Türkiye, patent fakiri
09.06.2004 00:00:00
Uluslararası Patent Birliği (UPB) Konsey Başkanı Kemal Yamankaradeniz, Türkiye'nin patent konusunda geride kaldığını belirterek, "1950'li yıllarda aynı ekonomik düzeyde olduğumuz Güney Kore, günümüzde yıllık ortalama 125 binin üzerinde patent kaydı yaptırırken, Türkiye henüz binli rakamlara bile ulaşamadı" dedi.
Yamankaradeniz, Türkiye'nin, yeni marka, patent ve endüstriyel tasarımlar üreterek pazar payını artırma yarışında yerini alması gerektiğini belirtti. Ülke sanayisinin en önemli sorununun "yenilik üretememe" olduğunu vurgulayan Yamankaradeniz, Türkiye'deki sanayicilerin sadece üretmekle yetindiğini, ancak dünya pazarında yeniliklerin ve değerler zincirini yönetmenin para kazandırdığını kaydetti. Yamankaradeniz, AB sürecinde yol haritasını belirleyen Türkiye'ninkalkınmasının, sınai hakların iyi değerlendirilmesiyle hız kazanacağını, buluş ve teknolojilerini ön plana çıkaranlarla, patent sayılarını artıranların pazardan büyük pay alacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"1950'li yıllarda aynı ekonomik düzeyde olduğumuz Kore, günümüzdeyıllık ortalama 125 binin üzerinde patent kaydı yaptırırken, ülkemiz henüz binli rakamlara bile ulaşamadı. Yıllık ortalama 350 bin başvurusuyla, Japonya patent üretmede birinci sıradadır. ABD, 250 bin başvurusuyla ikinci, Almanya ise 150 bin başvurusuyla üçüncü sırada yer almaktadır."
Taklit teknolojileri kullanıma sunmak yerine, daha iyisini yapmayazaman harcayarak katma değerli ürün üretmenin mümkün olacağını anlatanYamankaradeniz, farklı ve katma değerli ürünlerle global pazarlara açılmanın rekabet açısından da üreticileri rahatlatacağını söyledi.
Yamankaradeniz, taklit ürünlerin ülke ekonomisine verdiği büyük zararların önüne geçilmesi gerektiğine işaret ederek, "Taklit ekonomisi üzerine kurulan ülkelerde, hukuki sürecin işlemesi de zordur" dedi.
Marka, patent ve tasarım haklarının hem üretim hem de karlılık anlamında değerler taşıdığına dikkati çeken Yamankaradeniz, en küçük bir buluşun bile üreticilere 10 yıllık tekel sağladığına ve başkalarının bu buluşu 10 yıl boyunca lisanssız kullanamayacağını anlattı.
Yamankaradeniz, Türkiye'nin özellikle cam eşya, mobilya ve ayakkabı sektöründe yeni modeller üretme çabasında olduğunu belirterek, Türk modeli, modası, desen ve motiflerinin tüm dünyada kabul ettirilmesinin büyük önem taşıdığını, yenilik kültürünü firmalarda kalıcı hale getirerek dinamik bir yapının oluşturulmasının şart olduğunu ifade etti.
Yamankaradeniz, Türkiye'nin, yeni marka, patent ve endüstriyel tasarımlar üreterek pazar payını artırma yarışında yerini alması gerektiğini belirtti. Ülke sanayisinin en önemli sorununun "yenilik üretememe" olduğunu vurgulayan Yamankaradeniz, Türkiye'deki sanayicilerin sadece üretmekle yetindiğini, ancak dünya pazarında yeniliklerin ve değerler zincirini yönetmenin para kazandırdığını kaydetti. Yamankaradeniz, AB sürecinde yol haritasını belirleyen Türkiye'ninkalkınmasının, sınai hakların iyi değerlendirilmesiyle hız kazanacağını, buluş ve teknolojilerini ön plana çıkaranlarla, patent sayılarını artıranların pazardan büyük pay alacaklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"1950'li yıllarda aynı ekonomik düzeyde olduğumuz Kore, günümüzdeyıllık ortalama 125 binin üzerinde patent kaydı yaptırırken, ülkemiz henüz binli rakamlara bile ulaşamadı. Yıllık ortalama 350 bin başvurusuyla, Japonya patent üretmede birinci sıradadır. ABD, 250 bin başvurusuyla ikinci, Almanya ise 150 bin başvurusuyla üçüncü sırada yer almaktadır."
Taklit teknolojileri kullanıma sunmak yerine, daha iyisini yapmayazaman harcayarak katma değerli ürün üretmenin mümkün olacağını anlatanYamankaradeniz, farklı ve katma değerli ürünlerle global pazarlara açılmanın rekabet açısından da üreticileri rahatlatacağını söyledi.
Yamankaradeniz, taklit ürünlerin ülke ekonomisine verdiği büyük zararların önüne geçilmesi gerektiğine işaret ederek, "Taklit ekonomisi üzerine kurulan ülkelerde, hukuki sürecin işlemesi de zordur" dedi.
Marka, patent ve tasarım haklarının hem üretim hem de karlılık anlamında değerler taşıdığına dikkati çeken Yamankaradeniz, en küçük bir buluşun bile üreticilere 10 yıllık tekel sağladığına ve başkalarının bu buluşu 10 yıl boyunca lisanssız kullanamayacağını anlattı.
Yamankaradeniz, Türkiye'nin özellikle cam eşya, mobilya ve ayakkabı sektöründe yeni modeller üretme çabasında olduğunu belirterek, Türk modeli, modası, desen ve motiflerinin tüm dünyada kabul ettirilmesinin büyük önem taşıdığını, yenilik kültürünü firmalarda kalıcı hale getirerek dinamik bir yapının oluşturulmasının şart olduğunu ifade etti.
