logo
23 MAYIS 2025

TÜSİAD'dan yerli üretim vurgusu

 
TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, bu yıl ilk kez sanal ortamda düzenlenen YİK Toplantısı'ndaki konuşmasında, pandeminin tarım sektörünün ve gıda üretiminin stratejik önemini tekrar hatırlattığına işaret ederek, "Bu nedenle, stratejik ürünlerin yurtiçi üretim imkanlarını geliştirecek bir model üzerinde düşünmemiz gerekiyor" dedi.

03.12.2020 16:58:00
TÜSİAD'dan yerli üretim vurgusu
TÜSİAD'dan yerli üretim vurgusu
 
RECEP BAHAR / DETAY HABER
 
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği'nin (TÜSİAD) en önemli etkinliği olan Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Toplantısı tarihinde ilk kez sanal ortamda gerçekleşti. YİK Başkanı Tuncay Özilhan, etkinlikte yaptığı konuşmada, sözlerine "2021 yılına girmemize günler kaldı. Eminim siz de benim gibi bu yılın bitmesini dört gözle bekliyorsunuz" diyerek başladı! Özilhan, şunları söyledi: "Aslında başlarında 2020 yılından da umutluyduk. Ancak Covid-19 pandemisi tüm olumlu beklentileri boşa çıkardı. Ülkemizdeki ekonomik gelişmeler açısından 2021, 2020'ye kıyasla daha fazla umut vaat ediyor. Ekonomi yönetiminde hata yapılmaması durumunda bir dizi gösterge iyileşme sürecine girecek. Bir soluklanma fırsatı yakalıyoruz ve bunu, 'yüksek enflasyon, yüksek faiz, Türk Lirasının değer kaybı, ithalata bağımlılık, ihracatta rekabet gücünün düşüklüğü, borçlanma sarmalı, istihdam yaratamama' gibi kronik sorunların çözümü için iyi kullanmamız gerekiyor. Çünkü ekonomide bir süredir sorunların üst üste yığılıp biriktiği bir dönemden geçtik. Sorunları ileriye ötelemek yerine kökten çözmek için ihtiyaç duyduğumuz en öncelikli unsur, kurumlara duyulan güvenin pekişmesi. Ekonomiyle ilgili tüm kurumların kanunla tanımlanmış görevlerini, kanunların çizdiği özerklik çerçevesinde yerine getirmesi en büyük beklentimiz. 
Bu noktada, tüm denetleyici ve düzenleyici kurumlara büyük sorumluluk düşüyor. 
Güvenin pekişmesini sağlayacak olan ise şeffaflık ve hesap verebilirlik. 
Tüm ekonomik birimlerin sağlıklı analiz ve uzun vadeli tahmin ve planlama yapabilmesi için doğru ve dünyayla kıyaslanabilir bilgiye ve bu bilginin şeffaf biçimde paylaşılmasına ihtiyaç var. Doğru bilgi yoksa doğru karar da verilemiyor."
 
 
Ortak akıl devrede olmalı
 
"Düşüncenin ve eleştirinin özgürce dile getirilebildiği bir tartışma ortamı, çoğulcu ve özgür bir medya, birbirini dinleyen bir toplum, topluma kulak veren bir siyaset anlayışı, yetkin ve çözüm odaklı bir bürokrasi, ülke yönetiminde hata yapma ihtimalini düşürür" temennisinde bulunan Özilhan, şöyle devam etti: "Yine de, kul işidir, hata olabilir ama bu durumda da hatanın boyutu küçük olur; hatadan dönmek kolay olur. Eğer toplum içinde istişare mekanizmaları sağlıklı biçimde çalışabilirse, karar alma süreçleri de aşağıdan yukarıya çalışmaya başlar. 
Bu yöntem, deneme yanılma mekanizmasından çok daha iyi çalışır. Daha etkindir ve maliyeti daha düşüktür. Dün alınan kararlar bugün değiştirilmez. Dün yapılan yatırımlar bugün atıl hale gelmez. Kaynak israfı, enerji israfı ve en kötüsü umut israfı ortaya çıkmaz."
 
Yerli üretim şart
 
Pandeminin tarım sektörünün, gıda üretiminin stratejik önemini tekrar hatırlattığına işaret ederek, "Aslında, dışarıyla ticaret kanallarında sıkıntı yaşanması durumunda, sadece tarım değil genel olarak yurtiçi üretim kapasitesinin ne kadar hayati olduğu da ortaya çıktı. Üretimde yurtdışına bağımlılık, salgın sırasında olduğu gibi nihai ürün ve ara girdi temini açısından büyük sorun yaratıyor. 
Bu nedenle, stratejik ürünlerin yurtiçi üretim imkanlarını geliştirecek bir model üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Üretim olmazsa ihracat da, istihdam da, katma değer de, vergi de olmaz. Yeni bir üretim seferberliğine hemen başlamazsak, yarın çok geç kalmış olmaktan korkarım. Makroekonomik istikrarın ciddi ölçüde bozulduğu durumlarda, şok tedavisi olarak faiz artışı kaçınılmaz olur. 
Ancak adı üzerinde, şok tedavisi uzun süre kullanılmaz. Yüksek reel faiz, sonuçta, para üzerinden para kazanmaktır. Para üretime gitmez. Bunun sonucunda üretim kapasitesi daralır, kaynaklar verimli projelere değil spekülatif alanlara kayar. 
Üstelik gelir dağılımı da bozulur. Bunlar arzu edilir sonuçlar değildir. Faiz oranlarını kalıcı olarak düşürmek istiyorsak enflasyonu düşürmemiz, ekonomik reformları yapmamız, siyasi ve jeopolitik riskleri hafifletmemiz ve öngörülebilirliği sağlayacak olan hukuk reformlarını tamamlamamız gerekiyor. 
Aksi takdirde, faizler asansör gibi bir iner bir çıkar."

Avrupa Birliği'ni de eleştiren Özilhan, "Doğrudur, Avrupa Birliği'nin siyasi liderleri geçmişte Türkiye'ye taraflı davranmış, çifte standart uygulamış, haksızlık yapmıştır. Bugün de durum çok farklı değil. Ancak ilişkilerde, kurumsal bir düzlemde ilerleme sağlanması, Türkiye'nin de, Avrupa Birliği'nin de çıkarlarına uygundur. Bu anlamda, güncelliğini yitirmiş olan Gümrük Birliği'nin Yeşil Anlaşma, Dijital Avrupa, tarım, kamu alımları ve hizmetleri de içine alacak şekilde güncellenmesi, vize serbestisi diyaloğunun tamamlanması gibi atılacak somut adımlarla ilişkilerde yeni bir dinamik harekete geçebilir. Türkiye'nin müthiş bir potansiyeli var. Bu müthiş potansiyeli hayata geçirebilecek bir dönüm noktasına yaklaşıyoruz" şeklinde konuştu. 
 
 
Zor bir yıl bizi bekliyor
 
 
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski de, 2020 yılını değerlendirdiği konuşmasında, koronavirüs salgınının ülkelere, bireylere, ekonomilere büyük zarar verdiğine işaret ederek, "Gelir dağılımı uçurumu derinleşti. Eşitsizlik ve yoksullukta patlama yaşandı. Dışarıdan tedarikin riskleri su yüzüne çıktı. Yerli sanayinin korunmasının önemi giderek daha fazla vurgulanır oldu" dedi. Dünyada artan şirket ve devlet borçluluğunun yeni şartlara uyum açısından herkesi zorladığına işaret eden Kaslowski, Türkiye ekonomisi ile ilgili şunları söyledi: "Yeni ekonomi yönetimiyle yeni bir başlangıç yapma olanağı doğdu. Nitekim ilk alınan tedbirler piyasalarda hemen bir rahatlamaya yol açtı. Yaşadığımız onca deneyimden sonra, ekonomi yönetiminde neye ihtiyacımız olduğunu şaşmaz bir kesinlikle biliyoruz: Yalınlık, şeffaflık, öngörülebilirlik, kurumsallık, hesap verilebilirlik, karar vericilerle ekonominin aktörleri arasında yapıcı ve süreklilik arz eden bir iletişim. Yaşadıklarımızdan öğrendiğimiz bir ders daha var: Ekonomi politikaları, piyasaların işleyişi, sermaye akışlarının yönü elbette rasyonel yaklaşımlara, iyi yönetime, konusuna hâkim teknokrat ve bürokratlara gereksinim duyuyor. Ancak bunlara ilaveten hukukun üstünlüğü, hızlı ve adil şekilde çalışan güvenilir bir yargı sistemi olmadan, bu özellikler kalıcı ve sürdürülebilir büyümenin önünü açmaya, yatırım sermayesinin ülkeye akmasını tek başlarına sağlamaya yetmiyor." Yeni yıla zor koşullarda girileceğine işaret eden Kaslowski, "Daha önce pek çok kriz yaşamış, bunları yönetmiş ve atlatmış bir ülkeyiz. Temel hak ve hürriyetler konusunda daha az güvenlikçi, daha fazla özgürlükçü bir çizgiye geldiğimiz takdirde, ülkemizin enerjisini verimli ve yapıcı bir yöne sevk edebileceğinden eminim."
 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Suç örgütlerine operasyon
64 şüpheli yakalandı
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
Bayram tatili 9 güne uzatıldı mı?
Fahrettin Altun açıkladı
Kamuoyunun gündeminden düşmeyen davada mütalaa açıklandı
Savcı, Zehra Kınık'a hapis cezası talep etti
ABD’de küçük uçak yerleşim bölgesine düştü
En az 15 ev ile çok sayıda araç yandı, çok sayıda ölü var
İslam dünyası susuyor, Yemen vazgeçmiyor
İsrail'e yeni füze saldırısı daha
Bir ülke daha 'milli paralarla ticaret' dedi
Afganistan, Çin ve Rusya'nın kapısını çaldı
İlk kez hakim karşısında
Ahmet Özer neyle suçlanıyor?
Savcılıktan Emniyet’e talimat
İmamoğlu’nun afişleri yasaklandı
Kurulan şirket sayısı yüzde 9.4 azaldı
Kapanan şirket sayısı yüzde 33.5 arttı
Serbest piyasada döviz fiyatları
1 Dolar 40 TL'ye koşuyor
Çarpıcı FETÖ açıklaması
Deşifre edilemeyenler daha fazla
Onlarca gözaltı daha
İBB'ye 4. dalga operasyon
Suç örgütlerine operasyon
64 şüpheli yakalandı
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
123456789101112131415
Suç örgütlerine operasyon
64 şüpheli yakalandı
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
Bayram tatili 9 güne uzatıldı mı?
Fahrettin Altun açıkladı
Kamuoyunun gündeminden düşmeyen davada mütalaa açıklandı
Savcı, Zehra Kınık'a hapis cezası talep etti
ABD’de küçük uçak yerleşim bölgesine düştü
En az 15 ev ile çok sayıda araç yandı, çok sayıda ölü var
İslam dünyası susuyor, Yemen vazgeçmiyor
İsrail'e yeni füze saldırısı daha
Bir ülke daha 'milli paralarla ticaret' dedi
Afganistan, Çin ve Rusya'nın kapısını çaldı
İlk kez hakim karşısında
Ahmet Özer neyle suçlanıyor?
Savcılıktan Emniyet’e talimat
İmamoğlu’nun afişleri yasaklandı
Kurulan şirket sayısı yüzde 9.4 azaldı
Kapanan şirket sayısı yüzde 33.5 arttı
Serbest piyasada döviz fiyatları
1 Dolar 40 TL'ye koşuyor
Çarpıcı FETÖ açıklaması
Deşifre edilemeyenler daha fazla
Onlarca gözaltı daha
İBB'ye 4. dalga operasyon
Suç örgütlerine operasyon
64 şüpheli yakalandı
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.