Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Milli Ekonomi Modeli'yle Türkiye'nin kaynaklarını AB ve ABD'nin değil, Türk milletinin hizmetine sunacağız" dedi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin sahip olduğu zengin kaynakları ecnebilerin değil, milletin hizmetine sunmaya hazır olduklarını söyledi. Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarının yok pahasına yabancılara satıldığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarını yok pahasına yabancılara satıldı. Bu özelleştirmelere rağmen Türkiye'nin borcu 220 milyar dolardan 650 milyar dolara çıktı. Biz Milli Ekonomi Modeli'yle Türkiye'nin kaynaklarını Avrupa Birliği ve ABD'nin değil, yüce Türk milletinin hizmetine sunacağız. Tarihte ilk defa Milli Ekonomi Modeli işçiden, çiftçiden, memurdan, emekliden ve tüketiciden yola çıkmıştır. Türkiye milletinin elinde bu kadar imkân var. Bu imkânlar bir kenarda duruyor, bunları devreye koymuyorsun. Elini açıp hazine üzerindeki dilenci gibi dileniyorsun."
Türkiye cennete dönecek
Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleri uygulamaya konulduğunda Türkiye'de hiç kimsenin işsiz, aşsız, aç ve açıkta kalmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "BTP'nin sosyal devlet projesi gereği devlet, adeta bir 'baba' gibi olacak. Ülkemizde aç ve açıkta insan bırakılmayacak. BTP'nin sosyal devlet projesi hayata geçtiğinde oluşacak manzara bir yeryüzü cenneti özelliği taşıyacaktır."
Prof. Dr. Baş'tan Cumhuriyet mesajı
29 Ekim'de milletçe coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Haydar Baş, "87 yıl sonra bugün, sanki tarih tekerrür ediyor" dedi. Türkiye'de 2. Sevr manzarası yaşandığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş mesajında şunları söyledi: "Aziz milletim Milli kimliğin kuşanıldığı, milli - manevi değerlerin ölçü alındığı asırlarda bir cihan devleti kuran ecdadımız, aynı değerlere ters düşmek sureti ile önce duraklama, sonra gerileme ve çöküş dönemini yaşayarak tarih sahnesinden silinmek tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Balkan savaşlarında, Çanakkale'de bunca fedakârlığa ve şehit vermemize rağmen masa başında müstevlilerin iradesine boyun eğerek 31 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile koca devletin ve milletin idam fermanı imzalanmıştı. Ordularımız dağıtılmış, silahlarımız toplanmıştı. Mondros'u bir zafer gibi algılayıp millete yutturanlar 10 Ağustos 1920'de Sevr Anlaşmasına imza koyarak devletin ve milletin ipini çekmişlerdi. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlayan İstiklal Savaşı; Sevr'i dolayısıyla müstemlekeciliği - yani manda ve himaye zihniyetini - kabul etmeyen yüce Türk milletinin onur ve bağımsızlık mücadelesi idi ki, bu mücadele 23 Nisan 1920'de TBMM'nin Ankara'da açılmasıyla resmi hüviyet kazandı. Erzurum ve Sivas kongrelerinin milli ruhunu İnönü'ye, Sakarya'ya ve Dumlupınar'a taşıdı. Ve nihayet 9 Eylül 1922'de düşmanın İzmir'de denize dökülmesiyle kazanılan büyük zafer 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanıyla noktalandı. 24 Temmuz 1924'te de Lozan Anlaşmasıyla uluslararası alanda teyit ve tescil edildi. Şubat 1924'de siyasi bağımsızlığın en önemli ve ayrılmaz unsuru olan ekonomik bağımsızlık, İzmir İktisat Kongresi ile vurgulandı. Aziz Milletim; Ümitvar olalım ki, bu vatan ve bu millet sahipsiz değildir.Ekonomi ve terör başta olmak üzere tüm sorunları çözmek elimizdedir. Devletle millet, askerle sivil bir ve beraber olarak tüm millet, milli kimlik ve şahsiyeti yeniden kuşanmalı; Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı ve Çerkez'i, topyekûn Türk milleti olarak bir, beraber ve kardeş olduğunu bilerek üniter devlet yapımızı korumalıyız. Bu duygularla Cumhuriyet Bayramınızı kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Türkiye'nin sahip olduğu zengin kaynakları ecnebilerin değil, milletin hizmetine sunmaya hazır olduklarını söyledi. Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarının yok pahasına yabancılara satıldığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarını yok pahasına yabancılara satıldı. Bu özelleştirmelere rağmen Türkiye'nin borcu 220 milyar dolardan 650 milyar dolara çıktı. Biz Milli Ekonomi Modeli'yle Türkiye'nin kaynaklarını Avrupa Birliği ve ABD'nin değil, yüce Türk milletinin hizmetine sunacağız. Tarihte ilk defa Milli Ekonomi Modeli işçiden, çiftçiden, memurdan, emekliden ve tüketiciden yola çıkmıştır. Türkiye milletinin elinde bu kadar imkân var. Bu imkânlar bir kenarda duruyor, bunları devreye koymuyorsun. Elini açıp hazine üzerindeki dilenci gibi dileniyorsun."
Türkiye cennete dönecek
Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezleri uygulamaya konulduğunda Türkiye'de hiç kimsenin işsiz, aşsız, aç ve açıkta kalmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "BTP'nin sosyal devlet projesi gereği devlet, adeta bir 'baba' gibi olacak. Ülkemizde aç ve açıkta insan bırakılmayacak. BTP'nin sosyal devlet projesi hayata geçtiğinde oluşacak manzara bir yeryüzü cenneti özelliği taşıyacaktır."
Prof. Dr. Baş'tan Cumhuriyet mesajı
29 Ekim'de milletçe coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr Haydar Baş, "87 yıl sonra bugün, sanki tarih tekerrür ediyor" dedi. Türkiye'de 2. Sevr manzarası yaşandığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş mesajında şunları söyledi: "Aziz milletim Milli kimliğin kuşanıldığı, milli - manevi değerlerin ölçü alındığı asırlarda bir cihan devleti kuran ecdadımız, aynı değerlere ters düşmek sureti ile önce duraklama, sonra gerileme ve çöküş dönemini yaşayarak tarih sahnesinden silinmek tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Balkan savaşlarında, Çanakkale'de bunca fedakârlığa ve şehit vermemize rağmen masa başında müstevlilerin iradesine boyun eğerek 31 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile koca devletin ve milletin idam fermanı imzalanmıştı. Ordularımız dağıtılmış, silahlarımız toplanmıştı. Mondros'u bir zafer gibi algılayıp millete yutturanlar 10 Ağustos 1920'de Sevr Anlaşmasına imza koyarak devletin ve milletin ipini çekmişlerdi. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlayan İstiklal Savaşı; Sevr'i dolayısıyla müstemlekeciliği - yani manda ve himaye zihniyetini - kabul etmeyen yüce Türk milletinin onur ve bağımsızlık mücadelesi idi ki, bu mücadele 23 Nisan 1920'de TBMM'nin Ankara'da açılmasıyla resmi hüviyet kazandı. Erzurum ve Sivas kongrelerinin milli ruhunu İnönü'ye, Sakarya'ya ve Dumlupınar'a taşıdı. Ve nihayet 9 Eylül 1922'de düşmanın İzmir'de denize dökülmesiyle kazanılan büyük zafer 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanıyla noktalandı. 24 Temmuz 1924'te de Lozan Anlaşmasıyla uluslararası alanda teyit ve tescil edildi. Şubat 1924'de siyasi bağımsızlığın en önemli ve ayrılmaz unsuru olan ekonomik bağımsızlık, İzmir İktisat Kongresi ile vurgulandı. Aziz Milletim; Ümitvar olalım ki, bu vatan ve bu millet sahipsiz değildir.Ekonomi ve terör başta olmak üzere tüm sorunları çözmek elimizdedir. Devletle millet, askerle sivil bir ve beraber olarak tüm millet, milli kimlik ve şahsiyeti yeniden kuşanmalı; Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı ve Çerkez'i, topyekûn Türk milleti olarak bir, beraber ve kardeş olduğunu bilerek üniter devlet yapımızı korumalıyız. Bu duygularla Cumhuriyet Bayramınızı kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.