Türklük, eşsiz bir medeniyetin adıdır

Türk sanat müziği, Türk halk müziği, Türk tasavvuf müziği
Türk lokumu, Türk kahvesi, Türk çayı, Türk fındığı
Türk hamamı, Türk çinileri, Türk çadırı
Turkuaz, Türk kültürü, Türk güreşi, Türk atı
Türk yemekleri, Türk (Turkish kebeb) kebabı, Türk mutfağı
Türk mimarisi, Türk camileri, Türk sarayı, Türk bayrağı, Türk sancağı
Türk tarihi, Türk büyükleri, Türk ordusu, Türk devleti, Türk milleti
Türk milleti ile ilgili kavramları ifade eden listeyi uzatmak mümkündür. Türk kelimesinin neredeyse yasaklandığı günlerden geçiyoruz. Türklük sadece bir ırkı ifade eden bir terim değildir. Yukarıda yazdığımız kelimelerden de anlaşıldığı gibi bir medeniyeti, kültürü, siyaseti ve tarihi tanımlayan çok geniş bir yelpazedir. Türklüğü ısrarla sadece bir ırk olarak görmek isteyenler yukarıdaki ifadeleri nasıl izah edecekler?
Mesela şu akil adamları ele alalım. Yaptıkları toplantılarda kahve içecekleri zaman ne diyorlar?
Bana “Türk kahvesi” getirin
Şimdi sözde Ermeni soykırımını kabul eden akil kadın Lale Mansur hanımefendi “Türk kahvesi” isterken ırkçılık mı yapıyor? Türk kahvesi içerken diğer milletlere hakaret etmiş mi oluyor?
Yine akil adamların gittikleri yerlerde protesto edildiklerini biliyoruz. Tabi bu arada kan ter içinde kalıyorlar. Malum çoğu sırça saraylarından bir zahmet aylık 50 bin TL’ye bu meşakkatli(!) işi yapıyorlar. Takdir edersiniz ki kirleniyorlar. Yıkanmaları gerekir. Faraza, Türk hamamına gittiklerinde göbek taşında bir güzel terleyip tellaklar tarafından keselendiklerinde pür-i pak olacaklar. Ne oldu? Irkçı mı oldular şimdi?
Veya akil madamlardan birisi tefekkür etti “Yahu ben ne yapıyorum? Ülkeyi bölüyorum. Fitneye alet oluyorum” diyerek tövbe etmeye karar verse ve muhteşem Turkuaz renkli Türk çinilerinin eşsiz örneklerinin olduğu bir Türk yapısı olan Sultanahmet Camisi’ne gider dua ederse biiznillah tövbesi muhakkak kabul olur, İnşallah. Şimdi bu arkadaşımızın durumu nedir? Irkçı mıdır?
Son bir örnek verelim ve bu bahsi kapatalım. Yine akil adamlar yapılan protestolardan dolayı canları fena halde sıkıldı. Moralleri bozulunca haliyle kurt gibi acıktılar. Tesadüf bu ya dünyanın en lezzetli mutfağı kabul edilen Türk mutfağının nefis yemeklerinin pişirildiği bir lokantaya gittiler. Üstüne üstlük Bir de ne duysunlar? Türk sanat müziğinin 400 makamından birine ait müthiş bir şarkı lokantayı bir gül bahçesine çevirmiş: “Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım”. Müzeyyen Senar’ın mükemmel sesinin ve yorumunun eşliğinde yemeklerini yiyerek batı kültürüne ait olan ve ayakta çarçabuk yenen Fast food kültürünün sağlıksız ve obezite kaynağı yemeklerinden korunmuş bir şekilde mutlu oldular. Bu durumda bir ırkçılık var mı?
Bu örneklerden gördüğümüz gibi Türklük bir yaşam tarzıdır. Yüzyıllardır süzüle süzüle günümüze kadar ulaşan mükemmel bir değer olarak dünyanın kabul ettiği bir kültür markası olmuştur. Bu değerleri yaşamak ve yaşatmakta herkesin menfaati ve hakkı vardır.