Türkiye tekstilde Çin’i geçiyor
Asya'dan deniz yoluyla Batı pazarlarına nakliye süresi ortalama 30 gün sürüyor. Böyle uzun bir teslim süresi esneklik ve farklılaşma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Hava taşımacılığı ise pahalı ve çevre dostu bir seçenek de değil. Bu modelin faydalarının, ticari kısıtlamalar ve döviz kurlarındaki belirsizliği artıran jeopolitik gerilimler nedeniyle daha da azalma ihtimali var. Araştırmaya göre, yüzde 9 ila 12 civarındaki vergilerin yarattığı maliyet, ticarette çok daha önemli bir rol oynayabilir.
Batı Avrupa pazarına yönelik kıyı ülkelerindeki gelişmeler benzer yönde ilerlerken, işçilik maliyetleri hala Çin'deki fiyatlara göre daha yüksek, ancak aradaki fark azalıyor. Türkiye'de saatlik üretim işçiliği maliyetleri, 2005'te Çin'dekinden 5 kat fazlaydı, bu faktör 2017 yılına kadar 1.6 kat azaldı. Günümüzde coğrafi yakınlık, nakliyede önemli tasarruf sağlayarak, üretim maliyetini daha ekonomik hale getirebiliyor.
Örneğin kot üretiminin Çin yerine Türkiye'de olması durumunda maliyetlerin yüzde 3 oranında daha düşük olabileceği belirtiliyor. Bunlara ek olarak Avrupa pazarına yakın olan Türkiye'de kot üretiminin otomasyonunun, parça başına 1.30 ila 2 dolar arasında maliyet tasarrufu sağlayacağı öngörülüyor.
Avrupa pazarında maliyet avantajı yaratan yakınlığın otomasyonla daha da geliştirilebileceği, örneğin, üretimin otomasyon sağlandıktan sonra Bangladeş'ten Türkiye'ye taşınmasının yüzde 3 ila 4 arasında marj iyileştirmeleri sağlayabileceği tespiti yapılıyor.
Bu veri, üretimin Türkiye'ye kaydırılmasının Avrupa açısından avantajını açıkça ortaya koyuyor. Türkiye tekstil ve konfeksiyon sektörünün Afrika'ya ihracatı 2018'de tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarak, bir önceki yıla göre yüzde 13.5 artışla 1 milyar doları buldu. Sektör açısından stratejik bir açılım olan Afrika pazarındaki bu gelişmede yine Türkiye'nin coğrafi yakınlık avantajı önemli rol oynuyor.
Diğer taraftan önümüzdeki 10 yıl içinde otomasyon sayesinde giyim üretim süresinin yüzde 40 ile yüzde 70 arasında düşeceği tahmin ediliyor. Tekstil sektörümüzün bu öngörüleri dikkate alarak otomasyon yatırımlarını doğru zamanlamalarla gerçekleştirmesi durumunda, başta Çin olmak üzere Asya'daki rakipleriyle arasındaki makası daha da açması mümkün görünüyor."