Hükümet sayesinde yaklaşık 4 yıldır delik deşik olan, her türlü terörist unsurun girip çıkabildiği Türkiye'nin Suriye sınırında güvenlik önlemleri kısa süre önce artırılmıştı.Önceki gün güvenlik önlemlerinin artırıldığı bu sınırdan 4 araç geçip, Türkiye içinde kayboldu.Asker ne yaptı?Havaya ateş açtı, akreplerle bu araçları kovaladı.Ve sonuç ortaya araçlar Türkiye'de izlerini kaybettirdi.Oysa hükümet, uzun süre önce Suriye sınırımızda angajman kurallarını değiştirmiş, 2013 Mart ayında Suriye ordusuna ait bir savaş uçağını Türkiye düşürmüştü.Esad'ın uçakları ya da helikopterleri kendi topraklarında Türkiye'ye biraz yakınlaşsalar angajman kuralları gereği F16 uçuran, geçmişte uyarı ateşi bile açmadan bir Suriye uçağını düşüren AKP hükümeti, 4 tane pikap girince neden onları vurmuyor? Önceden 'vur izni' verilmiş olsa eminim askerimiz bu 4 araç kovalamak ve havaya uyarı ateşi açmak yerine sinek gibi ezerdi.Ama Esad'ın uçakları söz konusu olduğunda önceden her türlü izni veren hükümet, Suriye sınırından son yaşanan girişler konusunda demek ki gerekli izni vermiş değil.Peki, 4 pikap değil de IŞİD ve Nusra gibi terörist unsurlar birkaç bin araçla bunu yapsaydı ne olacaktı? Hükümet uyanana kadar sanırım Türkiye'nin birkaç ilçesini ya da ilini işgal etmişti.Sınırdan geçen ve Türkiye içinde kayıplara karışan araç AKP hükümetinin politikalarını ezip geçmiştir.Bu sayede Türkiye'nin güvenliğinin sıfırın altında olduğunu görmüş olduk. AKP hükümetinin 'Yeni Türkiye'si ite budur.Seviye farkıBaşbakan Ahmet Davutoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik konuşması bence ne bir başbakana ne de bir üniversite hocasına yakışmıyor.Gözünü yuman ağzını açan Davutoğlu, "Çakma Gandi, cahil, kış uykusunda, kendisine ders verilmeli, denk değiliz, vicdanı da kalbi de mühürlenmiş" diye yükleniyor Kılıçdaroğlu'na.Böyle yüklendiğine göre Kılıçdaroğlu'nun sözleri Başbakan Davutoğlu'nu hayli hırpalamış.Kılıçdaroğlu ne dedi?"Davutoğlu Türkiye'yi yönetmekten aciz. Başbakanlık koltuğu da boş, cumhurbaşkanlığı koltuğu da boş. İktidarın eleştiriye tahammülü yok. Geldiğimiz nokta Führer modeli. Hükümet etnik kimlik ve inanç siyaseti yapıyor. Yasalarda bu alanlarda siyaset yapılması yasak. Yolsuzluklara karşı tabanı bu alanı kullanarak bloke etmek istiyorlar. Dış politikada tam bir çuvallama var. Yüksek tepede bulunan kişi uçağa binerken ayrı, inerken ayrı konuşuyor." Kılıçdaroğlu'nun Davutoğlu'na yönelttiği eleştiriler ise Davutoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na sarf ettiği sözler arasında gerçekten çok önemli bir seviye farkı var. Kılıçdaroğlu sert ama çok seviyeli bir eleştiri yaparken Davutoğlu hakaret sayılabilecek bir söyleme kullanıyor.Anlaşılan yıllardır siyasette olan Başbakan Davutoğlu, eleştiriye tahammülün çok ama çok önemli olduğunu henüz anlayabilmiş değil?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023