezuela'ya uzanan geniş coğrafyada icraata konmuş, stratejik planlamalara alınmıştır.Sahip olduğu Kuvay-ı Milliye ruhu, milli duruş ve söylemleri, vizyon sahibi Genel Başkanı ve tertemiz kadrosunun yanı sıra BTP'nin farkı, "milli çözüm"ündedir, "milli model"indedir.Türk milletinin BTP'ye yönelik "engellenemez teveccühü" bu milli çözüm ve milli projelerindendir.Bu bağlamda "son günlerdeki hunharca seri cinayetler"le güya BTP'yi lekelemeye ve önünü kesmeye kalkışanlar, gerçekte Türk milletinin ve Türk devletinin önünü kesmek isteyenlerdir, onların Türkiyeli taşeronlarıdır? Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ancak güneş balçıkla sıvanamayacağına göre; BTP'nin yükselişi de engellenemez, BTP karalanamaz. Son dönemde hızlandırılan "BTP'ye yönelik siyasi linç"ten, "acaba bu arada biz de birkaç oy artırabilir miyiz" diye ırganan geçmişin denenmiş ve nöbetlerini savmış bazı milliyetçi, dinci veya Atatürkçü geçinen siyaset esnafı, kaybettiklerini yanlış yerde arıyorlar. Onlar haklarını "çözümsüzklük"te kaybettiler, iktidarlarını "projesizlik"leriyle yitirdiler; biraz da çözüme kafa yorsunlar? Birkaç dönem sonraki seçimlerde milletimiz "belki" yüzlerine bakar? Türk milleti, "bu sefer BTP" diyor çünkü.