‘Türkiye’den Çağdaş Sanat sergisi Kiev’de’
Türkiye’den Çağdaş Sanat Sergisi, Ukrayna Ulusal Sanat Akademisi’ne bağlı Modern Sanat Araştırmaları Enstitüsü’nde açıldı. Sergideki eserler büyük ilgi gördü
03.03.2020 15:15:00





"Türkiye'den Çağdaş Sanat" sergisi Ukrayna'nın başkenti Kiev'de açıldı. Ukrayna Ulusal Sanat Akademisi'ne bağlı Modern Sanat Araştırmaları Enstitüsü'nde düzenlenen serginin açılışına Türkiye'nin Ukrayna Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere ve eşi Seda Güldere, Türkiye Ukrayna İşadamları Derneği TUİD Başkanı Burak Pehlivan, Ukrayna parlamentosundan parlamenterler ile çok sayıda sanat eleştirmeni, küratör, sanatçı ve sanat izleyicisi katıldı.
Sergi ve açılış programı hakkında bilgi veren Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, serginin 1951-1988 yılları arasında doğan üç jenerasyonu kapsayan ve günümüz Türk sanatında aktüel yer bulan önemli sanatçıların eserlerini içerdiğini söyledi. Serginin, Türk çağdaş sanatının 1980 sonrasında gelişen zengin teknik ve farklı stil varyasyonlarını gözler önüne serdiğini ifade eden Prof. Dr. Özgültekin, sergide farklı dönem ve disiplinlerden 26 sanatçının yapıtlarının yer aldığını belirtti.
'İki ülkenin bir kader yoldaşlığı var'
Yürüttükleri çalışmaların iki ülke arası ilişkiler ve karşılıklı sanatsal etkileşim açısından değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Özgültekin, açılışı yapılan sergiyi "Kiev ile İstanbul arasında kültürel çoğulculuk ve tarihsel tanıklık açısından oldukça bereketli ama bir yandan da gerilimli bir alan da var. Sanatçılar tarafından tüm bunlar izlendi, not edildi. Bu açıdan pozitif bir zıtlığın ürettiği bir kader yoldaşlığı da o kültürel zenginliğin bir refleksi olarak çalışmalarımıza değer kattı" sözleriyle yorumladı.
"Türkiye ve Ukrayna Batı'daki diğer ülkeler gibi çağdaş sanatlara büyük kaynaklar aktarabilen uluslar olmasa da sanatın değerli olduğunu yıllardan beri anlayan ülkeler" değerlendirmesinde bulunan Özgültekin, şunları söyledi: "Bizi en iyi anlayacak olan ülkelerden birisi diye düşünüyorum ben Ukrayna'yı. Ukrayna'yı da en iyi anlayacak ülkelerden biri biziz. Her şey Avrupa sanatındaki gibi hoşgörülü, fırsatların önüne serildiği bir alan değil, tam tersine sıkıştırılmış, kırılgan bir alan da var. İki ülke arasında sanatsal bir yazgıdaşlıkla ortak özellikleri de görebildik. Bu serginin oluşturduğu hava, ardından başka bağlantıları getirecek. Bir sonraki adımda Ukraynalı sanatçılar Türkiye'ye gelecek. Daha kişisel sergiler olacak. Bu kanal bundan sonra sıkça işlenecek diye düşünüyorum. Bu sergiyle biz yolu açtık, öncüler olduk."
Sergi ve açılış programı hakkında bilgi veren Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, serginin 1951-1988 yılları arasında doğan üç jenerasyonu kapsayan ve günümüz Türk sanatında aktüel yer bulan önemli sanatçıların eserlerini içerdiğini söyledi. Serginin, Türk çağdaş sanatının 1980 sonrasında gelişen zengin teknik ve farklı stil varyasyonlarını gözler önüne serdiğini ifade eden Prof. Dr. Özgültekin, sergide farklı dönem ve disiplinlerden 26 sanatçının yapıtlarının yer aldığını belirtti.
'İki ülkenin bir kader yoldaşlığı var'
Yürüttükleri çalışmaların iki ülke arası ilişkiler ve karşılıklı sanatsal etkileşim açısından değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Özgültekin, açılışı yapılan sergiyi "Kiev ile İstanbul arasında kültürel çoğulculuk ve tarihsel tanıklık açısından oldukça bereketli ama bir yandan da gerilimli bir alan da var. Sanatçılar tarafından tüm bunlar izlendi, not edildi. Bu açıdan pozitif bir zıtlığın ürettiği bir kader yoldaşlığı da o kültürel zenginliğin bir refleksi olarak çalışmalarımıza değer kattı" sözleriyle yorumladı.
"Türkiye ve Ukrayna Batı'daki diğer ülkeler gibi çağdaş sanatlara büyük kaynaklar aktarabilen uluslar olmasa da sanatın değerli olduğunu yıllardan beri anlayan ülkeler" değerlendirmesinde bulunan Özgültekin, şunları söyledi: "Bizi en iyi anlayacak olan ülkelerden birisi diye düşünüyorum ben Ukrayna'yı. Ukrayna'yı da en iyi anlayacak ülkelerden biri biziz. Her şey Avrupa sanatındaki gibi hoşgörülü, fırsatların önüne serildiği bir alan değil, tam tersine sıkıştırılmış, kırılgan bir alan da var. İki ülke arasında sanatsal bir yazgıdaşlıkla ortak özellikleri de görebildik. Bu serginin oluşturduğu hava, ardından başka bağlantıları getirecek. Bir sonraki adımda Ukraynalı sanatçılar Türkiye'ye gelecek. Daha kişisel sergiler olacak. Bu kanal bundan sonra sıkça işlenecek diye düşünüyorum. Bu sergiyle biz yolu açtık, öncüler olduk."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.